Nurcu olmanın vecibesi ise, Kur’ân’ı okumak, Kâinatı, olayları, hadiseleri, hayatı Kur’ân nurlarıyla okumak. “Memleket sathını bir mektep yapmak.” Nurun dört esası olan, “Acz, fakr, şefkat, tefekkür” yoluyla her Nur Talebesinin kendisine, ailesine, din kardeşine, insanlığa olan manevî borç ve yükümlülüğüne hizmet etmesi bir dâvâ mesuliyeti. Nurcular’ın en büyük nişanelerinden olan “Kırmızı kitap, kırmız çay” muhabbeti. Biz de buna uyduk.

2019 yılı Ekim ayında Gebze’de katılıp haberdar olduğumuz “YETİŞKİNLER OKUMA PROGRAMI”nın devamını Aralık 2019’da Antalya’da sürdürdük. O sırada 2020 yılı Nisan ayında Erzincan’da yapmayı kararlaştırdığımız programın bütün biletleri alınmış ve hazırlıkları yapılmıştı. Malûm “pandemi” kapanma şartlarından dolayı yapamadığımız bu programı biletlerimizin tamamı yanmadan ve iklim şartlarına müsait hale gelmeden icra etmeyi kararlaştırdık.

Erzincan’da, Ağrı, Antalya, Kars, Erzurum, İstanbul, İzmit: Gebze, Darıca, Gölcük, Trabzon’dan gelen gönül dostlarıyla hasret gideren ve hanımları da içine alan çok güzel bir program icra ettik. Allah’a sonsuz şükürler olsun.

Önceden ve özel hazırlanan programla müzakereli derslerimiz, şahsî okumalarımız, ziyaretlerimiz, diğer cemaat fertleriyle olan medeni irtibat ve sohbetlerimiz, yepyeni ve farklı simalarla tanışmalarımızla tadına doyamadığımız bir Nurlu programı yerine getirmek nasip oldu. Rabbimize sonsuz şükürler olsun.

Ders konu başlıklarımız:

“Hürriyete Hitap”ın müzakeresini Yönetim Kurulu üyemiz ve yazarımız, muhterem Hasan Güneş’ten dinledik. “Hürriyet” Kavramı, Bediüzzaman’ın bu sevdasını tarihî açıdan serencamını ve öneminin izahına şahit olduk. Ve bu konunun bundan sonra da bütün yönleriyle müzakere edilip üzerinde çalışılmasında mutabık kaldık.

“Hz. Ali’nin muktesit mesleği”nin esaslarını, yine, Yönetim Kurulu üyemiz ve yazarımız, muhterem Ali Demir kardeşimizden dinledik. Bu konuda ana başlıklarıyla, onun “Adaleti mahza, hürriyet anlayışı, şefkat ve merhamet konusu. “Devletin dini adalettir.” vecizesini, Hz. Ali’nin bu muazzam tesbitleriyle daha anlamlı bir adalet ve din anlayışına şahit olduk.

Genel Yayın Yönetmenimiz, Kâzım Güleçyüz’den, “Dünyada ve Türkiye’de Neşriyatın önemini” dinledik. Güleçyüz; Yeni Asya’nın kuruluş amacından başlayarak bugüne gelene kadar yaptığı hizmetleri detaylarıyla anlattı. Yeni Asya’nın tarihî misyonunun hiçbir dünyevî güç, grup, iş, olay ve zorluğa karşı boyun eğmediğini, menfaat gözetmediğini belirtti. Her kademe ve alandaki neşriyatımızın müsbete odaklı olduğu, hiçbir tarafgirlik, itham, menfi düşünce ve gayri meşrû yola tevessül etmeden aslına uygun olarak devam ettiğini, Üstadın hayatından ve Risale-i Nurlar’dan örnekler vererek izah etti.

Yönetim Kurulu Eski üyemiz İsmail Özdemir; Yeni Asya farkı ile, Yeni Asya’ya kurulmaya çalışılan tuzakları, bu konuda ne kadar ciddî ve meşrû olmayan teklifleri elimizin tersiyle ittiğimizi örneklerle anlattı. Bizi başka İslâmî cemaatlerle karıştırmak ve mukayese etmeye kadar, kafalarda yanlış bilinen asılsız malûmatlara açıklık getirdi.

Ben âciz de, Medresetüzzehra ve İttihadı İslâm konularında Risale-i Nurlar’dan bahislerle bu konunun önemi ve gereğini ve bize düşenleri nazara vermeye çalıştım.

Son günü sohbetlerimize katılan ve Tercan İlçesi, Altunkent beldesinde iki dönem belediye başkanlığı yapan Salih Yıldırım Beyi tanımak şansına sahip olduk. Bu değerli ve müdakkik başkan söz alıp hissiyatını heyecanlı bir şekilde şöyle paylaştı: 

“Bir işyerinde  gazeteyi gördüm. Aldım inceledim. Bu gazeteyi kimin getirdiğini sordum. İki ay önce Camii Kebir’de namaz kılarken gazeteyi dağıtan Arif Şener ile tanıştım. Kısa bir sohbet ettik. Yine gazeteyi dağıtıyordu. Gazeteyi aldım göz attım. Hemen abone oldum. Evde gazeteyi ütüleyip saklıyorum. Onu kullandırmıyorum. Demokratik yazılarını harika görüyorum. Çok cemaatlerde bulundum. Gazeteyi her gün cebimde taşıyorum. Bir itiraz olunca hemen gazeteyi çıkarıp o itiraz edene okuyorum.”

“Başyazıları ilkönce okuyorum, fesübhânallah. Harika tesbit, fikir ve  görüşler. Her gün gazetenin manşetlerinde farklı bir beyin intibaını buluyorum. Ben gazeteyi ziyaret için İstanbul’a gidecektim, Rabbim sizi buraya getirdi. Demokratik tepkili manşetlere çok hayranım. Çay ocaklarına gazete dağıttırıyorum. Onlara da bu gazeteyi muhafaza etmeleri için tembihliyorum. Bu buluşmamız Allah’ın bir lütfudur. Ben kırk yıl düşünsem bu başlıkları ve o manşetleri atamam.

“Abone bulmak için çok gayret ediyorum. Herkesi abone edecek gücüm yok. Buna rağmen, abone çalışmalarıma devam ediyorum.”

Bu tür programların daha güzel, organizeli, programlı olarak ülke sathında belli merkezlerde yapılmasının gereği ve önemi bir defa daha vurgulanmış oldu.

Erzincan Yeni Asya Nur Cemaati erkek ve hanımlarının bu programa her yönden katkıları her türlü takdirin üzerindeydi. Allah onlardan razı olsun. 

(DEVAM EDECEK) 

NOT: Ömrünü bu dâvâya adayan, istikamet üzere yaşayıp, Kur’ân, Sünnet ve Nur prensiplerine tam mutabık bir hayat geçirip hizmet eden ve çeşitli hastalık ve musîbet sebepleriyle vefat eden, isimlerini sayamadığım bütün can dostlara Allah’tan Rahmet, yakınlarına baş sağlığı diliyorum.