"Ümitvar olunuz, şu istikbal inkılâbı içinde en yüksek gür sada İslâm'ın sadası olacaktır."

Piyasalar

Zorluklar ve Kur’ân’ın rehberliğine olan ihtiyaç

Nejat EREN
22 Aralık 2020, Salı
Zaman, zemin ve insanlık, istisnası olmayan büyük bir pranga, hayal edip beklemediği bir “manyetik kelepçe ve karantinada” kıvranıyor.

İnsan ürünü olan bütün alanları âciz bırakan bir şaşkınlık ve panik var! Terör, ego, hırs, kin, israf ve öfke hakim olmaya çalışıyor. Batı felsefesi ürünü olan bu “inançsızlık akımı” bütün dünyayı etkiliyor. Kurtuluş arayışı aynı yolla olunca netice yok.

Son örnek: “Koronavirüs” olayı! Allah’ın emirber bir askeri olan ve mahiyeti henüz tam olarak tesbit edilemeyen virüs; bütün hesapları boşa çıkarıyor. İşin acı tarafı, olayın manevî boyutunun hâlâ dikkate alınmaması! Dindar geçinen şahıs ve kurumlar da bunun içerisinde! Netice; ümitsiz, tedirgin ve öngörülemeyen bir hal devam ediyor.

Bir kardeşimizin: “Abi her şey bir tarafa da: Kâbe’nin, namazsız ve tavafsız kalması bana çok dokundu!” demesi can yakan bir tesbit! Bir vaizin kürsüden etkileyici bir şekilde; “Ey cemaati Müslimin bizler, Allah ile aramıza mesafe koyduk! 

O da saflarımızın arasına mesafe koydu!” serzenişi ibretle dinledim.

Allah’ın kaderi, hikmeti, mağfiret ve adaleti ile insanlığın yok olmayan o “maşeri vicdanı” insanlıktan bir nedamet ve özür bekliyor! Bu da ancak İlâhî kelâm Kur’ân-ı Kerîmle olur.

Kur’ân, bütün insanlığa sıkıntılardan çözüm yollarını izah ediyor. Bu Kur’ân âyetlerini özetle paylaşmak istiyorum. 

İşte bazı âyet mealleri:

Âlemleri ve seni yaradan Rabbine daima teşekkür ve hamd duygularıyla dolu ol... (Fatiha-2)

Allah kötü sözün açığa vurulmasını sevmez. Ancak zulme uğrayan kimsenin durumu başkadır. (Nisa 148)

Allah size emanetleri ehline vermenizi, insanlar arasında hüküm verdiğinizde de adaletle hükmetmenizi emrediyor. Karar verirken, vicdanının sesini duymazlıktan gelme. (Nisa 58)

Allah’ın rahmetinden ümidinizi kesmeyin; kâfirlerden başkası Allah’ın rahmetinden ümit kesmez.” (Yusuf 87)

Bilmeden, namaz kılanların vay haline! Onlar namazlarında gafildirler. (Maun 4-5)

Can boğaza gelip dayandığında, siz bakar, durursunuz. Allah, ise ona sizden daha yakındır; ama siz görmezsiniz. Ölümden korkmak yerine, ölüm gerçeğiyle yüzleş. (Vakıa 83-87)

Çokluğunuzla övünmek sizi kabre varıncaya kadar oyalar! (Tekasür 1-2)

Defteri solundan verilen; “Keşke defterim verilmeseydi, hesabımı öğrenmeseydim. Ölmekle herşey bitseydi. “Malım da bir fayda vermedi. “İktidarın yok oldu.” (Hakka 25-29)

Ey iman edenler! Siz Allah’a yardım ederseniz, O da size yardım eder ve sebat verir. (Muhammed, 7)

Ey insanlar, hepiniz Allah’a muhtaçsınız. Hiçbir şeye ihtiyacı olmayan ve her türlü övgüye lâyık olan birisi varsa, o da Allah’tır. Dilerse O sizi ortadan kaldırır, yerinize yeni bir halk getirir. (Fatır 19-22)

Göğü yükseltti ve ölçüyü koydu. Tâ ki siz de ölçüyü aşmayın. Âdil davranın. (Rahman 7-9)

Güzel bir söz ve affediş, eziyetten gelen sadâkadan daha hayırlıdır. Sizin bağışlarınıza Allah’ın ihtiyacı yoktur; O kullarına yumuşaklık ve müsamaha ile davranır. (Bakara 263)

Hiçbir sırrın sonsuza kadar gizli kalamayacağını unutma. (Mücadele 7)

İnananlar bir musîbet geldiğinde: “Biz Allah’a aidiz, sonunda O’na döneceğiz.” derler. (Bakara 156)

İnsan bir sıkıntıya uğrayınca, yatakta, otururken, ayakta duâ eder. Sıkıntısını giderdiğimizde ise, sanki uğradığı sıkıntı yüzünden Bize duâ eden o değilmiş gibi davranır. Ömürlerini ve yeteneklerini boşa tüketen o müsriflere, yapmakta oldukları şey böylece hoş görünmüştür. (Yunus 12)

Mü’minler kardeştir; siz de kardeşlerinizin arasını düzeltin ve Allah’tan korkun ki rahmete erişesiniz. Birbirinizin kusurunu araştırmayın. Birbirinizin gıybetini yapmayın. (Hucurat 10/2)

Rabbinin büyüklüğünü an. Elbiseni temiz tut. Pislikten uzak dur. Yaptığını çok görüp de başa kakma. Rabbin için sabret. (Müddesir 3-7)

Rahmân’ın has kulları, yeryüzünde alçakgönüllülükle yürürler; cahiller kendilerine sataştığında da “Selâmetle” der, geçerler. (Furkan 63)

Sevdiğiniz şeylerden bağışta bulunmadıkça hayra ermiş olmazsınız. Sizin hayır için harcadığınız herşeyi ise Allah bilir. İyilik yapma arzunu, şarta bağlama. Vermek almaktan daha büyük bir ihtiyaçtır, asla unutma. (Al-i İmran 92)

Sizden birine ölüm gelip de “Rabbim, ne olurdu ecelimi yakın bir zamana erteleseydin de sadâka verip iyi kullardan olaydım” demeden önce, size rızık olarak verdiğimiz şeylerden hayırda harcayın. (Münafıkun 4)

Yalandan uzak dur. (Saff 2)

Yeryüzünde kasılarak yürüme. Çünkü sen ne yeri yarabilir, ne de dağlarla boy ölçüşebilirsin. (İsra 37)

Yolundan sapanları Rabbin çok iyi bilir; doğru yolda olanları en iyi bilen de O’dur. Yalanlayanların sözüne uyma. Yazdıkların ve yaptıklarının peşini bırakmayacağını unutma. (Kalem 1-2)

Zalimlerin yaptıklarından Allah’ı habersiz sanma. Allah onların hesabını gözlerin donup kalacağı bir güne erteliyor. (İbrahim 42)

Zorlukla beraber kolaylık vardır. Bir işten boşaldığında bir başkasına giriş. Ve yalnız Rabbine bağlan. (İnşirah 5-8)

Okunma Sayısı: 1882
YASAL UYARI: Sitemizde yayınlanan haber ve yazıların tüm hakları Yeni Asya Gazetesi'ne aittir. Hiçbir haber veya yazının tamamı, kaynak gösterilse dahi özel izin alınmadan kullanılamaz. Ancak alıntılanan haber veya yazının bir bölümü, alıntılanan haber veya yazıya aktif link verilerek kullanılabilir.

Yorumlar

(*)

(*)

(*)

Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış, Türkçe karakter kullanılmayan ve tamamı büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır. İstendiğinde yasal kurumlara verilebilmesi için IP adresiniz kaydedilmektedir.
  • İ. Seyda

    22.12.2020 16:49:20

    Bu özetleriniz güzel oluyor. Bizi kendimize de getirir inşallah...

(*)

Namaz Vakitleri

  • İmsak

  • Güneş

  • Öğle

  • İkindi

  • Akşam

  • Yatsı