Öyle mi? Bak heleeee... Demek öyle. Devlet idâresini elinde bulunduran beyler, herhâlde o makamları, mevkiileri, babalarından miras kaldı zannediyorlar. Galiba devleti, devletin malını, mülkünü, babalarının malı veya çiftliği gibi düşünüyorlar .

Değil beyler değil! Bu devlet, babanızın malı da çiftliği de değildir! Milletin size emanet olarak tevdii ettiği makamları iyi kullanasınız; haksıza, hırsıza, yolsuza, arsıza geçit vermeyesiniz diye size buraları takdim etti. Yoksa; keyfî, nefsî, hissî kullanasınız diye değil!

Yeni Asya gazetesi, bu milletin; ittifakını, uhuvvetini, muhabbetini, kardeşliğini, yarım asırdan fazladır temin ediyor. Risale-i Nurların matbuattaki lisânı olması vazifesini o kadar senedir yapıyor. Ondan öncesi ise, irtibatlı ve onun öncü kuvveti olduğu, Risale-i Nur müellifi büyük üstad Bediüzzaman Said Nursî Hazretleri tâ Osmanlı zamanından beri, yukarıda saydığımız hasletleri bu millete ders verip, vatan ve millet bütünlüğünü temin edip, vatan evladlarının imanlarını halâs etmeye çalışıyor.

Bilhassa bu günlerde, milletin en büyük ihtiyacı olan; kardeşliği, sevgiyi millete aşılamaya çalışan Yeni Asya gazetesini baltalamaya, çelme takmaya çalışırsanız, muvaffak olamazsınız!  Üstelik de muhalif güçlere kuvvet vermiş olursunuz! Biz senelerdir kimleri gördük, geçirdik. Ama hiçbirisi de sizin gibi değillerdi. Fakat onlar da unutuldu, şimdi onların esâmesi  bile okunmuyor. Sizler de yarın unutulup gideceksiniz, ama yaptığınız o haksız icraat hiç unutulmayacak.

Onun için geliniz, bu inadınızdan, kin ve adâvetinizden bir an evvel vazgeçip Yeni Asya ile uğraşmayın!