"Ümitvar olunuz, şu istikbal inkılâbı içinde en yüksek gür sada İslâm'ın sadası olacaktır."

Piyasalar

Kimin “idare-i maslahatı?”

Rifat OKYAY
10 Nisan 2019, Çarşamba
Eğitimcilerde ve özellikle de öğretmenlerde az olmakla beraber, eğitim-öğretimin ve sözlü-fiilî davranışların tamamında idare-i maslahat çocuklar için vardır ve daima en kolay ve ucuz bir tatbiki fiildir.

Çok faydalanılan ve müracaat edilen bir tecrübedir.

Çok önemli bir hata yapıldığı için “idare-i maslahatı” zikrediyorum. Esasında idare-i maslahat yapıyorum, yaptım diyenler maalesef çocuklarımıza idare-i maslahatı öğrettikleri ve yaşattıkları için çocuklarımıza hiç de iyi olmayan bir huyu kazandırıyorlar. Çünkü çocuk safi zihniyle ve berrak kalbiyle her yapılanı adeta teyp gibi algılıyor ve hafızasına kaydediyor.

Yapılabilecek bir şeyi sudan bahanelerle çocuğun aleyhine olacak bir şekilde yapmamak, ertelemek idare-i maslahat yapmak çocuğun gözünden kaçmaz. Aynı şekilde yapılamayacak bir şeyi de; yaparız, ederiz, alırız, veririz vb. sözlerle vaadde bulunmakta körpe hafızaların elinden kurtulamaz ve bir gün karşınıza bırakıverirler.

Önemli olan çocuk terbiye edilirken çocuk bizce anlar ya da anlamaz gözükse de hiçbir ayırım yapmadan çocuğa iyiyi, doğruyu, güzeli, kötüyü, eksiği, çirkini istekleri doğrultusunda dinledikten sonra gerçek manada yapılabilecek birer fiil ve davranış olarak öğretebilmek, tenbih ederek, takip edebilmektir. Bu öğretme ve eğitim gerçek şartlarda gerçekten olacakmış ve olmuş gibi tecrübe aktarımlarıyla yapılabilmelidir.

Sonradan sonraya “yahu bizim çocuk benden daha iyi biliyor…”, “Bizim çocuk beni idare ediyor…”, “Çocuklar daha nasıl ola konuşuyor…”, “Bu zamanda çocuklar istediği bir şeyi her yolu deneyerek elde edebiliyor…” gibi beylik lâflarla ifade edilen görüşler, doğrudan doğruya çocukların idare-i maslahatından başka bir şey değildir. 

Eğitimin bütün elemanları, faktörleri bu konuyu hiçbir zaman göz ardı etmemelidir.

İşin doğrusu ve hakikati de şudur ki: Çocuk Allah’ın kendisine verdiği fıtrî doğrulukta ve kandırılmadan, net ve gerçekçi olarak; bütün eğitim faktörlerine muhatap olarak doğru ve doğruyu hedefleyerek yetiştirilmelidir. 

Demişler ya: “Yalancının mumu yatsıya kadar yanar…”  Çocuklarımızın kafaları aydınlık ve nurlu olarak ebedî hayatlarında da lâzım olan bilgilere ve becerilere kavuşturulabilmelidir.

Bu konuda son olarak şunları söyleyebiliriz: Doğru ve yalansız, yanlışsız ve eksik olmayan bilgiler hiçbir zaman hiçbir kimseye “idare-i maslahat” yapma fırsatı vermez. Çocuk yarının büyüğüdür. Küçük veya azıcık idare-i maslahat çocuk zihninin ve becerilerinin doğru olmayana yönlendirilmesi veya hapsedilmesi olur. En iyisi zor ve acı da olsa gerçeklerle, doğrularla ve her türlü noksanlıklarla çocuklarımızın yüzleşerek büyümesinden korkmamalıyız.

Okunma Sayısı: 1055
YASAL UYARI: Sitemizde yayınlanan haber ve yazıların tüm hakları Yeni Asya Gazetesi'ne aittir. Hiçbir haber veya yazının tamamı, kaynak gösterilse dahi özel izin alınmadan kullanılamaz. Ancak alıntılanan haber veya yazının bir bölümü, alıntılanan haber veya yazıya aktif link verilerek kullanılabilir.

Yorumlar

(*)

(*)

(*)

Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış, Türkçe karakter kullanılmayan ve tamamı büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır. İstendiğinde yasal kurumlara verilebilmesi için IP adresiniz kaydedilmektedir.
    (*)

    Namaz Vakitleri

    • İmsak

    • Güneş

    • Öğle

    • İkindi

    • Akşam

    • Yatsı