"Ümitvar olunuz, şu istikbal inkılâbı içinde en yüksek gür sada İslâm'ın sadası olacaktır."

Piyasalar

Karasinek mu'cizesi

Sami CEBECİ
13 Temmuz 2011, Çarşamba
Esmâ-i Hüsnasının nihayetsiz tecellîlerini ve güzelliklerini mahlûkat aynasında bizzat görmek ve şuurlu varlıklara göstermek isteyen Sani-i Zülcelâl, özellikle yeryüzünü bir san’at galerisi gibi yapmış. Çiçeklerden böceklere, ağaçlardan sineklere kadar her şey O'nu gösteriyor ve O'nun varlık ve birliğinden haber veriyor.
Yüce Kudretin yarattığı her bir varlık başlı başına bir mu'cizedir. Allah’tan gayrı bütün sebepler bir araya gelse ve onların ihtiyar ve iradeleri de olsa bir sineğin vücudunu meydana getiremezler. Hatta onun bir kanadının bile icadına güç yetiremezler. Bu hakikate Yunus Emre “Bir sineğin kanadını kırk kağnıya yüklettim, kırkı da çekemedi kaldı.” diye işaret etmiş.
Karasinekler de o mu'cize varlıkların başında gelmektedir. İnsanların yaşadıkları en soğuk iklimlerden Ekvatora kadar her yerde yaşayabilen karasinekler, vazifesi çok olan büyük bir taifedir. Dişi bir karasinek bir defada yüz civarında yumurta yapar. Yumurtalarını hayvan pislikleri ve çürümüş organik maddelere bırakır. Isı durumuna göre bir günde veya on saatte çatlayan yumurtalardan çıkan lârvalar, etrafındaki organik maddeleri yiyerek beslenir. Bir hafta veya on günde iki defa metamorfoz (başkalaşım) geçirerek ergin bir sinek olarak uçmaya başlar. Yaklaşık üç haftada bine yakın yumurta yapan bir dişi karasinek taifesi, çok hızlı üremeye mazhar olur. Bir sinekten üreyen neslin altı aydaki yumurta sayısı toplam beş trilyonu bulur. Bu durumda, bir sinekten çoğalıp giden nesillerin toplamından seksen bin ton ağırlığında bir karasinek ordusu meydana gelir. Zararlı mikropları imha etmek ve onları zararsız hale dönüştürmek gibi çok büyük vazifesi olan karasinek taifesini Cenâb-ı Hak bol miktarda yaratıyor. Vaktiyle bir mecmuada okumuştum. İngiltere’nin bir şehrinde sineklerle yapılan mücadele sonucu onların kökünü kurutmaya muvaffak olmuşlar. Fakat bu sefer şehri çok kötü bir koku sarmış. Ne yapmışlarsa kötü kokuyu giderememişler. Sonra, hatalarını anlayarak sineklerin yeniden üremesine imkân vermişler, kötü koku ortadan kalkmış. Demek ki, sinekler kötü kokuya sebep olan bakterilerin imhasında vazife görüyor ve hem de rızıklarını temin ediyorlarmış. İnsanoğlu çevre dengesini bozduğu zaman, kendi eliyle kendi başına belâ satın aldığı anlaşılıyor.
Karasineklerin iç iskeletleri yoktur. Buna bedel güçlü bir kabuğu vardır. Zar gibi olan iki kanadının bir kısmı bu gövdeye gömülüdür. Kuvvetli kaslar sayesinde bu zar kanatları saniyede iki yüz defa çırpar. Karasinekler bir akrobasi uzmanıdır adeta. Yerden dikey olarak havalanabildiği gibi, havada istediği yöne zikzaklar çizerek akrobatik hareketler yapar. Kanatları tam bir tasarım harikasıdır. Kanat kenarları, yüzeyi ve kanat damarları algılayıcı kıllarla kaplıdır. Bu kıllarla hava akımlarını ve mekanik basınçları algılar ve hareketini ona göre tayin eder. Başında kocaman iki adet gözleri vardır. Bu petek gözlerde “Ommatid” adı verilen yaklaşık altı bin adet küçücük gözler bulunur. Bu küçücük gözlerin her biri farklı açıdadır. Bu sayede, karasinek 360 derecelik bir alanı ve bütün yönleri aynı anda görür. Baş kısmındaki duyargalar ve alıcılar sayesinde tehlikeyi anında fark eden karasinek kolayca kaçmayı başarır. Üç çift ayaklarının uçlarında çengeller ve vantuzlar bulunan karasinekler, en kaygan zeminlere, cama ve tavana konabilir. Beslenirken salgıladığı sıvı ile besinleri yumuşatıp hortumuyla emerek karnına indiren, yüzünü, gözünü ve kanatlarını temizlerken bize abdest ve temizliği öğreten, bir kanadında zehir, diğer kanadında panzehir taşıyarak, bir tonluk suyun dezenfekte edilmesine vesile olabilecek fıtratta yaratılan karasinekler bir vuruşta öldürülecek değil, ibret ve hikmet gözüyle tefekkür edilecek mu'cize varlıklardır. Beyni, gözleri, hortumu, kanatları ve ayakları birer san’at harikası olan karasineklerin icadı, hangi sebeplerin işi ve hangi tabiatın düşünüşü olabilir? Hangi akıl bu batıl fikri kabul edebilir?
Sinekler hakkında müstakil bir risâle yazan Bediüzzaman Hazretleri, Hazret-i Musa (as) ile ilgili bir kıssayı nakleder: “Ya Rab, bu muacciz (rahatsız edici) mahlûkları ne için bu kadar çoğaltmışsın?” diye Hazret-i Musa (as) sorunca, ilhamen cevap gelmiş ki: “Sen bir defa itiraz ettin. Bu sinekler çok defa sual ediyorlar ki: ‘Ya Rab, bu koca kafalı beşer Seni yalnız bir lisan ile zikrediyor. Bazı da gaflet ediyor. Eğer yalnız kafasından bizleri halk etseydin, binler lisan ile Sana zikredecek bizim gibi mahlûklar olurlardı’ diye, Hazret-i Musa’nın (as) şekvasına bin itiraz kuvvetinde hikmet-i hilkatini müdafaa” ettiğini haber vermektedir.
Evet, her şey gibi karasineklerin yaratılışı dahi bir mu'cizedir ve onların icadında Yüce Kudretin binlerce hikmeti ve gayesi vardır. İnsanların aklı o hikmetlerin tamamını daha anlayamamış.
Okunma Sayısı: 29667
YASAL UYARI: Sitemizde yayınlanan haber ve yazıların tüm hakları Yeni Asya Gazetesi'ne aittir. Hiçbir haber veya yazının tamamı, kaynak gösterilse dahi özel izin alınmadan kullanılamaz. Ancak alıntılanan haber veya yazının bir bölümü, alıntılanan haber veya yazıya aktif link verilerek kullanılabilir.

Yorumlar

(*)

(*)

(*)

Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış, Türkçe karakter kullanılmayan ve tamamı büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır. İstendiğinde yasal kurumlara verilebilmesi için IP adresiniz kaydedilmektedir.
  • yonca okşit

    12.9.2014 14:26:00

    Hiç sevmediğim varlıklardı.Bu yazıyı görene kadar..Subhanallah..

(*)

Namaz Vakitleri

  • İmsak

  • Güneş

  • Öğle

  • İkindi

  • Akşam

  • Yatsı