Yeni bir yere taşınmak gibi oldu her şey. Ne güzel, kapısı kilitli, geleni gideni olmayan bir ev gibi, fermuarlı bir çantada bir ömrün özeti yaşıyordu/yatıyordu bir güzel.

Çocuklar, zaman zaman, ‘İşte hayatın bu!’ der gibi, hayatın izleri olan fotoğrafları döküyorlar önümüze. Çık içinden çıkabilirsen.

Bir yerlere gidip gelmek gibi, bir fotoğraf karesi sizi duygu olarak taşıyıveriyor içinde olduğunuz zamandan başka zamanlara. Şimdiyi yaşarken, birden içinde olmadığınız bir zamana, bir mevsime geçiveriyorsunuz. Az önce üşürken şimdi terliyorsunuz, iklimler çok hızlı fotoğraflarda. Önce bir üşüme hissedip, sonra sonra kendinize geliyorsunuz.Duygu değişimi mevsim değişiminden daha çok etkiliyor insanı.

Beden mevsime çabuk adapte oluyor ama, duygu değişimlerinde ruh kolay geçiş yapamıyor. Elinden bir şey gelmemenin tepkisi olarak gözyaşlarıyla mukabele ediyor ruh bedene.

Fotoğraflar konuşkandır, açık sözlüdürler. İnişli çıkışlı, peş peşe iki zıt dünya geliverir gözlerinin önüne. Bazı karelerde nefes almak güçleşir. Bugüne dönmek çok mümkün olmaz. Hatıralarınız geçmişte, hayatınız şimdidedir. Geçmişin duygusu bugünün işlerini çözemiyor. Bir sarmaşık gibi geçmişe tutunmuş albümde duygular.

Geçmişten hemen sıyrılamıyor insan. Başka bir semte taşınmak gibi zorlaşıyor alışmak. Yerleşik duygulara ulaşmak ne kadar da zor. ‘Toplanın gidiyoruz’ demekle gidilemiyor ki. Bir şeylerin sizi eteğinizden çekiştirdiğini hissedersiniz. İlmek atılmış gibi bir yerdesin ve ne gidebiliyorsun bir yerlere ne de gelebiliyorsun geriye. Bir yarın geçmişte, bir yarın şimdide, orta yerde kalıveriyor insan. O duygu anında muhatabım bir şey soruyor; verdiğim cevap, zamanla solmuş bir gül yaprağı gibi hayata karşı isteksiz. İki mevsimi aynı anda yaşamak gibi o da şaşırıyor. Zaman değişiyor, varlık değişiyor, varlığa yüklenen duygu değişiyor, varlığın anlamı değişiyor. Her şey ne çabuk ve ne de güzel değişiyor.

Dün, ‘dede’ derken birilerine, bugün size ‘dede’ demesi birilerinin, tam da yaşanası cinsten bir macera filmi gibi etkileyici. İlerlemiş yaşların, yaşa uygun heyecanı, etkili adrenalin seviyesi tam da rahmetten birer esinti gibi, yüz çizgilerimin serinlemesine vesile oldu. Başka ne olsun, neticede mutluyum.