"Ümitvar olunuz, şu istikbal inkılâbı içinde en yüksek gür sada İslâm'ın sadası olacaktır."

Piyasalar

Ene nasıl bir anahtardır?

Süleyman KÖSMENE
14 Kasım 2023, Salı
“Fatih Bey: “Ene’nin Allah’ı ve kâinatı tanımak için anahtar olması ne demektir?”

Gölgenin Fark Ettirdikleri

Bu meseleyi bir deney üzerinde anlamaya çalışalım. Daimî bir ışık farz ediyoruz. Ne gölge var, ne karanlık! Ortama baktığımızda, sadece eşyayı görürüz. Işığı göremeyiz. Işık, bütün şuaları ve bütün huzmeleri gözümüz önünde olduğu halde, kendi varlığını bizden gizler. 

Işığı fark etmek için azıcık gölgeye ihtiyacımız vardır. Az bir gölge olduğunda, gölgenin çizdiği bir sınır olacaktır. Bu sınırdan sonrasını ve öncesini artık fark ederiz. İşte ışık burada kendi varlığını bize hissettirir.

Ya da şöyle diyelim: Işıklı bir odanın kapısını kapasak, dışarısı da karanlık olsa, anahtar deliğinden dışarıya sızan ışığı fark ederiz. Fakat dışarısı da aynı eşit miktardaki ışıkla donatıldığında, içerideki ışığı anahtar deliği değil, kapıyı da açsak fark edemeyiz.  

İşte aslında “faniyat” böyle bir şeydir! Milyonlarca gölge ve karanlık çizer. Hastalık, musibet, geçicilik, yokluk, ölüm… gibi. Çizdiği gölgelerle bize Allah’ın varlığını hissettirir. Çünkü Allah’ın varlığı ve bütün sıfatları bakidir, her şeyi kuşatmıştır, sonsuzudur. Faniyat içinde biraz dikkat edilse hissedilir.  

Allah’ı Nasıl Tanıyalım?

Allah bütün sıfatlarıyla mutlak, bütün sıfatlarıyla muhit, yani kâinatı kuşatmış, bütün sıfatlarıyla hudutsuz ve nihayetsiz, bütün sıfatlarıyla kayıtsız ve sonsuzdur! Allah’a şekil verilmez, sûret biçilmez, mutlak ve muhit olduğundan belirleyici bir hüküm konulmaz, mahiyetinin ne olduğu anlaşılmaz. Bu nedenle inkâr da edilebiliyor.

Böyle birisini tanımak için çok farklı bir yol izlemek lazımdır. İşte ene, böyle bir yol için biçilmiş kaftandır.

Işığa göre gölge gibi, “ene”ye vehmî ölçücükler verilmiştir. Vehmî ölçücükler, aslında olmayan şeylerdir. Ene’ye verilmesi ise sadece kâinât Sultan’ını sıfatlarıyla, isimleriyle, şuûnâtıyla tanıması içindir.   

Şöyle ki: Ene ‘de cüz’î bir ilim var; bununla Kâinat Sultan’ının Alîm olduğunu bilir.

Ene ’de cüz’î bir kudret var; Kâinat Sultan’ının Kadîr olduğunu anlar. Ene ‘de cüz’î bir şefkat var, Kâinat Sultan’ının Rahîm olduğunu kavrar. Ene ‘de cüz’i bir hikmet var, Kâinat Sultan’ının Hakîm olduğunu idrak eder... ve hakeza. Allah’ın isimleri kadar bunu açabiliriz.

Ama aslında ene’de bu cüz’î şeylerden de bir şey yoktur. Onlar da Allah’a aittir. Ene’de hiçbir şey yoktur. Ene tımtıkırdır!

Ene Anahtarlığı

Allah’ın her şeyi kuşatmış olan, sonsuz, kayıtsız, hudutsuz, şeriksiz, eşsiz ve benzersiz isim ve sıfatlarını tanımak ve kavramak için ene’ye birer anahtar koymak gerekiyordu. Tâ ki ene, bu anahtarlar marifetiyle birer gizli hazîne olan Allah’ın isimlerini tanıyabilsin ve kâinatın kapalı sırlarını açabilsin. Ama ene kendisi de bir muamma, kendisi de hayret verici bir tılsımdır. Böyle bir anahtar hakîkî olmamalı; gâyet vehmî, yani farazî, yani varsayımsal bir hat olmalıdır. Çünkü ene’nin hakiki malikiyet dâvâ etmemesi için varlığının vehmî ve farazî olması; Allah’ın varlığından gafil kalmaması için de varlığının bir anahtar ve vâhid-i kıyâsî (ölçek) hükmünde bulunması gerekir.

Bedîüzzaman, ene’nin bir ölçek gibi kendisinde bir mevhum mâlikiyet, bir kudret, bir ilim tasavvur ettiğini, bir mevhum had çizdiğini, muhît ve mutlak İlâhî isim ve sıfatları ancak bu mevhum hadlarla tanıyabildiğini kaydeder. 

Bu mevhum hadlarla ene, “Buraya kadar benim; ondan sonrası O’nundur.” Diye bir taksimat yapar. Kendindeki mevhum ölçücükler ile Allah’ın muhît ve mutlak sıfatlarını anlar. Cüz’î ilmiyle Allah’ın sınırsız İlmini; küçük sanatçığıyla Allah’ın mutlak Sanatını, zâhirî mâlikiyetiyle Allah’ın hakîkî Mâlikiyetini ve hâkezâ, binler sırlı haller, sıfatlar ve hislerle ene bir anahtar gibi Hâlık’ının isimlerini, sıfatlarını ve şuûnâtını tanıma imkânı elde eder.1 

Dipnotlar:

1- Sözler, s. 605, 606

Okunma Sayısı: 1676
YASAL UYARI: Sitemizde yayınlanan haber ve yazıların tüm hakları Yeni Asya Gazetesi'ne aittir. Hiçbir haber veya yazının tamamı, kaynak gösterilse dahi özel izin alınmadan kullanılamaz. Ancak alıntılanan haber veya yazının bir bölümü, alıntılanan haber veya yazıya aktif link verilerek kullanılabilir.

Yorumlar

(*)

(*)

(*)

Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış, Türkçe karakter kullanılmayan ve tamamı büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır. İstendiğinde yasal kurumlara verilebilmesi için IP adresiniz kaydedilmektedir.
    (*)

    Namaz Vakitleri

    • İmsak

    • Güneş

    • Öğle

    • İkindi

    • Akşam

    • Yatsı