Medrese-i Yusufiye tabirini dilimize kazandıran isim, Üstad Bediüzzaman Said Nursî Hazretleri.
Yusuf Aleyhisselâmın yıllarca hapishanede kalmış olmasından hareketle, cezaevini böyle isimlendirmiş Üstad. “Yusuf Aleyhisselâm mahpusların pîridir ve hapishane bir nevi medrese-i Yusufiye olur” diyerek.
Kendi hayatında da medrese-i Yusufiye tecrübesini defaatle yaşamış.
İkinci Meşrutiyet döneminde, sıkıyönetim mahkemesinde (divan-ı harb-i örfî) beraatiyle son bulan tutukluluğu.
Birinci Dünya Savaşında Bitlis’in müdafaası için savaşırken başlayan ve iki buçuk yıl kadar süren Rus esareti.
1935’teki Eskişehir, 1943’teki Denizli ve 1948-9’daki Afyon hapisleri.
Talebeleriyle birlikte konulduğu cezaevlerinde de eser yazmaya devam eden Üstad, Risale-i Nur’un ve talebelerinin girdiği hapishanelerdeki müsbet değişime hep dikkat çekmiş.
Bu ifadelerinden bazı örnekler:
“Risale-i Nur’un hapse temas ve ispat ettiği bir kısım meselelerinin kısacık hulâsalarını, bu terbiye için açılan dershanede okumak ve okutmakla tam terbiye almak lâzım geliyor.”
“Risale-i Nur’daki hakikî tesellîye mahpuslar çok muhtaçtırlar. Hususan gençlik darbesini yiyip taze ve şirin ömrünü hapiste geçirenlerin, Nurlar’a ekmek kadar ihtiyaçları var.”
“Hapishane müdür ve alâkadarları cani ve katillerin başlarında zebani gibi azap memurları değil, belki medrese-i Yusufiyede Cennete adam yetiştirmek ve onların terbiyesine nezaret vazifesiyle memur birer müstakim üstad ve birer şefkatli rehber olmalarına çalışmalıyız.”
“İnşaallah bir zaman hapishaneleri tam bir ıslahhane yapmak için, bahtiyar müdürler ve memurlar, o Nurları mahpuslara ekmek ve ilaç gibi tevzi edecekler.”
Bu manaların, karşılığını tam olarak bulduğu bir süreçten geçiyoruz.
Cezaevlerinden, Risalelere, evvelce benzeri herhalde görülmemiş yoğunlukta bir talep var. Bu talebi karşılamak için yıllardır canla başla çalışan yazarımız Muharrem Okur, ulaşabildiği hamiyet sahiplerinin desteğiyle bu taleplere cevap vermek için çırpınıyor.
Son dönemde devreye giren Kader Mahkûmları Derneği de daha geniş ölçekte bir çalışmayı devam ettiriyor.
Bu çerçevede, bize gelen taleplerden yola çıkarak hayli zamandır hazırlığını sürdürdüğümüz, geçen yaz Barla ve 8 Eylül Ankara toplantılarında da bilgisini verdiğimiz projeyi hayata geçirdik:
Medrese-i Yusufiye Seti hazır.
Setteki kitaplardan biri, Üstadın cezaevi mektuplarının bir araya getirildiği Medrese-i Yusufiye Risalesi. Alanında ilk olan orijinal bir çalışma.
Setteki diğer kitaplar, Üstadın ve talebelerinin Denizli hapsinin meyvesi olan Meyve Risalesi; Haşir Risalesi, Gençlik ve Hizmet Rehberleri.

Set fiyatı 80 TL.
Setin cezaevlerine ulaştırılmasına destek vermek isteyen imkân sahipleri, ilanlarda belirtilen telefon ve hesap numaralarını kullanabilirler.