İktidar da “devlet destekli” mitinglerini sürdürüyor. 

Doğrular da söyleniyor yanlışlar da. 

Ama AKP iktidarda kalma “savaşını” açıkça hakka girerek ya da suç işleyerek veriyor.

Bilhassa iki yönden: 

Birincisi, devlet imkânlarıyla parti siyaseti yapıyor. Bu konuda çok sayıda örnek sürekli olarak medyaya yansıyor. 

Geçen gün Siirt’te yapılan miting için de benzeri yaşandı. Bazı whatsApp gruplarında paylaşılan mesaj aynen şöyle: 

“Sayın Rektörüm, Sayın Senato üyeleri, Sayın Cumhurbaşkanımız 4 Aralık 2021 Cumartesi günü İlimize teşrif edeceklerdir. Öğretim elemanı ve öğrencilerimizin talepleri doğrultusunda Saat 12:00’da 15 Temmuz Demokrasi Meydanında yapılacak miting için Kezer Kampüsü otobüs durağından ve Hassa Hatun Kız Öğrenci yurdu önünden 11:00’dan itibaren servisler kaldıracaktır.”

Rektöre ve senato üyelerine topluca hitap edebilecek kadar güçlü olan bu işgüzarın kim olduğunu biz tam bilemedik(!) ama bilenler bilir. 

Bizi asıl ilgilendiren şu:

Bir cumartesi günü yapılacak siyasi bir faaliyet için öğretim elemanları neden “kampüsten miting alanına” otobüs istesinler? 

Hele öğrenciler neden sınav haftasında “topluca” mitinge gitmek istesinler?

Haydi istediler, “kampüsten servis kaldırmak” ne demektir? 

Bu servislerin parasının nereden çıktığını ve öğrencileri ikna etmek için hangi metodların kullanıldığını sormayacağız. 

İkincisi yine aynı mitingde bizzat Erdoğan’ın dini siyasete alet etme hususunda yeniden yaşattıkları idi. 

“Yeniden” diyoruz zira Erdoğan 1997’de de Siirt’te minareyi süngü yapmış ve siyasî muhaliflerine batıra batıra aynı şiiri okumuştu. Ama artık muhalifler uyanık ve zırhlı. 

Kubbeleri kendine miğfer yapan siyasetçiler yüzünden o kubbelerin altları boşaldıkça boşalıyor. Bu üzücü elbette. Ama yeryüzü bir mescid. 

Sonrasında Erdoğan çok gömlek değiştirdi ama camileri kendi partisi için tepe tepe kışla yapma alışkanlığını hiç değiştirmedi. Ama artık muhalefet de camileri boş bırakmıyor. 

Bu mitingde bulunmayı askerî bir görev ve kendisini de “mücahit” zanneden müminler hep oldu ama muhalefet bu sefer din üzerinden cepheleştirme için Erdoğan’a koz vermiyor. 

Bu sebeple meydanlar şenlenecek. 

İşte bu sebeple bunun adı da bir çöküştür.