"Ümitvar olunuz, şu istikbal inkılâbı içinde en yüksek gür sada İslâm'ın sadası olacaktır."

Piyasalar

Cemaatler özür bekliyor

Ahmet BATTAL
15 Ocak 2022, Cumartesi 00:01
Taceddin Kutay ismindeki Akşam’cı papyonlu amatör yazar, önceki gün, görünüşte muhalif dindarlara hitap ederek “Riyakârlığı bırakın Enes Kara’nın faturasını Kemal Bey’e ödetin” başlıklı bir yazı kaleme aldı.

Başlığın asıl muhatabı muhalif dindarların tümünü gönüllü olarak temsil eden Yeni Asya idi. 

Yazısını, o can yakıcı hadisenin meydana geldiği medresenin, Yeni Asya’nın sahiplenicileri ve okuyucuları tarafından organize edilen bir cemaat evi olduğu bilgisine ve Yeni Asya’nın -ne hikmetse (!) beğenmediği- siyasî tercihlerine dayandırdı. 

Kemal Kılıçdaroğlu’nun konuya ilişkin “hoş görmediği” ılımlı tavrına da atfen şunları yazdı:  “Neticede 15 Temmuz sonrası FETÖ’ye kalkan olmakla başlayan yatkınlık, doğal oy deposu Yeni Asya cemaatine de teşmil edilmiş.

“Bu cemaatin siyasal faturasını yıllarca Demirel ödedi, lâkin oyunu da aldı... Çiller ödedi, fakat oyunu aldı... Şimdilerde ise bütün faturayı Erdoğan’a ödetmeye çalışıyorlar; cemaatin oyları ise DP üzerinden CHP’ye gidiyor... Riyakârlığı bırakın ve bir siyasal fatura çıkacaksa, hadise karşısında üç maymunu oynayan Kılıçdaroğlu’na çıkartın...

“Azıcık dürüst olun ve Enes’in intiharının siyasal mesuliyetini, oy uğruna her türlü siyasî rüşveti veren Kılıçdaroğlu’na kesin. Kâzım Güleçyüz’e sorun. Bize niye soruyorsunuz?”

Bu yazıda problem çok: 

Muhalefetin dindarlarla arasını düzeltmesine birilerinin üzülmesi bizi rahatsız etmez. Biz o üzüntüden ancak memnun oluruz. 

Kimsenin iktidar savunuculuğuna da itiraz edemeyiz. Gerekçelerini anlayamasak da “bir tercihtir” der geçeriz. 

Ama bir “yazar”, bunu yapayım derken, nuranî müktesebatı, şerefli mazisi ve ümitli istikbali belli bir yayın organına -ve hem de belden aşağıdan- vurursa, elimiz de dilimiz de belimizi korur. 

Zaten Allah dilini ayağına dolandırdı ve o yazar şu garip izahı yazmak zorunda kaldı: 

“Son gelen bilgiler ışığında Enes Kara’nın intihar ettiği evin Yeni Asya cemaatine ait olmadığı, bir başka gruba ait olduğunu öğrenmiş bulunuyorum. Bu sebeple bu bilgiyi tashih etmek zarureti doğmuştur. Buna mukabil yazıdaki genel eleştirimin arkasında olduğumu ve Yeni Asya Cemaati başta olmak üzere bir takım başka cemaatlerin de siyasal sorumluluğunun, kendilerini angaje ettikleri siyasal yapılarda olduğunu vurgulamak isterim. Enes Kara hadisesi özelinde ilk etapta edindiğimiz yanlış malûmat sebebiyle okurlarımızdan özür dilerim.”

Önce şunu açıklayalım: 

Yeni Asya “müteharrik-i bizzat”tır. Kur’ân’ın adalet ve hürriyet kutbunun pusulasıdır. Başka yönü göstermez. Sırtını ism-i Hakk’a dayamıştır. Kendi siyasî sorumluluğunu daima kendisi üstlenmiştir. Kimseye yıkmaz. Kendi siyasî faturasını daima kendisi ödemiştir. Kimseye ödetmeye kalkmaz. Papyonlu amatörler bilmese de bu böyledir. 

Yeni Asya hiçbir siyasî partiye ya da yapıya “angaje” değildir. “Angaje” olanlar bunu bilemez. Yazarın merhum Enes Kara ve kaldığı cemaat evinin Yeni Asya ile ilişkisine dair eski ve yeni bilgisi ise özre değil tashihe muhtaç. 

Zira Yeni Asya o medrese için ve asgarî müştereklerde buluşabildiği diğer tüm müstakim cemaatlerin bütün mekânları için şöyle düşünür: 

“Gitmesek de görmesek de o medrese bizim medresemizdir. Manen içindeyiz. Duâsına dahiliz. İçindekilerin meşreplerinden de siyasî tercihlerinden de bağımsız olarak oraya sahip çıkarız. Düşmanlarının oyununa gelmeyiz. Zira biliriz ki orası Kur’ân’ın ve Kur’ân nurlarının neşir evidir.” 

Ama o yazarın yine de özür dilemesi lâzım. 

Zira bu sayın yazarın, bütün cemaatlerin eskiden beri ya da son zamanlarda muhalefete sempatiyle bakan bütün mensuplarına ve Yeni Asya’ya yönelik bühtanları sebebiyle hem bütün muhalif dindarlara ve hem de Yeni Asya’nın tüm yazarlarına ve okuyucularına ve sahiplenicilerine samimî bir özür borcu var. 

Ya öder ya da …

Okunma Sayısı: 3670
YASAL UYARI: Sitemizde yayınlanan haber ve yazıların tüm hakları Yeni Asya Gazetesi'ne aittir. Hiçbir haber veya yazının tamamı, kaynak gösterilse dahi özel izin alınmadan kullanılamaz. Ancak alıntılanan haber veya yazının bir bölümü, alıntılanan haber veya yazıya aktif link verilerek kullanılabilir.

Yorumlar

(*)

(*)

(*)

Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış, Türkçe karakter kullanılmayan ve tamamı büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır. İstendiğinde yasal kurumlara verilebilmesi için IP adresiniz kaydedilmektedir.
  • y.özer

    15.1.2022 23:44:19

    Harika bir yazı tebrik ediyoruz...

  • Feyzullah Ayhan

    15.1.2022 16:53:47

    Sayın hocam hak perest olanlar yanlışları sebebiyle muhataplarından özür dilerler. Ama ruhları müfritane siyasi tarafgirlikle sakim olanlar hakperest değiller, eneleri, hodgâmlıkları özür dilemeye yanaşmaz.Varsın iftirasından, bühtanından, husumetinden, gayri meşru tarafgirliğinden dolayı özür dilemesin. Biz diletiriz hem de çok kolay ve masrafsız:1970 li yıllardan beri sabırla ağzımızda biriktirdiğimiz bir avuç tükrük ile.Yetmez mi sizce, bence yeter.

  • Ahmdt

    15.1.2022 13:09:45

    Gitmesek de görmesek de o medrese bizim medresemizdir. Manen içindeyiz. Duâsına dahiliz. İçindekilerin meşreplerinden de siyasî tercihlerinden de bağımsız olarak oraya sahip çıkarız. Düşmanlarının oyununa gelmeyiz. Zira biliriz ki orası Kur’ân’ın ve Kur’ân nurlarının neşir evidir.” Uzun olmayacak bir süredir,yazılarınızı takip ediyorum. Bu cümleleri sizden duymak çok hoşuma gitti. Inşallah bu yolda çabalayan, risalei nud okuyan , herkes bu düşüncede olur, hayatını davranışlarını bu yönde düzenler, ayrıştırmadan ötekileştirmeden , tam bir ıhlas sırrı ile. KalinSelametle

  • Ahmet Zeki

    15.1.2022 12:30:45

    Böylesi yazar bozuntularına cevap vermeye değmez Ahmet Hocam. Siz yinede alicenaplık gösterip cevap vermişsiniz. O anlamasa da bazıları için bilgi olsun. Teşekkürler.

  • Said Nur

    15.1.2022 12:19:45

    Nice özür bekleyen gönlü kırıık kalbi incitilen insanlar var bunu bir yazara münhasır değil nefsim nefsim deyip başımızı ellerimizin arasına alıp şakaklarimiz catlayincaya kadar düşünmek lazım. Ya günahları yoksa diye düşünmek lazım.

  • bilalim

    15.1.2022 08:21:22

    Zaman zemin şartlar Yeni Asya’yı bir kez daha haklı çıkarmıştır. Buna maaliftihar sevinmekle beraber, haklı çıktığımıza sevinmiş değiliz.. Efkar- ı ammeyi teşviş eden hadiselerde mukni ve tam izahatlar elzem. Elhamdulillah Yeni Asya Risale-i Nur’un kudsiyetini ve hakikatini bir kez daha hakkıyla aleme neşretmiştir. “matbuat âlemiyle tezahüre başlamak, ders vermek” zamanı tam da böyle zamanlar…

  • Müjdat Bayar

    15.1.2022 08:14:53

    En büyük cemaatin İslam cemaati olduğunu bilir, ehlisünnet bütün cemaat ve tarikatları samimane severiz. Bize bu muhabbeti aşılayan Bediüzzaman'dan ve âlimlerimizden Allah razı olsun.

  • M. Can

    15.1.2022 07:17:21

    Haber Türk'te tarikat ve cemaatlere dil uzatan bir konuk bulunuyor. Cemaat veya tarikat yurtlarını aşağılayan o konuğa sunucu hanım, kimsenin toplum içinde bir hakikat olan, yüzyıllardan beri kök salmış olan grup grup mizaçlarına göre bir arada bulunup, dinini öğrenmeye ve yaşamaya çalışanların zararlı olduklarını iddia etmek makamındaki sözlerini, ötekileştirmek ve aşağılamak makamındaki sözlerini sizin bu şekilde konuşmaya hakkınız yok, bu toplumun bir gerçeğidir diyerek susturmamasına karşılık, bu tutumu milletin bir kesimini bir kesimine karşı kışkırtmak, inançları ve değerleri küçümsemek, masumane bir şekilde iman hakikatlerini öğrenmeyi zararlı görmek ve medya ile göstermek makamındaki bu tutumlarını hukuk devleti olmak bakımından onların mahkemeye verilmesi icap ediyor.

  • Özdemiroğlu

    15.1.2022 06:37:59

    Bu tip yorumda bulunanlar da; kıl kadar insaf, vicdan ve insaniyet mevcutsa, bu tür can yakıcı bir olayı bile siyaset ve kör ideolojisine alet etmesi, bırakın bu dünyayı, ahirette, huzur-u İlahi'de nasıl karşılık vereceğini düşünmesi kalpleri ürpertmez mi?

(*)

Namaz Vakitleri

  • İmsak

  • Güneş

  • Öğle

  • İkindi

  • Akşam

  • Yatsı