"Ümitvar olunuz, şu istikbal inkılâbı içinde en yüksek gür sada İslâm'ın sadası olacaktır."

Piyasalar

Değişmeyen gündem: Demokrasi

Ahmet BATTAL
30 Kasım 2024, Cumartesi
Millî Savunma Bakanı Yaşar Güler önceki gün Kemalist yeminci teğmenler meselesi ile ilgili bir soru üzerine şunları söylemiş:

“Teğmenlerle ilgili gündem günlük gündemimizin ana maddesi de değildir. Ülkenin olabilir. Her gün otuz bin evlâdımız yirmi dört saat üç yüz altmış beş gün operasyonda. Onları takip ediyoruz. Suç ne olursa olsun disiplin süreci işletilecek ve disiplinden taviz verilmeyecektir. Olaya karışanların genç olmaları, daha önce disiplin cezası almamış olmaları gibi gerekçeler disiplinsizliğin gerekçesini değiştirmez.”

“Ülkenin olabilir” cümlesini hayra yorduk ve iznimizi almış olduk. Yazalım:

Gündem ve güncel kelimesinin karşılığı eski dilde yok ve “gün”lük olanı ve hatta günübirlik olanı çağrıştırıyor. Dolayısıyla Millî Savunma Bakanlığının günlük ana gündeminin başında ve hatta içinde bu konu yer almayabilir. Saygı duyarız.

Ama her günkü gündemin bir de “değişmez gündem” kısmı var. Aynen akıllı telefonların haberleşme uygulamalarındaki “en başa sabitlenmiş” mesajlar ya da anketler gibi…

Ve işte bu değişmez konu demokratikleşme.

Demokratikleşme denince akla gelen en önemli konu da darbelere ve bilhassa askerî darbelere karşı bağışıklık ve tedbir meselesi.

Yani bu disiplinsizlik hali, birkaç subayın kavgası ya da haylazlığı gibi basit ve ideolojisiz bir konu değil. Aksine, ideolojiden beslenen ve ideolojileri besleyen bir yönü var.

Dolayısıyla soruşturmalar tamamlanıp gereği yapıldığında da aslında mesele bitmiş olmayacak.

Bataklığı kurutmadıkça bazı sivrisinekleri dışarı kovmak ya da en azından kanatlarını yolmak ne anlam ifade eder?

Bu vesileyle muhalefet liderlerine ve bilhassa CHP Genel Başkanı Özgür Özel ile Demokrat Parti Genel Başkanı Gültekin Uysal’a da şunu soralım:

Sizin partinizin iktidarda olduğu bir dönemde sizin siyasî tercih ya da tutumunuza karşı siyasî bir tavır olarak, bir grup teğmen, benzer bir “gösteri” yapsa idi ne düşünürdünüz ve ne yapardınız?

Hatırlatalım ki empati makul siyasetin de en önemli şartlarındandır.

Ve hatırlatalım ki siyasetin camiye, okula ve kışlaya girmemesi gerektiği prensibi, sadece dünün ya da bugünün değil, yarının da en önemli ilkesidir.

Ve son olarak AKMHP cumhurunun başkanı Erdoğan’ın şu cümlesi:

“Disiplin konusu TSK’da hayatî öneme sahiptir. Komutanların talimatlarına rağmen disiplinsizlik yapanların, yarın neler yapacağını kim bilebilir?”

Not: Bu cümlenin 15 Temmuz gecesi komutanlarının talimatına uymuş olan ve yaptığının darbeye teşebbüs olduğunun farkında olmayanmmasum suçluların(!) avukatlarınca nasıl kullanılacağı da ayrıca düşünülmeli.

Okunma Sayısı: 1305
YASAL UYARI: Sitemizde yayınlanan haber ve yazıların tüm hakları Yeni Asya Gazetesi'ne aittir. Hiçbir haber veya yazının tamamı, kaynak gösterilse dahi özel izin alınmadan kullanılamaz. Ancak alıntılanan haber veya yazının bir bölümü, alıntılanan haber veya yazıya aktif link verilerek kullanılabilir.

Yorumlar

(*)

(*)

(*)

Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış, Türkçe karakter kullanılmayan ve tamamı büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır. İstendiğinde yasal kurumlara verilebilmesi için IP adresiniz kaydedilmektedir.
  • İ.UÇAR

    30.11.2024 14:16:47

    Siyaset caminin tam içinde! Seçimden önce cami imamlarının bazıları cami içinde iktidar için oy istediler. " Atı alan Üsküdar'ı geçti." Sabahı-ı şerifleri hayrola!

  • Hüseyin İlhan

    30.11.2024 13:03:46

    Camiye siyaset girdi ve sokuldu maalesef.Mesela farz ibadet olan hutbe'de imam efendilere diyanet emri ile şu yaptırıldı.'Çıkarın telefonları,şu numaraya şu kadar bağış yazın,dedirtildi.Hutbe nedir,ehemmiyeti,ibadetin sahihliği için ne yapılır ne yapılmaz malumumuz değil mi. Keza cami cemaatini cum'a namazı gibi binlerce müslümanı 40 dakika bekletmek kimin haddine. Kürsü,minber ve mihraplar ancak ve ancak rabbimizin emirleri,efendimiz SAV'min hayatı,hadisleri ve iman kahramanlarının emsal olacak hallerini anlatmak içindir. Bir din adamı ancak ve ancak rabbimizin emirleri dışına çıkamaaz.Amma ellerine tutuşturulan hutbeler öyle değil kardeşim.

  • Erhan

    30.11.2024 12:13:28

    Bu ülke Kazım Güleçyüz gibi, hayatı boyunca hak hukuk adalet haykıran, Ülkesine halkına canı gönülden seven bir beyefendiyi içeride tutuyor yuh olsun hepinize.

  • Erhan

    30.11.2024 12:11:01

    Komutanlarının emriyle hareket eden 15 Temmuz mağdurları, müebbet hapisle cezalandırılmıştır, demek ki bu tam bir tiyatrodur.

  • Mustafa Said Kara

    30.11.2024 11:55:36

    Bizim gündemimizden demokrat parti çıktı mı?

  • Salih baş

    30.11.2024 08:19:19

    Ordu'da yeniçeri geleneği vardır DNA ya işlemiş

  • Mustafa Said Kara

    30.11.2024 07:57:30

    Sayın hocam, siyasetin camiye girmemesine hepimiz katılıyoruz. Fakat ama siyaset zaten camiye girdi miydi ki? Bir takım muhalifler istiyorlar ki, cami hocaları ilmihal okuyacağına bizim eleştirdiğimiz şeyleri anlatsın, biizm eleştirdiğimiz adamları eleştirsin. Bunu göremeyince camiye siyaset girdi diyorlar. Yok öyle bir şey!

  • Necati

    30.11.2024 02:44:05

    Türkiye'nin değişmeyen gündemi ne zaman ki tam olarak demokrasi ve adalet olur o zaman ancak bur çıkış yolu bulabiliriz. Teğmenler meselesinde benim dikkatimi çeken önemli husus 23 yıllık akp iktidarda, bütün kuvvet komutanları millî savunma bakanına bağlı, bakanı Cumhurbaşkanı atıyor. Cumhurbaşkanı hem akp genel başkanı hemde başkomutan, Harp akademileri rektörünü de Cumhurbaşkanı atıyor. Yani tamamen AKP nin kontrolünde bir eğitim görev yada görünüşte ôyle imiş gibi olan bu okullardan böyle sağlam Kemalist, ideolojik subaylar nasıl yetişiyor? Kısacası devlette hâkim zihniyet hala en kuvvetli bir şekilde Kemalizm. Akp nin en büyük zaferi bu maalesef.

(*)

Namaz Vakitleri

  • İmsak

  • Güneş

  • Öğle

  • İkindi

  • Akşam

  • Yatsı