İnsanların eşyaya isim vermesi de aynı kurala tabidir. İsim anlama uygun olursa eşya “ismiyle müsemma” olmuş olur. “Sulakyurt” ancak sulaksa bu isme lâyık bir yurttur. 

Sosyal olaylara ve tutumlara ilişkin isimler de böyledir. 

Demokratlık bir tutumdur ve bir isimdir. Yakışana verilirse o kişi ya da grup ismiyle müsemma olmuş olur. 

Demokratlığı kendisine yakıştırmayana veya demokratlık kendisine yakışmayana demokrat demek ona iftiradır ve demokratlığa ihanettir. 

“Biz öyle olsun diye öyle isim verdik” diyenler iyi niyetli iseler dikkat etsinler ve unutmasınlar ki tarih ve günümüz, taşıdığı isme zıt manalarla anılan meşhurlarla doludur. 

Bir adama kırk defa “iyisin” desek iyi olabildiği doğrudur. Ama her zaman ve her konuda “deyince” olunmuyor. “Demekle” de olmuyor. 

Şartlar hazır olacak. İstek olacak. Mizaç uygun olacak. Olacak, olacak…

Yoksa isim ile anlam arasında uyumsuzluk kaçınılmaz olur. Şimdiki Türkiye’nin hali şahittir. Adı “Adalet ve Kalkınma” olan partinin memleketi adalet noktasında getirdiği yer malûm zira. 

Bediüzzaman’ın “mimsiz medeniyet“ kavramsallaştırmasını herkes bilir. Osmanlıca yazılışta “medeniyyet”in başındaki “mim harfi”ni atınca geriye “alçaklık” anlamında “den’iyyet” kalır. 

“Demokrat”lık da buna benzetilebilir. Başındaki “dem”i atınca geriye kalan o “krat” daima otokrattır, baskıcıdır, tek adamcıdır, kutsal devletçidir, milliyetçidir… 

Demokrat demlidir, layt demokrat olunmaz. Bir demokratın otokrata öykünmesi, onun, kendi “dem”ini bile bile ortadan kaldırmasıdır. 

“Ben de demokratım” diyen birinin Kemalizm’le ve Kemalistlerle fikren bir yakınlığı yoktur ve olamaz. 

Demokrat adam darbeci olmaz, darbecilerle ittifak etmez, darbecilerin hazırladığı antidemokratik bir anayasaya tahammül etmez, razı olmaz.  

Demokrat adam darbe teşebbüsü bahanesiyle yapılan ve masumları hukuksuzluğun dibine düşüren KHK darbesine de karşı durur. 

Demokratım diyen bir parti gerçekten partiyse ve iktidara gerçekten adaysa onu halkla buluşturacak olan yolda en ciddî engel olan Kemalistlerin kuşatmasını fark eder ve yarıp geçer. 

Ben de demokratım diyen her bir parti diğer demokrat partilerle demokrasi ittifakı kurar. Kemalistlerle, şu ya da bu renk milliyetçilerle ya da “dinci”lerle değil. 

İsmi inkâr ederek demokrat olunmaz. Adın manasını reddederek hiç demokrat olunmaz. 

Bize demli ve hakikî Demokratlar lâzım. Boş verin demsiz demokratları…