Gerçekten Türkiye’nin geldiği ya da getirildiği noktaya bakınca üzülerek görüyoruz ki güç ve etki sahibi bazı kişilerde bir kraliyet isteği gözle görünür bir arzu.

Saltanat meraklılarının bu kadar çoğalmasına şaşırıyoruz.

Bizler, yıllardan bu yana, ülkemizde artık cumhuriyetin yerleştiğini, geriye yani saltanata dönüşün mümkün olamayacağını yazıp söyledik.

Ki halen de bu kanaatteyiz.

Ancak saltanat isteklilerinin sayısının bu kadar artabileceğini ve kitleselleşebileceğini düşünememiştik.

İtiraf edelim ki bu konuda yanıldık.

Kitleler üzerindeki asıl sebep TV dizileri eliyle oluşturulan tarihçi akım.

Bu programlar sıradan insanlara “mazi iyiyidi çünkü padişahımız vardı” dedirtiyor.

Bu kitlenin sistem değişikliğinde önemi yok. Zira sistem açısından karar verici ya da etki edici değiller.

Ama cumhuriyet denilen sistemin görünüşte cumhuriyet olarak kalıp fiilen krallığa dönüşmesinde en büyük pay bu kitlenin.

Zira onlar sistemin bir tür seçilmiş kralın başta olduğu krallığa yani fiilî saltanata dönüşmesini alkışlayanlar. Ve onlar oldukça bu risk var. Zira o sorgulamasız tarihçi kitleler bu alkışlama duvarı kurma işini yerine getiriyorlar.

Çare nedir?

Muhalefet bu günlerde birçok konuda birlikte hareket etme noktasına doğru gidiyor.

Bunlardan biri ve birincisi CHS denilen ve fiilî krallığa yol açan sistemin değiştirilmesi ve eskiye döndürülmesi.

Bu konuyu halka anlatmak zor gibi görünebilir. Ama aslında basit bir sembol olan kral tahtı/tacı üzerinden anlatılabilir ve çok da iyi anlaşılır.

Şunlar söylenmeli:

* Biz bu figürancı sistemin oyuncusu ya da oyuncağı değiliz.

* Biz seçimde şimdiki cumhurbaşkanı Erdoğan’ın karşısına rakip çıkarmıyoruz.

* Seçimde onun oturduğu kral tahtının çöpe atılıp atılmayacağını oylayacaksınız.

* Yetki verirseniz o taht bir daha dönmemek üzere çöpe gidecek.

* Biz seçimde bunu sağlayacak bir TBMM hedefliyoruz ve bunu sağlayacak bir cumhurbaşkanı adayı ile ortaya çıkıyoruz.

* Biz gelecek seçimde oluşacak parlamentoyla anayasayı değiştirmeyi ve tahtı çöpe atmayı vadediyoruz.

Yani özetle;

Yeniden cumhuriyete dönmek istiyoruz.

Ama manasız, isim ve resimden ibaret bir cumhuriyet değil, gerçek demokratik cumhuriyete…