Dünya hızla değişiyor. Siyaset, toplum, teknoloji ve gündelik hayatlarımız bu değişimden doğrudan etkileniyor.
Bölgemiz, Ortadoğu’daki dalgalanmalarla, Avrupa’daki yönelimlerle ve ülkemizin iç tartışmalarıyla birlikte bu dönüşümün merkezinde. Teknoloji ve medya evrim geçiriyor; iletişim biçimlerimizden bilgi edinme yollarımıza kadar her şey kökten değişiyor. Gençlerin gündemine giren konular da artık çok daha geniş bir yelpazede: ulus-devlet yapılarının geleceği, uluslararası hukukun işlevi, yeni ekonomik modeller, yapay zekâ, sosyal medya düzenleri, kimlik tartışmaları, güvenlik ve özgürlük dengesi... Dünyada paradigma değişimleri yaşanıyor; dün “olmaz” denilen şeyler bugün oluyor, zihinlerde yerleşmiş şablonlar hızla kırılıyor.
Bu şartlar altında biz gençler için asıl soru şudur: Bu değişimleri sadece izleyen edilgen bir kuşak mı olacağız, yoksa fikir üreten, yön gösteren ve topluma katkı sunan bir topluluk mu?
Yeni Asya içinde kalem oynatmaya hevesli, fikirlerini paylaşmak isteyen gençlerin sayısı az değil. Ancak ferdî çabaların etkili olabilmesi için ortak bir zemin ve düzenli bir işleyişe ihtiyaç var. Bugün düşünce kuruluşlarının güçlü olmasını sağlayan şey yalnızca derinlikleri değil, aynı zamanda sistemli ve organize olmalarıdır. Bizim de kendi ruhumuzla, ama benzer bir mantıkla bir araya gelmemiz gerekiyor.
Bu doğrultuda önerilen adımlar şunlardır:
• Çekirdek ekip oluşturmak ve iletişim için ortak bir kanal açmak.
• Rol paylaşımı yapmak: moderatör, haftalık editör ve katılımcılar arasında görev dağılımı.
• Haftalık düzen kurmak: hafta içi haber ve makale paylaşımı; hafta sonu bir saatlik online müzakere toplantısı; Cuma–Cumartesi yazı hazırlıkları; Pazar günü editörün derlemesi.
• Üretimi sürekliliğe bağlamak: yazıları blog veya arşiv sisteminde toplamak, sosyal medya üzerinden görünür kılmak.
• Katılımı arttırmak: paylaşılan her haber veya makale üzerine kısa yorum yapmak, editörlüğü her hafta farklı kişiye vermek ve yayımlanmadan önce yazılar üzerinde ortak geri bildirim yapmak.
Tüm bu adımların amacı basittir: önce bir araya gelmek. Düzenli bir işleyiş ile dağınık ferdî çabalar ortak bir güce dönüşebilir.
Bu öneriler nihaî bir plan değil, tartışmaya ve geliştirmeye açıktır. Önemli olan bu ilk adımı atmak ve birlikte düşünmeye başlamaktır. Çünkü biz konuşmadıkça, yazmadıkça ve üretmedikçe başkalarının yazdıklarıyla, dayattıklarıyla yetinmek zorunda kalırız. Günübirlik kopuk katkılarla da efektif olamayız; böyle olursa kopmalar yaşanır ve süreklilik sağlanamaz.
“Sayımız az değil. Organize değiliz.”
-Malcolm X