Peki, AKP iktidarı, “burgu, ok, yay, kalkan kargı filmleriyle” toplumu nereye sürüklüyor? Geriye, geriye, daha geriye! İşte Diriliş Ertuğrul, Kuruluş Osman Bey, Tarihin Efsaneleri, Savaşın Efsaneleri, gibi vurdulu, kırdılı filmlerle, bilhassa gençleri ve toplumu eski zamanın köşelerine götürüp oyalıyor, boyalıyor! Selahaddin Eyyübi gibi filimlerle dindarlara, Mete Han, Cengiz Han gibi filmlerle de milliyetçilerin damarlarından giriyor.

İktidarlar, böyle vurdulu kırdılı filmlerle miletin duygularını tahrik ediyor, sanal bir başarı aleminde yaşatıyor! “Biz tarihte şöyle vurduk, şöyle kırdık, şöyle fethettik, şöyle adalet dağıttık, masumlara şöyle sahip çıktık!” filmleriyle uyuştururken, zalim ve vahşi İsrail Filistin/Gazze’de, Çin Doğu Türkistan’da, Budist Myanmar’lılar Arakan Müslümanlarına ve dünyanın muhtelif yerlerinde sair Müslüman ve masum insanları, çoluk-çocuklarıyla vahşice katlediyor, asimile ediyor. Ve dünya Müslümanlarının lideri diye lanse edilenler birkaç beylik kınama laflarıyla izliyor!

Ekranlarda ahlak kırıntısı olmayan hapçı-hopçu, popçu, topçu, lüpçü, artist, vs.’leri rol model sunulmasına bakar mısınız! İman, Kur’an hakikatleriyle beslenmeyen imam-hatiplerde bile deist, ateist gençler türedi! Bu dizilerde vurdulu-kırdılı sahneler çokça öne çıkarılarak “şiddet!” zumlanıyor, zumlanıyor. Ve bu filmlerde öne çıkan öğeler, unsurlar, “şiddet, entrika, hile, tuzak!” Eski devirlerdeki Müslüman kavim, kabile, boylar arasında, aileler arasında, fertler arasında günümüz şiddet, hile ve tuzaklarını aratmayacak bir ahlak yapısı zihinlere zerk ediliyor!

Bu nasıl bir gaflet ve ihanettir ki, dindarlar iktidarında, dindarlar eliyle fertler mutsuz, umutsuz! İfsat ve ahlaksızlık komiteleri, aileyi paramparça edecek tv programları, filmler, diziler, sosyal medya ile saldırıya geçmiş. Sigara, alkol uyuşturucu ilkokula inmiş! Yöneticiler, geçmiş “kargı, burgu” filmleri izliyor, izletiyor! Asr-ı Saadet gençlik ve hizmet modellerinden uzak çok kötü, silik, kişiliksiz kişilikleri taklide yönlendiriyor. Zira, ifsat ve ahlaksızlık komiteleri biliyor ki, “Gençlik damarı akıldan ziyade hissiyatı dinler. His ve heves ise kördür, akıbeti görmez.”1 Böylece toplumu duygu sapması, hatta cinsiyet sapmalarına yönlendiriyor.

Dipnotlar:

1- Gençlik Rehberi, s. 49.