"Ümitvar olunuz, şu istikbal inkılâbı içinde en yüksek gür sada İslâm'ın sadası olacaktır."

Piyasalar

“Siyasî sadâkat” atamaları…

Cevher İLHAN
16 Ağustos 2019, Cuma
Seçim sonrası siyasetteki gelişmeler, ekonomi ve başta Suriye’nin kuzeyinde “tampon bölge” olmak üzere bayram öncesinden kalan gündeme aynen devam…

Bunlardan biri de iktidar partisinden kopan “yeni partiler”in kurulmasına dair çalışmaların hızlanması üzerine Cumhurbaşkanlığı Yüksek İstişâre Kurulu’nun (YİK) kurularak bazı iktidar patisi kurucularının bu kurula atandıklarının açıklanmasıyla tetiklenen tartışmaydı.

Öncelikle Cumhurbaşkanı’nın eski siyaset arkadaşlarını sırf kurulacak partilere kaptırmamak için atadığı yorumlarıyla, ek maaş almalarının sağlanması tartışmaları sürüyor.

YİK üyesi olarak atanan AKP kurucusu Meclis eski Başkanı Arınç’ın, “Biz yok olmuştuk, bitmiştik, ezilmiştik, çürümüştük. Başkanın kendisi olacak biz de yanında olacağız. Böyle bir şeyi Rabbim sadakatin sonucunda veriyor, yalakalığın değil” sevinci, sözkonusu bürokrasiye atamalarda “liyâkat mı, siyasi sadakât mi?” sorularını sordurdu.

Mesela kanuna göre bir banka kurulu üyeliğinde yer almak için en az on yıl bankacılık yönetiminde görev yapması gerekirken, yine Cumhurbaşkanı kararnâmesiyle bazı iktidar partisi mensubu emekli bakan ve milletvekillerinin, atanmış eski belediye başkanlarının kamu bankalarının yönetim kurullarına atanmalarında “siyasî sadâkat”ın esas alınmasında olduğu tesbitleri yapılıyor.

Ve liyâkatsiz “siyasî sadâkat atamaları”nı bir defa daha gündeme getiriyor.

İLGİNÇ

Ballı maaşlara tepkisizlik!

Malûm bir süredir kamuoyunda “çift maaş” tartışması var. Özellikle anamuhalefetin “Belediyenin ortak olduğu şirketlerde yönetim kurulu başkanı, üyesi ya da yönetici niteliğinde başka bir görev alması halinde belediye başkanına bu görev dolayısıyla ne adla olursa olsun herhangi bir ödeme yapılmayacağı”nı öngören ve “ikinci maaş”a son veren “Siyasî Ahlâksızlıkla Mücadele ve Siyasî Etik Kanun Teklifi”ni Meclis’e sunmasıyla ilginç bir tartışma başladı.

İlginç olan, “bir belediye başkanının eşi ile birinci ve ikinci derece kan ve yakın hısımlarının, belediyede ve belediyenin ortak olduğu şirketlerde yönetici olarak görevlendirilemeyeceği, istisnai memuriyet kadrolarına atanamayacağı, yönetim kurulu başkanı veya üyesi olamayacağı” önerisine en büyük tepkinin iktidar partisinden gelmesiydi.

Bu durum, belediyelerde ve belediye iştiraki olan şirketlerin yanısıra bürokraside akraba ve yakın kayırmacılığı olan akraba kayırma veya adam kayırma, âdil olmayan ayrımcılık olan nepotizmden temizlenmesini esas alan “devlette etik yasası”na “iktidar cephesi”nden gösterilen aşırı tepkinin altında devletin üst kademesinde ikinci ve hatta üçüncü - dördüncü iş ve maaşlarını sözkonusu etti.

Meselâ Cumhurbaşkanı basın danışmanı, Cumhurbaşkanlığı Politika Kurulu üyeliğine ek olarak İstanbul Borsa, YÖK, Vakıfbank, Türk Telekom, TRT ya da THY gibi kamu kurumlanın yönetim kurullarında üye olmaları; bazılarının mevzubahis şirketlerden birinin yıllık kâr payından 240 bin lira -ayda ortalama 20 bin lira- ek gelir elde etmelerini gündeme getirdi.

Resmi rakamlarla işsizliğin yüzde 14.1’le dört milyonu aştığı ülkede, bazı bürokratların üç-dört maaş aldıkları ortaya çıktı.

Ve asıl ilginç olan, İyi Parti’nin emeklilikte yaşa takılanların mağduriyetlerine dair Meclis’e araştırma önergesi verilmesine dair Cumhurbaşkanı, “Erken emekli olacak gidecek başka bir işte de çalışmaya devam edecek, yani çift dikiş; böyle bir şey olamaz. Bizim böyle bir yükü milletimizin sırtına bindirme hakkımız var mı? “ diye karşı çıkarken (gazeteler, 18.10.18); iktidar partisi yöneticilerinin aylık 100 bin lirayı bulan “çift dikiş”, “üç dikiş”, “dört dikiş” ballı maaşlara bigâne kalmaları; dahası hiç tepki göstermemeleri oldu.

Gerçekten “böyle bir yükü milletimizin sırtına bindirmeye” siyasi iktidarın hakkı var mı?

SÖZÜN ÖZÜ

“Evet, reislerimiz malınızı ceplerine indirip hapsettikleri gibi, akıllarınızı da sizden almışlar veya dimağınızda hapsetmişler. Öyle ise, şimdi onların yanındaki akıllarınızla konuşacağım: “Eyyühe’r rüûs ve’r-rüesâ! (Ey reisler ve başkanlar - yöneticiler!) İşi birbirinize havale etmeyiniz. Elinizdeki malımızla ve yayınındaki aklımızla bize hizmet ediniz.” Bediüzzaman, (Münâzarât, 104)

 

Okunma Sayısı: 2347
YASAL UYARI: Sitemizde yayınlanan haber ve yazıların tüm hakları Yeni Asya Gazetesi'ne aittir. Hiçbir haber veya yazının tamamı, kaynak gösterilse dahi özel izin alınmadan kullanılamaz. Ancak alıntılanan haber veya yazının bir bölümü, alıntılanan haber veya yazıya aktif link verilerek kullanılabilir.

Yorumlar

(*)

(*)

(*)

Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış, Türkçe karakter kullanılmayan ve tamamı büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır. İstendiğinde yasal kurumlara verilebilmesi için IP adresiniz kaydedilmektedir.
    (*)

    Namaz Vakitleri

    • İmsak

    • Güneş

    • Öğle

    • İkindi

    • Akşam

    • Yatsı