"Ümitvar olunuz, şu istikbal inkılâbı içinde en yüksek gür sada İslâm'ın sadası olacaktır."

Piyasalar

Akıl, kalp ve ruh dengesi

Erdal Odabaş
13 Kasım 2025, Perşembe
Eğitim, bir milletin istikbali için döşenen en sağlam zemindir.

Gençlerimiz, geleceğin mimarları; fikirleri, ruhları ve kalpleriyle milletimizin en kıymetli “manevî hazinesi”dir. Ne var ki, bugün memleketimizdeki eğitim sistemi, asıl gayesinden ne kadar uzaklarda seyrettiğini her geçen gün daha acı bir şekilde ortaya koymaktadır. Bu sistem, gençlere şahsiyet kazandırmak yerine, onları bir kalıba sıkıştırıyor, resmî ideoloji cenderesinde eziyor.

Mevcut eğitim felsefesi, pozitivist ve materyalist bir bakış açısıyla âdeta kalıba dökülmüş, ruhsuz bir mekanizma gibi işlemektedir. Bu sistem, genç dimağları yalnızca bilgi aktarma denen kuru bir vazifeyle meşgul etmekte; millî ve manevî değerlerden kopuk bir anlayışla gönülleri boş bırakmakta, kalpleri ifsat etmektedir. Bu durumun neticesi ise, kendi köklerine yabancılaşmış, ruhsuz, iddiasız, sadece günü kurtarmaya çalışan kof nesillerdir. Bu hal, bir milletin en büyük handikabıdır.

Asıl mesele şudur: Eğitim, imanı, ahlâkı, tarih şuurunu ve manevî değerleri ihmal ettiği için, gençleri kof nesillere dönüştürmektedir. Oysa eğitimin asıl vazifesi; genç nesli imanla yoğurmak, onları milletinin mâzisiyle buluşturmak, yüksek ideallerle yetiştirmek ve hür düşünceyi nefislerine nakşetmektir.

Üstad Bediüzzaman Said Nursî’nin yıllar önce altını çizdiği gibi, insan; akıl, kalp ve ruhtan müteşekkil bir bütündür. Sadece aklı besleyip kalbi ve ruhu aç bırakan bir eğitim, insanı bütünlüğünden mahrum eder, manevî bir açlığa mahkûm eder. Bu üç ana latife birlikte beslenip terbiye edilmedikçe, hakikî bir “terakki”den, yani ilerlemeden söz etmek mümkün değildir. Bugünkü eğitim faciasının temelinde de bu derin dengesizlik yatmaktadır.

İşte bu sebeple, eğitim sisteminde köklü bir zihniyet değişimine şiddetle ihtiyaç vardır. Değişime ders kitaplarından, sınıf düzeninden önce; niyetlerimizin ve hedeflerimizin yeniden gözden geçirilmesi, meşveret ile ortak aklın tesis edilmesi elzemdir. Eğitimi yalnızca bir meslek edinme basamağı gibi görmek, gençliğin istidadını daraltmak demektir. Asıl hedef; düşü- nen, hisseden, değerlerine sahip çıkan, “hakikat ve marifetle yoğrulmuş” bir gençlik yetiştirmektir. Unutmayalım ki, bir milletin istiklâli ve bekası, evvelâ gençlerinin gönlünde ve zihninde başlayan o manevî istiklâl ile mümkündür.

Okunma Sayısı: 160
YASAL UYARI: Sitemizde yayınlanan haber ve yazıların tüm hakları Yeni Asya Gazetesi'ne aittir. Hiçbir haber veya yazının tamamı, kaynak gösterilse dahi özel izin alınmadan kullanılamaz. Ancak alıntılanan haber veya yazının bir bölümü, alıntılanan haber veya yazıya aktif link verilerek kullanılabilir.

Yorumlar

(*)

(*)

(*)

Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış, Türkçe karakter kullanılmayan ve tamamı büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır. İstendiğinde yasal kurumlara verilebilmesi için IP adresiniz kaydedilmektedir.
    (*)

    Namaz Vakitleri

    • İmsak

    • Güneş

    • Öğle

    • İkindi

    • Akşam

    • Yatsı