"Ümitvar olunuz, şu istikbal inkılâbı içinde en yüksek gür sada İslâm'ın sadası olacaktır."

Piyasalar

‘Bir lokma, bir hırka’dan ‘Kızılcık Şerbeti’ne

Erdal Odabaş
25 Aralık 2025, Perşembe
Tasavvufta bir kaide haline gelmiş: “Bir lokma, bir hırka” ifadesi; fakirliği yüceltmenin değil, istikameti muhafaza etmenin adı idi. Dünyevîleşmenin girdabına düşmemeyi esas alan bir ölçünün özeti idi…

Ne yazık ki bugün bu ölçü, dindar camiaların önemli bir kısmında sessizce terk edilmiş; yerini, konforu meşrulaştıran, iktidara yakın durarak zenginleşmeyi dindarlığın gereği zanneden bir anlayış almıştır.

AKP iktidarı döneminde, “dindar” kimlik üzerinden hızla zenginleşen, makam ve imkânlarla buluşan bazı çevrelerin yaşadığı savrulma, artık inkâr edilemez bir sosyal gerçekliktir. Dün hakkaniyeti ve adaleti önceleyen bir duruş varken; bugün güce yaslanan, menfaati önceleyen ve eleştiriyi “ihanet” sayan bir zihniyet öne çıkmıştır. İşte sekülerleşme tam da burada başlamıştır.

Bu savrulma, açıktan bir inkâr şeklinde değildir. Haramı meşrulaştıran argümanlar geliştirip, yediği haltı yeşile boyayarak hazmetme çabası içindedir. Şeklen dindardır. İbadet görünürde devam eder; sırtında ihram elinde sözüm ona helâl viski bardağı ile poz verir. Dinî kavramlar dillerden düşmez; fakat mütedeyyin eşini boşar, seküler aşüftelerle hayat sürer. Tavuk dönerden ıstakoza terfi etmiştir. Bir zamanlar iş yerinde bayan çalıştırmazken, şimdilerde toplu kepazeliklerle dolu organizasyonlar düzenlemektedir. İktidar tek kutsalıdır. Yandaşın yanlışının üstü kapatılır, “İktidar zarar görmesin” diye hakikat çarpıtılır. Böylece din, hakikatin ölçüsü olmaktan çıkıp, iktidarın muhafaza aparatı hâline getirilir.

“Kızılcık Şerbeti” gibi diziler, bu yeni sosyal dokunun bir yansımasıdır. Dindarlık, bu filmlerde paraya ulaşmış, lüksle uyum sağlamış, dünyevî başarıyı esas alan bir kimlik olarak sunulur. Değerler vardır, ama bağlayıcı değildir; inanç vardır, ama istikamet vermez. Herkes dindardır, fakat kimse bedel ödemek istemez. Bu tablo, bir tesadüf değil, yaşanan zihniyet dönüşümünün ekranlara yansımasıdır.

Yeni Asya’nın yıllardır dikkat çektiği tehlike de budur: Dindarlığın iktidarla imtihanı. Güç ve servet, İslâm perspektifi ile disipline edilmezse iman, gücün gölgesinde zayıflar, amel biter. Dindar itibar kaybeder, din olmazsa da olur konumuna düşürülür. Bugün yaşanan, tam olarak budur. Bir lokma ve bir hırka anlayışı, yerini; sınırsız tüketim, gösterişli hayatlar ve “Biz kazanalım da nasıl olursa olsun” anlayışına bırakmıştır. Bu, sadece bir hayat tarzı değişimi değil; bir değerler aşınması, bu bir kimlik kaybıdır. Dindarın dine verebileceği en büyük zarar bu şekilde olur.

Makam ile, para ile güç zehirlenmesiyle hastalanmış, sekülermizin girdabında perişan bu kitle aslî kimliğine dönmeye mecburdur. İktidarın değil, hakikatin yanında durmaya mecburdur. Menfaatin değil, adaletin izini sürmeye mecburdur. Dindarlığı, vitrin süsü değil; hayatın mihveri hâline getirmeye mecburdur.

“Bir lokma ve bir hırka,” fakirleşmenin, ilimden, fenden, maldan, geri durmanın değil; sadeleşmenin öz değerlerle buluşmanın ifadesidir. Bu, geri kalmak değil; ölçüyü yeniden bulmaktır. Sekülerleşmeyi “normalleşme” diye pazarlayan anlayışa karşı, imanlı bir uyanıklık hâlidir.

Kızılcık şerbeti tadında bir dindarlık, geçici bir ferahlık verebilir, ama hakikî doyum sağlamaz. Oysa iman, insanı hem dünyada izzetli kılar, hem de ahirete hazırlar. Bugün ihtiyaç duyulan şey; iktidarın gölgesinde eriyen bir dindarlık değil, istikametini hakikatten alan bir şahsiyet duruşudur. Çünkü kurtuluş, Kur’ân’ın cadde-i kübrasında yeniden kendimiz olmaktan geçmektedir.

Okunma Sayısı: 308
YASAL UYARI: Sitemizde yayınlanan haber ve yazıların tüm hakları Yeni Asya Gazetesi'ne aittir. Hiçbir haber veya yazının tamamı, kaynak gösterilse dahi özel izin alınmadan kullanılamaz. Ancak alıntılanan haber veya yazının bir bölümü, alıntılanan haber veya yazıya aktif link verilerek kullanılabilir.

Yorumlar

(*)

(*)

(*)

Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış, Türkçe karakter kullanılmayan ve tamamı büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır. İstendiğinde yasal kurumlara verilebilmesi için IP adresiniz kaydedilmektedir.
    (*)

    Namaz Vakitleri

    • İmsak

    • Güneş

    • Öğle

    • İkindi

    • Akşam

    • Yatsı