"Ümitvar olunuz, şu istikbal inkılâbı içinde en yüksek gür sada İslâm'ın sadası olacaktır."

Piyasalar

Adalet terazisi şaşmasın

Faruk ÇAKIR
11 Kasım 2023, Cumartesi
Her insan gibi mahkemelerin hata yapması da mümkündür ve zaten hata da yapılıyor. Öyle olmasa ‘üst mahkemeler’ ihdas edilir miydi?

Bu defa tartışma ve ihtilaf ‘üst mahkemeler’ arasında yaşandı. Ancak ortada bir gerçek var: Yürürlükteki anayasaya göre kimin ne ölçüde yetkili olduğu izah edilmiştir. Bunun aksini iddia etmek hele hele hukukçulara ve siyasetçilere yakışmaz. Hele hele hukukçu olmayan bazı siyasetçilerin ya da danışmanların ‘hukuk uzmanı’ gibi görüş beyan etmesi, adaletin terazisinin şaşmasına yol açar. Daha doğrusu ‘danışman’ların ehil ve uzman hukukçuların rağmına beyanlarda bulunması ‘işin ehline verilmesi kuralına’ ters değil mi?

Unvanı ve mevkii ne olursa olsun, siyasetçi ve idarecilerin ‘işlerine gelen kararları’ alkışlayıp işlerine gelmeyenleri kınaması eşyanın tabiatına ters olur. Diyelim ki şu andaki idareciler bir mahkemenin aldığı kararı dört elle alkışlıyorlar. Peki, aynı mahkemenin daha önce aldığı kararları en çok kınayanlar da şimdiki alkışçılar değil miydi? O halde kimin karar aldığından ziyade alınan kararların hakka, hukuka ve adalete uygun olup olmadığına bakmak icap eder.

Şunu da düşünmek gerekmez mi: 20 yıldan fazladır iktidarda olan siyasetçiler, adalet sistemini istedikleri gibi düzenlediler. Kınanan ya da alkışlanan kararları alan hukukçuları acaba kim o vazifelere getirdi? En yüksek mahkemeye tayin edilen kişilerin aldıkları kararları kınamak, o kişileri o vazifelere getirenlerin ‘ehliyetini’ tartışma zeminine taşımaz mı? 

Ayrıca, iktidara mensup bazı siyasetçi ve hukukçular da mevcut tartışmada şimdiki idareciler gibi düşünmediklerini ilan ettiler. Peki, onlar da işin aslını bilmiyor mu? 

Türkiye’yi idare edenlerin en büyük hatası, hadiseleri ‘işlerine geldiği gibi’ yorumlamış olmalarıdır. Dolayısı ile bugün ‘beyaz’ dediklerine çok kolay bir şekilde yarın ‘siyah’ diyebiliyorlar. Şu an için kınanan mahkemenin pek çok kararını aynı kişiler alkışlamıyor mu? Madem tartışma konusu yapılan mahkemenin bir milletvekili ile ilgili aldığı karar kınanıyor; aynı mahkemenin mesela ‘sansür yasası’ ile ilgili kararı niçin kınanmıyor?

Bu tartışma, bu çelişkili tavırlar kısa süre için iktidara fayda sağlayacak gibi görünse de uzun dönemde ne iktidara, ne millete ve ne de Türkiye’ye bir fayda sağlamaz. En temel hukuk kurallarının keyfi olarak değiştirildiği, tanınmadığı bir ülke zengin de olamaz, adil de olamaz.

Türkiye’yi ve milletin menfaatini düşünen iktidar, kendi zararına da olsa ‘adalet’i ayakta tutan idare olabilir. Başka türlü hak, hukuk ve adaletin hükmettiği bir ülke meydana getirmek mümkün olur mu?

Gelin hep birlikte; hakka, hukuka ve adalete sahip çıkalım...

Okunma Sayısı: 1312
YASAL UYARI: Sitemizde yayınlanan haber ve yazıların tüm hakları Yeni Asya Gazetesi'ne aittir. Hiçbir haber veya yazının tamamı, kaynak gösterilse dahi özel izin alınmadan kullanılamaz. Ancak alıntılanan haber veya yazının bir bölümü, alıntılanan haber veya yazıya aktif link verilerek kullanılabilir.

Yorumlar

(*)

(*)

(*)

Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış, Türkçe karakter kullanılmayan ve tamamı büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır. İstendiğinde yasal kurumlara verilebilmesi için IP adresiniz kaydedilmektedir.
    (*)

    Namaz Vakitleri

    • İmsak

    • Güneş

    • Öğle

    • İkindi

    • Akşam

    • Yatsı