"Ümitvar olunuz, şu istikbal inkılâbı içinde en yüksek gür sada İslâm'ın sadası olacaktır."

Piyasalar

Adaleti tesis etmek şart

Faruk ÇAKIR
21 Nisan 2019, Pazar
Kamu Başdenetçisi Şeref Malkoç, Ağrı İbrahim Çeçen Üniversitesi (AİÇÜ) Kültür ve Kongre Merkezi Osmanlı Konferans Salonu’nda düzenlenen “Adalet, Ombudsmanlık ve Üniversiteler” konulu konferansta yaptığı konuşmada, hak, hukuk ve adalet hatırlatması yapmış.

“Türkiye dünyanın artık cazibe merkezi ve gözbebeği” diyen Malkoç, şöyle demiş: “İnsanın yeryüzünde tek gayesi adaleti temin etmektir. Dünyadaki bütün ideolojiler, rejimler, sistemler, düşünce akımları, dinler adaleti tesis etmeyi kendilerine seçmişlerdir. 

Bizim yüce kitabımız Kur’ân-ı Kerîm’de çok zikredilen kavramlar var. Bunların başında adalet ve nizam geliyor. Dünyada insanın varlık sebebi adaleti tesis etmek. İnsanın adaleti tesis etmesi tek başına mümkün değil tabiî. Ama insanın kendi hâkimiyet alanı var. Burada o dengeyi kurabilmesi lâzım.”

Malkoç, konuşmasında şunları da söylemiş: “Kendi imanımız, inancımız ve alın terimizle var olduk. 

İnşallah bu zorlukları aşacağız. Ama bu zorlukları aşarken adalet(li) ve bilimsel çalışacağız. Bunu yapmak zorundayız. Osmanlı bu coğrafyada 600 yıl boyunca insanları bir arada tuttu. Bugün Yunanlı halen Yunanca konuşuyorsa, hâlâ Ortodoks ise bunu Osmanlı’nın adaletine borçlu. İşte o Osmanlı’yı emperyalist güçler Osmanlı’yı yıktılar, yendiler, parçaladılar ve öldürdüler. Ama o Osmanlı Devleti ölürken bir yavru aslan doğurdu. O yavrunun adı Türkiye Cumhuriyeti devletidir. O yavru büyüdü, gelişti, çevresine bakmaya başladı. Tıpkı babası, dedesi gibi aslan olmaya başladı. İşte onun aslan olmasından hoşlanmayanlar ona yeni oyunlar kurmaya başladı. Adaletten ayrılmadığımız, aklı ve bilimi rehber edindiğimiz müddetçe bu topraklar kim hangi hesabı yaparsa yapsın onların hiçbir hesabı tutmayacak Allah’ın izniyle.” (AA, 17 Nisan 2019)

Hemen ifade edelim ki milletin idarecilerden beklediği sadece ‘doğru ve güzel tesbitler yapmak’ değil. Bunlara ilâveten ve daha önemlisi doğru ve güzel icraatlar yapmak gerekir. Türkiye’nin ve tabiî ki dünyanın adalete ve adil idarecilere ihtiyacı vardır. Ülkemiz bu noktada çok sıkıntılıdır. Darbelerden ‘süreç’lere pek çok adaletsizliklere imza atılmıştır. Tamamına itiraz etmek ve her zaman adaleti talep etmek gerekir. Maalesef, bu talebi dile getirenlerin kınandığı bir atmosferle de karşı karşıyayız. 

Kamu Başdenetçisi Şeref Malkoç’un ‘İnsanın yeryüzünde tek gayesi adaleti temin etmektir’ tesbiti önemlidir. Milletin arzusu bu tesbitlerin, bu beyanların icra safhasında yer bulmasıdır. 

Çok tartışılan konulardan biri de ‘dış düşman’ meselesidir. Hemen her gün dış düşmanlarca Türkiye’ye tuzak kurulduğu ileri sürülüyor. Doğrudur ve mümkündür. Ancak bütün bu tuzaklara ancak adaletle karşılık verilebileceği de ayrı bir tesbittir. Nitekim Malkoç da, “Adaletten ayrılmadığımız, aklı ve bilimi rehber edindiğimiz müddetçe bu topraklar kim hangi hesabı yaparsa yapsın onların hiçbir hesabı tutmayacak” demiştir.

Madem işin aslı ve esası adalettir, o halde devam eden adaletsizliklere karşı tepkisiz ve sessiz kalınabilir mi? Türkiye’yi idare edenler her fırsatta adalet çağrısı yapıyor, ama sıra bu çağrıları uygulamaya geldiğinde sözlerini unutuyorlar. Bu tesbitlerin, bu beyanların dile getirildiği gün, bir iktidar mensubu vekil, yargılanmadan memurluktan atılanların, yani KHK’lılara ‘seçme hakkı’ dahi verilmemesi gerektiğini ileri sürdü.

Bu çelişkilerle Türkiye bir yere varabilir mi? Adalet olmadan yol alamayacağımıza göre dört elle adalet sistemini düzeltmeye çalışalım. Kesin bilgi budur, yayalım...

Okunma Sayısı: 2099
YASAL UYARI: Sitemizde yayınlanan haber ve yazıların tüm hakları Yeni Asya Gazetesi'ne aittir. Hiçbir haber veya yazının tamamı, kaynak gösterilse dahi özel izin alınmadan kullanılamaz. Ancak alıntılanan haber veya yazının bir bölümü, alıntılanan haber veya yazıya aktif link verilerek kullanılabilir.

Yorumlar

(*)

(*)

(*)

Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış, Türkçe karakter kullanılmayan ve tamamı büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır. İstendiğinde yasal kurumlara verilebilmesi için IP adresiniz kaydedilmektedir.
  • Gündüz Alp-3

    21.4.2019 12:12:26

    Okuduğum zaman gülmekten kendimi zor aldığım bir söz de Kamu Baş Denetçisinin:"Türkiye dünyanın artık cazibe merkezi ve gözbebeği" (imiş) demesi. Acaba gerçekten öyle mi? Ve madem öyle, yaşadığımız siyasal, sosyal ve ekonomik kriz neyin nesi? Yaşadığımız zaman diliminin bir özelliği de "aldatarak iş görmek" olmasından olsa gerek hilaf-ı vaki ve çelişkili beyanları çok duyuyoruz. Öyle ilginç zamanlardan geçiyoruz ki, aynı kulvarda koşanlar bile birbirlerini tekzip eden çelişkili beyanlar veriyorlar. Mesela, çay-simit hesabı, yeni CHS sistemi, adalet, beka...vb konularda iktidar içinden bile farklı ve aykırı sesler çıkıyor. Kendi aralarında bile tutarlılık, bütünlük ve insicam yok. Maziyle kuru kuruya övünmek bize bir şey kazandırmaz. Maharet, o övünç kaynağı uygulamaları şimdi de tatbik edebilmektir.

  • Gündüz Alp-2

    21.4.2019 11:58:50

    Anlamakta zorlandığım bir konu da iktidarda olanların sanki muhalefette imiş gibi konuşmaları. Adama "madem öyle olduğunu biliyorsunuz neden yapmıyorsunuz?" diye sormazlar mı? Gün geçmiyor ki, itiraf gibi beyanlar duymayalım. Dün de iktidar partisinin genel başkanlarından birisi "partili CB'nin Türkiye'ye uymadığını" ve bu konuda "ben de evet dedim, yanıldım" diyor. (Yeni Asya,20.4) Herhalde yanılmak sırası iktidara geldi. Hem yanıldılar hem milleti yanılttılar. Hür, medeni ve demokrat dünyanın saygın bir üyesi olması gereken ülkemiz bakınız nerelerde? KHK'lılara "seçme hakkını" bile lütuf gören bir zihniyet ve yönetim anlayışıyla hürriyet ve adalet olamayacağını artık anlamış olmamız gerekir. Çarenin de çözümün de hürriyetçi demokrasi ve hukukun üstünlüğünde olduğunu görmemiz için daha neleri yaşamamız gerekiyor?

  • Gündüz Alp

    21.4.2019 11:47:42

    Sayın Çakır, iktidarla aynı ideoloji ve zihniyetten gelen Kamu Baş Denetçisi ve emsali şahıslardan bu tür beyanatı okuduğumuz zaman inanın bu ülkede yaşayıp yaşamadığımdan şüphe ediyorum. Zira mesela, halk partisi genel başkanı ve binler "adalet" için yürüdükleri zaman, iktidar cenahı "sözde adalet" diyerek bu yürüyüş ve adalet talebini ti'ye almış, baş denetçi ve emsali kimseler de adalet yürüyüşünün haklılığına dair tek kelime etmemişlerdi. "Gaz almak" nevinden olsa da haklı ve doğru tespitler olduğunda hem fikiriz. Lakin söyleyenin samimi olup olmadığı konusunda aynı fikirde değilim. Biz avamdanız. Bediüzzaman diyor ki: "Halbuki, akılları gözlerinde olan avama ders veren fiildir." Adaleti bilfiil görmek isteriz. Kulaklarımız doydu, gözlerimiz aç. Hem üsttekilerin "antrikot" alttakilerin "musakka" yediği bir düzenden adalet beklemek......

  • Kasım Özdemr

    21.4.2019 00:19:02

    Ayinesi iştir kişinin..lafa bakılmaz. Millet ziya paşayı hatırlamaya başladı.

(*)

Namaz Vakitleri

  • İmsak

  • Güneş

  • Öğle

  • İkindi

  • Akşam

  • Yatsı