Nasıl ki ‘zenginin malı züğürdün çenesini yorar’sa ‘büyük devletler’in seçimleri de, ‘tavuk’ları da dünyanın merakını celb ediyor ve çenesini yoruyor maalesef.
Bilindiği gibi kendisini ‘dünyanın lideri’ kabul eden Amerika’da ‘başkan’lık seçimi yapıldı. Çekişmeli geçen seçimi resmî olmayan sonuçlara göre Demokratların adayı Biden kazanmış görünüyor. Seçim ve neticeleri bakımından ülkemiz de fazlaca tartışmalara sahne olduğundan dolayı, Amerika’daki seçimler hayli ilgi gördü. Esasında bu mesele merak etmeye değen bir konu değil, olmamalı. Fakat kontrol altındaki medya sabah akşam bu meseleleri gündeme taşıyınca böyle bir netice ortaya çıkıyor. Bırakın büyük şehirleri ve TV ekranlarını, ‘köy odaları’nda dahi bu mesele konuşuldu.
Ülkemizde yayın yapan TV’ler insanların meraklarını daha fazla tahrik edip, sanki içerde milletvekili ya da belediye başkanlığı seçimi var gibi yayın yaptı. Dünyanın öbür ucundaki bir seçimle insanların bu kadar meşgul edilmesi, tam anlamıyla bir ‘Tavşana kaç, tazıya tut’ ya da ‘Sihirbaza bak, sihirbaza’ tavrını akla getiriyor.
İnsanoğlu merakla bu işleri takip ederken çok daha önemli konuları unutuyor. Bediüzzaman Hazretleri bir eserinde (21. Söz, 1. Makam) bu tavrı şöyle özetliyor: ‘’(...) En elzemini bırakıp, güya binler sene ömrün var gibi, en lüzumsuz malûmatla vakit geçiriyorsun. Meselâ ‘Zuhal’in etrafındaki halkaların keyfiyeti nasıldır?’ ve ‘Amerika tavukları ne kadardır?’ gibi kıymetsiz şeylerle, kıymettar vaktini geçiriyorsun. Güya kozmoğrafya ilminden ve istatistikçi fenninden bir kemâl alıyorsun!’’ (Sözler, s. 245)
Amerika’daki seçimle ve seçilenlerle sanki seçim Türkiye’de yapılıyor gibi ilgilenmek kime ne fayda verir? Ayrıca, uzmanların ifadesine göre Amerika’daki sistem, ülkemizden çok farklı. Aynı ölçülerle oradaki seçimleri değerlendirmek, konuşmak ve tartışmak havanda su dövmekten farksız. Bilen birisi sosyal medya hesabında şu anlamda bilgi vermişti: “Amerika’da bizdeki gibi bir YSK olmadığı için, her seçim bölgesi kendi çevresinde yetkili. Bu bakımdan Biden de, Trump da sizin gibi sonuçları beklemek durumunda.”
Adayları tercih edenlerden yola çıkarak yapılan yorumlar da çok isabetli olmayabilir. Çünkü, Amerikan basınında yer alan tahminlere göre; Hıristiyanların çoğunluğu Donald Trump’ı destekledi. Yahudi ve Müslümanların çoğu ise, Joe Biden’dan yana oy kullandı. (@Mecra, 5 Kasım 2020)
Hem Yahudi hem de Müslümanların aynı adayı desteklemiş olması ilk bakışta çelişki değil mi? Öyle, ama haberler ve bilgiler bu yönde.
Belki de şu yorum daha isabetli: “Ne Trump ne Biden, bizim için en iyisi; 1- Yerel kaynaklara dayalı üretim ekonomisine sahip, 2- Hukukun üstünlüğünü tesis etmiş, 3- Liyakata dayalı atama yapan TÜRKİYE” (Prof. Dr. Mehmet Hasan Eken, @MehmetHasanEken, 6 Kasım 2020)
Bakınız, Amerikan seçimleri, ‘tavuk’ları ve başkanlarından başladık ve yine geldik hukukun üstünlüğüne dayandık. Çünkü hak, hukuk ve adaletin olmadığı yerde ‘ot’ dahi bitmez. Türkiye tecrübesi ile bu durum sabittir. Amerikan başkanlarını, tavuklarını ve seçimlerini bir yana bırakalım ve “Büyük, huzurlu, âdil bir Türkiye” için el ele, kol kola, yol yola gelelim vesselâm.