Bir Kurban Bayramına daha kavuşturan Allah'a hamdolsun. İslâm âleminin iki bayramından biri olan Kurban Bayramı, aynı zamanda milyonlarca Müslümanın hacı olduğu bir bayramdır.
Mukaddes beldelerde olan milyonlarca Müslüman, Arafat'da 'vakfe'ye durarak hacı olmuş oldu. Mekke ve Medine'ye erken gidenler bir iki gün içinde 'hacı' olmuş olarak ülkelerine ve tabiî ki ülkemize dönecekler. İnşallah o mübarek beldelerden dua, ihlas, samimîyet, iyilik, yardımlaşma ve kaynaşma duygularıyla gelip ülkemizi ve tüm İslâm âlemini bu iyiliklerle kuşatırlar.
Başta Gazze olmak üzere bazı İslâm beldelerinin henüz hakikî bayramlara kavuşamamış olması, bayramlarda dahi zulmün ve katliamın devam etmesi, İslâm âleminin bahane bulamayacağı bir zaafı ve yarası olsa gerek. Hemen her bayramda, "Sonraki bayram inşallah sıkıntılar sona ermiş olur" diye temenni ediyoruz; fakat İsrail'in zulmü bitmek bilmiyor. Dolayısı ile İslâm dünyası bu mesele daha fazla bekleyemez ve beklememeli.
Nelerin yapılabileceği elbette konuşulmalı ve birlikte karar verilmeli. İlk adım olarak da İsrail zulmüne itiraz eden dünyadaki bütün iyi insanlarla, iyi idarecilerle, iyi sanatçılarla, insaflı kişilerle el ele vermek olmalı. Kamuoyuna da yansıdığı üzere Avrupa ve Amerika başta olmak üzere pek çok ülkede "iyi insanlar" Gazze'ye samimî olarak sahip çıkıyor ve İsrail zulmünü kınıyor. Düşünün ki başka dine mensup oldukları halde bazı "iyi insanlar" Gazze'ye destek olmak ve onların sesi olmak için 'açlık grevi' dahi yapıyor. Aynı şekilde bazı üniversite öğrencileri eğitim hayatlarını riske atarak, okuldan uzaklaştırılmayı göze alarak yürüyüşlere katılıyor. Hatta bazı kurum ve kuruluşlarda çalışan 'iyi insanlar,' idarecilerini ikaz eden mektuplara imza atıyorlar ki, bu bile işlerini kaybetme riskine rağmen yapılıyor. Bütün bunlar dünyadaki iyi insanların varlığını göstermiş olmuyor mu? O halde Türkiye'yi idare edenler ve diğer İslâm ülkeleri dünyadaki iyilerle bir araya gelerek İsrail zulmünü bu şekilde durdurabilecekleri görmek durumundadırlar.
Bu yönüyle ülkemizin sınıfta kaldığı bile söylenebilir. Çünkü şu anda İsrail'i kınamak idarece desteklendiği halde yeteri kadar tepki gösterilmiyor. Bir de aksini düşününün... Gazze'ye sahip çıkmanın kişilerin işlerini kaybetmesine ya da öğrenci ise eğitimini aksatmasına yol açmış olsa tablo ne olurdu? Çoğunluk riski göze alıp Gazze'ye sahip çıkmaya devam eder miydi?
Bayram günlerini vesile edip fiilî ve kavlî duaya devam edelim ki, inşallah bir sonraki bayramda Gazze ve diğer İslâm beldeleri de hakikî bayramlara kavuşmuş olsun... Amin, inşallah.