"Ümitvar olunuz, şu istikbal inkılâbı içinde en yüksek gür sada İslâm'ın sadası olacaktır."

Piyasalar

Beyaz rahmet hoş geldin

Faruk ÇAKIR
26 Ocak 2022, Çarşamba
Uzun yıllardan sonra beyaz rahmet İstanbul’u teslim aldı.

“Bu sene de kar ve kış görmeyeceğiz” diye düşünürken fırtına şeklinde yağan kar, sadece İstanbul’u değil bir bakıma Türkiye’yi de teslim almış oldu. Tahminlerden fazla yağan kar, elbette hayatı da zorlaştırdı, ama uzun dönemli düşünülecek olursa bu fırtınalı günlerden hem İstanbul hem de Türkiye kârlı çıkacak inşallah.

İstanbul’un önemli ve büyük bir şehir olduğu için; bu şehirde yaşananlar bütün Türkiye’yi ve dünya medyasının da ilgisini çekiyor. Fıkra haline geldiği üzere, İstanbul’a kar yağmadıktan sonra Türkiye’ye kış gelmiş sayılmaz. Başka şehirlere 2 metre kar yağsa, millet sokağa çıkamazsa haber olmaz; ama İstanbul’a 10 cm kar yağsa gazetelere manşet olur kanaati bir defa daha tasdik edildi. 

Bununla birlikte hakikaten İstanbul tam bir sıkıntılı şehir oldu. Çok kısa sürede ve çok fazla yağan kar anayolların da tıkanmasına sebep oldu. Trafik tam anlamıyla kilitlendi. Metro ve metrobüs haricinde bir yere ulaşmak imkânı kalmadı. Burada elbette gerek belediyenin ve gerekse merkezi idarelerin kabahati, eksiklikleri vardır ve olması da mümkündür. Muhtemelen bu meseleler çok tartışılacak. Fakat ortaya bir hakikatin çıkması mümkün olur mu? Yolların tıkanmasında araç sahiplerinin de ciddî sorumluluğu vardır. Nasip olmuş bizim de bir aracımız var, ama kimse duymasın ‘kar lastiği’miz yok. Elbette bu sebeple tedbiren yola çıkmadık. Yolların tıkanmasına tedbirsiz sürücülerin, bizim, hepimizin kısmen sebep olduğunu da görmek icap eder.

İstanbul’da yaşanan sıkıntının büyüklüğü, İstanbul Havalimanı’nın devre dışı kalmış olmasından da anlaşılabilir. Dünyanın en büyük havaalanının, yağan yoğun kar sonrası uzun süre devre dışı kalmış olmasının elbet bir izahı olmalı. Aynı zamanda havalimanındaki kargo bölümünün çatısının çökmesi de hem fırtınanın büyüklüğünü gösteriyor hem de işlerin ehil ellere verilmediğini gösterir. Ayrıca sadece şehir içleri yolların değil, şehirleri birbirine bağlayan yolların da kapanmış olması; merkezi idarenin sorumluluğunu arttırır.

İstanbul gerçekten bu defa yağan kara teslim oldu. Elbette bu yoğun kar yağışına sevinenler de oldu. En başta yıllardan beri kartopu oynamak isteyen çocuklar sevindi. Hem öyle bir sevindiler ki bundan sonra 10 yıl kar görmeseler her halde şikâyetçi olmazlar. Ayrıca yağan karın barajları doldurmuş olması da İstanbul için büyük bir rahmet. 

Prof. Dr. Mikdat Kadıoğlu (@Mikdatca), yaşanan ‘kar krizi’nden yola çıkarak muhtemel ‘İstanbul depremi’ sonrasını hatırlatıp şöyle demiş: “Afet yönetiminde esas öncelikle riski yönetilebilir, tolere edilebilir seviyeye indirgemektir. Zamanında yönetilebilir seviyeye indirgenmemiş risk ortaya çıkınca onun kriz yönetimi ile hiç kimse yönetemez. Beklenen Marmara depremi de böyle olacak. Kişiler değil zihniyet!” (25 Ocak 2021)

Hakikaten, yoğun kar yağışı sonrası hayatın durma noktasına geldiği İstanbul önümüzdeyken, büyük bir deprem yaşama ihtimali olan İstanbul’un deprem sonrasını gözlerimizin önüne getirebiliyor muyuz? “Merak etmeyin, her şey yolunda” diyenler millete güven verebiliyor mu?

Kar yağışlı İstanbul günlerinin ‘kârlı, su sıkıntısı olmayan günler’e ulaştırmasını temenni edelim ve idarecilerin de her sıkıntıdan ders çıkarmasını dileyelim... 

Okunma Sayısı: 1504
YASAL UYARI: Sitemizde yayınlanan haber ve yazıların tüm hakları Yeni Asya Gazetesi'ne aittir. Hiçbir haber veya yazının tamamı, kaynak gösterilse dahi özel izin alınmadan kullanılamaz. Ancak alıntılanan haber veya yazının bir bölümü, alıntılanan haber veya yazıya aktif link verilerek kullanılabilir.

Yorumlar

(*)

(*)

(*)

Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış, Türkçe karakter kullanılmayan ve tamamı büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır. İstendiğinde yasal kurumlara verilebilmesi için IP adresiniz kaydedilmektedir.
    (*)

    Namaz Vakitleri

    • İmsak

    • Güneş

    • Öğle

    • İkindi

    • Akşam

    • Yatsı