Virüs salgını hayatın her alanını etkilediği gibi bayramlarımızı da etkiledi. Duâların kabul olduğu bu mübarek günlerde, bu salgının bir an önce sona ermesi için duâ edelim inşallah.

Virüs salgınının başladığı ilk günlerde hadisenin bu safhalara geleceği pek tahmin edilmiyordu. Salgın Çin’de başladığı için hastalığın sebebi hayvan pazarlarından alınan kedi, köpek vs. ‘helâl olmayan yiyecekler’e bağlanmıştı. Gelişen hadiseler durumun daha vahim olduğunu ortaya koydu. Artık koronavirüs için dünyanın her yeri ‘mekân’ oldu ve herkesin bu hastalığa yakalanma ihtimali var.

Dolayısıyla virüs salgını ve ona karşı alınan tedbirler Kurban Bayramı’nı farklı şekilde kutlamayı netice veriyor. Bayramların en müşahhas belirtisi, kalabalık şekildeki bayramlaşmalardı. Salgın tehlikesi sebebiyle artık kalabalıklardan uzak durmak icap ediyor. Şimdiye kadar haklı olarak tenkid edilen ‘telefonla bayram tebrik etme/kutlama’ artık uzmanlar tarafından da tavsiye ediliyor.

Kurban Bayramı’nın çok önemli bir özelliği de bu günlerde milyonlarca Müslümanın hac yapmasıydı. Bu seneki hac da çok farklı. Salgın tedbirleri sebebiyle Suudi Arabistan yurt dışından hacı kabul etmeyince Türkiye’den de hacılarımız Suudi Arabistan’a gidip hacı olma imkânı bulamadı. Mekke’de ve Arafat’ta sadece belli sayıda Suudi Arabistan vatandaşı bu ibadeti yapabilecekler. Dolayısıyla hacılardan ve hacdan haberler daha az gündeme gelmiş olacak.

Virüs salgınının insanları doğrudan etkileyen ve çoğunlukla ‘olumsuz’ olarak görülen tesirleri yanında, insanlığın ve bütün dünyanın âciz olduğunu göstermiş olması da çok ibretli ve dikkat çekicidir. Salgın öncesinde, teknolojik gelişmeler sebebiyle insanoğlu biraz şımarmış gibi davranmıyor muydu? ‘Meydan okuma’ iddiasındaki insanın ve insanlığın gerçekten çok âciz ve fakir olduğu bu salgınla bir defa daha anlaşılmış oldu. 

Umumî anlamda hiçbir şeyin eskisi gibi olmayacağı söyleniyor, ama insanoğlu ‘zalim ve cahil’ olduğu için; muhtemelen bu virüsün aşısı bulunduktan sonra yine şımarma alâmetleri ortaya çıkabilir. Virüs salgınının ‘kısacık’ dünya hayatını etkilediği ve asıl hayatın ahiret hayatı olduğunu anlamak durumundayız. 

Kurban Bayramı günlerinin “Allah’a yakın olma” günleri olmasını niyaz ve temenni ediyoruz. İnşallah bu bayram günlerini duâ için fırsat bilelim ve her türlü belâ ve musîbetin ülkemiz, İslâm âlemi ve insanlıktan uzak kalmasını dileyelim. Bu vesileyle mübarek Kurban Bayramı’nızı bir defa daha tebrik ediyor ve hayırlara vesile olmasını diliyoruz.