"Ümitvar olunuz, şu istikbal inkılâbı içinde en yüksek gür sada İslâm'ın sadası olacaktır."

Piyasalar

Guterres’in teşhisi

Faruk ÇAKIR
08 Şubat 2020, Cumartesi
Dünya, insanların hayat şartları bakımından çok daha iyi yerlere gitmesi gerekirken bazı idareciler sebebiyle adeta felâkete sürükleniyor. Geçmiş dönemin hatalarından ders alınmış olsa böyle olur muydu?

Savaşların insanlığa neye mal olduğuna tarih şahittir. Avrupa’da bile yüz yıl süren savaşlar olmuş ve nihayetinde savaşın çare olmadığı anlaşılmış. Birbiriyle savaşanlar neticede “Avrupa Birliği”ni kurmuş ve savaşları geride bırakmak gerektiği hususunda ittifak etmişler. Sadece Avrupa’nın değil, dünyanın da benzer şekilde ‘savaşa karşı birlik’ kurması mümkün değil mi? Esasında mümkün. Ama ‘silâh tacirleri’ savaş istiyor ve bazı idareciler de bu tuzağa düşüyor.

Birleşmiş Milletler’in kuruluş maksadı ‘dünyada barışı tesis etmek’ olarak ilân edilmemiş mi? O halde üye ülkeler öncelikle bu hedefe ulaşmak için gayret sarf etmeliler. Elbette BM’nin iyi işlemediği, ‘5 daimî ülke’nin bütün dünyaya hükmettiği ve büyük adaletsizliklere sebep olduğu inkâr edilemez. Yine de BM Genel Sekreteri’nin ara sıra ‘kral çıplak’ demesi önemlidir.

BM Genel Sekreteri Antonio Guterres, Libya’dan Yemen ve Suriye’ye dünyanın çeşitli bölgelerinde tırmanan gerilime dikkat çekerek “Bütün dünya üzerinde bir delilik rüzgârı esiyor” demiş. Guterres bütün krizlerin farklı çıkış noktaları bulunmasına rağmen istikrarsızlığın genel olarak arttığı ve gerilimlerin pamuk ipliğine bağlı olduğu hissinin mevcudiyetine işaret ederek, bu durumun her şeyi çok daha “kestirilemez” ve “kontrol edilemez” hale getirdiğini, yanlış kararlar alma riskini arttırdığını da söylemiş. (DW, 4 Şubat 2020)

Hukukî bağlayıcılığı bulunan BM Güvenlik Konseyi (BMGK) kararlarının “daha mürekkebi kurumadan” göz ardı edildiği şikâyetinde bulunan Guterres, Libya’da barış süreci başlatmak hedefiyle 19 Ocak’ta Berlin’de düzenlenen uluslar arası konferans sonrasında BM silâh ambargosunun ihlâline devam edilmesini “skandal” diye nitelendirmiş.

Elbette BM, şikâyet makamı değil. Ama ortada bir vak’a var: BM’nin kararları büyük ölçüde ‘kâğıt üstünde’ kalıyor. Meselâ, BM’nin İsrail konusunda aldığı kararları hatırlayalım. İsrail’i haksız bulan yüzlerce karara imza atan BM, bu kararların ‘kâğıt üstünde’ kalmasına göz yumuyor. Dünyaya barış getirmek iddiasıyla yola çıkan BM’nin kendi kararlarına sahip çıkmaması büyük bir çelişki değil mi?

Bununla birlikte BM Genel Sekreteri Antonio Guterres’in “Bütün dünya üzerinde bir delilik rüzgârı esiyor” diyerek idarecileri uyarması dikkat çekicidir. Dünyanın en büyük ordularını idare eden siyasetçilerin akılla değil, hislerle ve heyecanla hareket ettiği görülmüyor mu? Diplomatik dili bir yana bırakan ve dünyanın diğer ülkelerindeki siyasetçilerle ‘kavga’ eden liderler eskiden yoktu.

Dünyayı felâkete sürükleme istidadı taşıyan bu durum yine ‘akl-ı selim’ ile durdurulabilir. Bu bakımdan BM Genel Sekreteri’nin çağrısını ‘aklı başında’ idareciler duymalı ve gereğini yapmalı. Aksi halde ‘deliler’in söz sahibi olduğu dünyaya barışın hükmetmesi mümkün olmaz.

Çare, dünyadaki bütün ‘iyi’lerin el ele vermesi ve ‘deliler’in devre dışı bırakılmasındadır. Bunu yapmak zor, ama imkânsız değil. Bismillah diyerek ilk adımı İslâm dünyasının atmasını temenni ederiz.

Okunma Sayısı: 1407
YASAL UYARI: Sitemizde yayınlanan haber ve yazıların tüm hakları Yeni Asya Gazetesi'ne aittir. Hiçbir haber veya yazının tamamı, kaynak gösterilse dahi özel izin alınmadan kullanılamaz. Ancak alıntılanan haber veya yazının bir bölümü, alıntılanan haber veya yazıya aktif link verilerek kullanılabilir.

Yorumlar

(*)

(*)

(*)

Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış, Türkçe karakter kullanılmayan ve tamamı büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır. İstendiğinde yasal kurumlara verilebilmesi için IP adresiniz kaydedilmektedir.
    (*)

    Namaz Vakitleri

    • İmsak

    • Güneş

    • Öğle

    • İkindi

    • Akşam

    • Yatsı