"Ümitvar olunuz, şu istikbal inkılâbı içinde en yüksek gür sada İslâm'ın sadası olacaktır."

Piyasalar

Hak ve hukuk geçer akçe olacak

Faruk ÇAKIR
27 Eylül 2020, Pazar
Şartlar olumsuz gibi görünse de uzun dönemde hakkın, hukukun ve adaletin galip geleceğini kabul etmek icap ediyor. Geriye dönüp bakıldığında haksızların, hukuksuzlukların ve adaletsizliklerin ömrünün uzun olmadığı görülüyor.

Türk Sanayicileri ve İş İnsanları Derneği (TÜSİAD) Yönetim Kurulu Başkanı Simone Kaslowski’nin “Salgın Döneminde Dünya Ekonomisi ve Türkiye’nin Makroekonomik  Dengeleri” konulu toplantıda yaptığı konuşmada, dolaylı olarak buna dikkat çekilmiş. 

Gelecek dönemde hem yurt dışından kaynak akışının tekrar başlatılması hem de kaynakların doğru alanlara yönlendirilmesi ge- rektiğini vurgulayan Kaslowski, bunun için  piyasada âdil rekabetin sağlanması, düzenleme ve denetlemenin bağımsızca ve serbest piyasa ilkeleri doğrultusunda uygulanması gerektiğini hatırlatmış. 

Son zamanlarda maalesef mülkiyet haklarını ihlâl edecek türde bazı açıklamaların dile getirildiğini belirten Kaslowski, “Türkiye, hür teşebbüs ve mülkiyet haklarının garanti altında olduğu bir ülkedir. Herhangi bir özel şirketin mülkiyet haklarını çiğneyecek bir şekilde kamulaştırılması asla söz konusu olmamalıdır. Haksızlıklarla mücadele edilmek isteniliyorsa izlenecek yol, hukuk kuralları içerisinde olmalıdır” diye konuşmuş.

Kaslowski, şunları da ilâve etmiş: “Küresel belirsizliklerin gerek ekonomide gerekse dış politikada yüksek olduğu bir gerçek. Ama şu da bir gerçek ki yeniden şekillenen  

dünyada temel hak ve hürriyetler ve bunların etrafında şekillenen değerler ön plana çıkıyor. Tedarik zincirleri yeniden şekillenirken artık sadece en ucuz fiyata değil, en güvenilir ülkeye bakılıyor. Güvenilirlik bugün maliyetin önüne geçmiş durumda.” (AA, 24 Eylül 2020)

Esasında dertler kadar devalar, çareler de belli: Kaynakların doğru alanlara yönlendirilmesi. Düzenleme ve denetlemenin bağımsızca yapılması. Haksızlıklarla hukuk içerisinde mücadele. Dünyada temel hak ve hürriyetler ön plana çıkıyor.

Bu tesbitlere kim itiraz edebilir? Ya da itiraz etse haklı olur mu? Maddî ve manevî her imkânın, her ‘kaynağın’ doğru yerlerde kullanılması icap etmez mi? Doğru yerlerde kul- lanılmayan imkânlar israf edilmiş sayılmaz mı? Denetlenmeyen iş olur mu? Ve tabiî ki bu denetlemelerin bağımsız ve şeffaf bir şekilde yapılması da çok mühim. Önemli bir konu da, haksızlıklarla mücadele ederken dahi hukuk içinde kalmak. Hukuka aykırı yollar kullanarak haksızlıklarla mücadele edilir mi? Edilse bile ‘haklı’ olunur mu? Ve böyle yapmak yeni haksızlıklara ve hukuksuzluklara kapı açmaz mı?

Belki hepsinden önemli olan, ‘dünyada temel hak ve hürriyetler ön plana çıkıyor’ olmasıdır. Hemen hatırlamak lâzım ki Amerika bile Çin’i eleştirirken insanlara yaptığı  haksızlıkları delil olarak gösteriyor. 

Hak, hukuk, adalet, temel hak ve hürriyetler ön plana çıkıyorsa Türkiye de buna göre iş görmek durumundadır. Başka çaresi olan varsa söylesin...

Okunma Sayısı: 2296
YASAL UYARI: Sitemizde yayınlanan haber ve yazıların tüm hakları Yeni Asya Gazetesi'ne aittir. Hiçbir haber veya yazının tamamı, kaynak gösterilse dahi özel izin alınmadan kullanılamaz. Ancak alıntılanan haber veya yazının bir bölümü, alıntılanan haber veya yazıya aktif link verilerek kullanılabilir.

Yorumlar

(*)

(*)

(*)

Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış, Türkçe karakter kullanılmayan ve tamamı büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır. İstendiğinde yasal kurumlara verilebilmesi için IP adresiniz kaydedilmektedir.
  • Oğuz yiğiter

    27.9.2020 16:36:02

    Güncel haber-yorum eksenli makale tarzı, özellikle tam ihtiyaç halindeki zihinlere ; beslendiğimiz Risale-i Nur orijinli temel prensipleri bu vesile ile o konu özelinde nazarlara sunma fıratı verdiği için, pratik ve etkili bir metod. Tebrik ve dualar...

(*)

Namaz Vakitleri

  • İmsak

  • Güneş

  • Öğle

  • İkindi

  • Akşam

  • Yatsı