"Ümitvar olunuz, şu istikbal inkılâbı içinde en yüksek gür sada İslâm'ın sadası olacaktır."

Piyasalar

Hatemi kardeşlerden hatıralar

Faruk ÇAKIR
24 Ocak 2019, Perşembe
Gençler pek hatıra dinlemek istemez, ama ibret almak isteyenler için hatıralarda önemli dersler vardır.

Belki biz de yaşlılar kervanına katıldığımız için hatıralar dikkatimizi çekiyor. Muhtemelen bugünün gençleri de yaşlandıkça hatıralara merak saracaklar ve bizim durumumuzu da o gün daha iyi anlayacaklar.

Akademisyen ve hukukçu Prof. Dr. Hüseyin Hatemi ile ikiz kardeşi şair, yazar ve hekim Prof. Dr. Hüsrev Hatemi, Üsküdar Belediyesi’nin düzenlediği bir programda bir araya geldi ve hatıralarını anlattılar. 21 Ocak 2019 Pazartesi akşamı icra edilen program Bağlarbaşı’ndaki Altunizade Kültür ve Sanat Merkezi’nde gerçekleştirildi.

Şişli, Kurtuluş Caddesi’ndeki ‘Modern Apartmanı’nın 2 Aralık 1938’de Dünya’ya gelen ikiz kardeşlerden Hüsrev Hatemi, İkinci Dünya Savaşı yıllarından bahsederken yaşanan ‘korku’ya dikkat çekti. Hatemi’lerin anlattığı İstanbul hayatı, babalarımızdan ve dedelerimizden duyduğumuz İstanbul hayatıyla örtüşüyor. Ama bu hayatın günümüzle irtibatı kurmak hayli zor. Çünkü o zaman değil aynı apartmanda oturanlar, aynı sokak ve belki aynı mahallede oturanlar bile birbirlerini tanıyor ve dertleriyle dertlenebiliyor. Ya bugün?

Düşünün ki o yıllarda daha plastik bile hayatımıza girmemiş. Şişli gibi bir semtte dahi ancak bir iki tane bakkal hizmet veriyor. Hatemi’lerin anlattığı hatıralardan anlaşıldığı üzere, o gün de yine pahalılıktan şikâyet var. Çünkü ellerine verilen 10 kuruşla en yakın bakkala gidip karşılığında 2 adet limonla eve döndüklerinde, “Bakkal sizi kandırdı mı? 10 kuruşa 3 ya da 4 limon vermeliydi” deyip, tekrar bakkala gönderildiklerini anlattılar. Demek ki zam furyası o yıllarda da Türkiye’nin başında bulunan dertlerden biri...

Hatemi kardeşlerin çizdiği İstanbul manzarası şöyle: “Feriköy’den bakınca Topkapı Sarayı, Ayasofya, Sultanahmet bizim sokaktan görünürdü. Bizim sokaktan sonra şehir biter, oradan Kasımpaşa’ya uzanan bostanlar başlardı. Diğer tarafa bakınca da Balkan Harbi’nden kalan istihkâmlarla Okmeydanı’na kadar açıktı. 1950-1951’de yüksek apartmanlar görüldü. Sonra sür’atle Okmeydanı doldu.”

Hüseyin Hatemi, hukuk okumasının sebebini anlatırken de şöyle dedi: “Ninem çok dindar olduğu için ‘müçtehit’ olmamı isterdi. Tabiî ki o günün şartlarında böyle bir imkân yoktu. Bir müddet tereddüt ettim hiçbir meslek seçemedim. Rus romanlarına meraklı bir arkadaştan Dostoyevski’nin ‘Suç ve Ceza’ kitabını ödünç alıp okuyunca çok etkilendim ve hukukçu oldum. Ama pişman değilim, çünkü bu mesleği seçmemiş olsam belki de ‘Doğrucu Davut olmayacak, kör kadılara,’ Hey, Kör Kadı’ demeyecek, kendimi başka işlerle oyalanayacaktım.”

Prof. Dr. Hüseyin Hatemi, 12 Eylül 1980 sonrası haksız yere üniversiteden uzaklaştırılmasının da bir bakıma ‘faydalı’ olduğuna dikkat çekti ve ondan sonra her zaman haksızlığa itiraz ettiğini ve bundan hep memnuniyet duyduğunu ifade etti.

Toplantı sonrasında Hatemi kardeşlerle sohbet etme imkânı da bulduk. Hüsrev Hoca’yla yeni tanışmış olsak da Hüseyin Hoca’mızla tanışıklığımız eskiye dayanır. Hatırlanacağı üzere Hüseyin Hatemi Hoca’mız 1990’lı yıllarda Yeni Asya’da haftalık yazılar yazdı ve bu yazılardan “Hikmet Arayışları” ile “Medine Düşünceleri’ adlı iki kitap neşredildi. 

Bu vesileyle Hatemi kardeşlere hayırlı uzun ömürler diliyor ve benzer programların yapılmasını bekliyoruz.

Okunma Sayısı: 2810
YASAL UYARI: Sitemizde yayınlanan haber ve yazıların tüm hakları Yeni Asya Gazetesi'ne aittir. Hiçbir haber veya yazının tamamı, kaynak gösterilse dahi özel izin alınmadan kullanılamaz. Ancak alıntılanan haber veya yazının bir bölümü, alıntılanan haber veya yazıya aktif link verilerek kullanılabilir.

Yorumlar

(*)

(*)

(*)

Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış, Türkçe karakter kullanılmayan ve tamamı büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır. İstendiğinde yasal kurumlara verilebilmesi için IP adresiniz kaydedilmektedir.
    (*)

    Namaz Vakitleri

    • İmsak

    • Güneş

    • Öğle

    • İkindi

    • Akşam

    • Yatsı