"Ümitvar olunuz, şu istikbal inkılâbı içinde en yüksek gür sada İslâm'ın sadası olacaktır."

Piyasalar

Hazır olmadığımız anlaşılmadı mı?

Faruk ÇAKIR
24 Kasım 2022, Perşembe
Dün sabaha karşı depremle uyandık ve depremlere karşı gerekli tedbirlerin alınmadığını bir defa daha idrak etti. Düzce merkezli deprem İstanbul, Ankara, Zonguldak ve çevre illerden de hissedilmiş oldu.

Tekrarlamak mecburiyetindeyiz ki, ülkemiz deprem kuşağındadır ve her an deprem olma riski ve ihtimali vardır. Depremleri durdurmak mümkün olmadığına göre, ‘tedbir’ olmaktan başka çare yok. İdareciler depremlere karşı tedbirler alınacağını çok defa tekrarlamış olsalar da; bu tedbirlerin alınmadığı belli. 

En başta depreme karşı dayanıklı olmayan binaların yenilenmesi meselesi var. Bu noktada en sıkıntı il de bilindiği üzere İstanbul. 1999’daki “Marmara depremi” sonrasında İstanbul’un yıkılıp yeniden yapılacağı belki de yüz defa tekrarlandı. Bugüne gelindiğinde bu konuşmaların gereğinin yapıldığını söylemek mümkün mü? Elbette yeni yapılan binalar büyük ölçüde depreme dayanıklı olsa da, bilhassa 1999 öncesi binalara güvenmek kolay değil. O halde en öncelikli olması gereken bu yenileme niçin yapılmıyor? Başka bazı konularda yapılan teşvikler niçin bu meselede ihmal ediliyor?

Çok şükür ucuz atlatıldığı anlaşılan dün geceki (23 Kasım 2022, saat 04:08 civarı) deprem ayaca idarecilerin ciddi anlamda uyanmasına sebep olur mu? Keşke olsa... Şükür ki can kaybı olmadı. Fakat 6.1 büyüklüğündeki bu deprem gündüz vakti olmuş olsa belki de daha tehlikeli neticeler ortaya çıkabilirdi. 

Düzce’den gelen fotoğraflara bakıldığında ‘devlet daireleri’nin gerektiği gibi sağlam olmadığını da akla getiriyor. Bazı devlet daireleri kısmen hasar görmüş. Bu hasar anında orada insanlar olmuş olsa felaket büyümüş olmaz mıydı?

Türkiye’yi idare edenler deprem gerçeğiyle yüzleşip ‘tedbir’ adına gereken adımları mutlaka atmak durumundadırlar. Binalar sağlam yapılsa da muhtemelen yine can kaybı olabilir. Fakat o durumda, “Gerekli tedbirleri aldık” demek mümkün olur. Bugün itibarıyla “Her türlü tedbiri aldık. Başka yapacak iş kalmadı” diyebilecek durumda değiliz.

Hele hele muhtemel bir İstanbul depreminin hem maddi hem de manevi yıkımlara sebep olacağını uzmanlar her defasında dile getiriyor. O halde bu meseleyi parti ya da iktidar meselesi olarak değil, ‘millet meselesi’ olarak görmeli ve mutlaka gerekli tedbirleri almalıyız.

Acaba ‘büyük deprem’lere hazırlıklı olmak için daha ne olması bekleniyor?

Bu vesile ile başta depremin merkezi olan Düzce’ye ve bütün Türkiye’ye, hepimize geçmiş olsun. Deprem gecesi uyandık, tedbir alma noktasında da uyanık olalım inşallah.

Okunma Sayısı: 1442
YASAL UYARI: Sitemizde yayınlanan haber ve yazıların tüm hakları Yeni Asya Gazetesi'ne aittir. Hiçbir haber veya yazının tamamı, kaynak gösterilse dahi özel izin alınmadan kullanılamaz. Ancak alıntılanan haber veya yazının bir bölümü, alıntılanan haber veya yazıya aktif link verilerek kullanılabilir.

Yorumlar

(*)

(*)

(*)

Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış, Türkçe karakter kullanılmayan ve tamamı büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır. İstendiğinde yasal kurumlara verilebilmesi için IP adresiniz kaydedilmektedir.
  • Zübeyir

    24.11.2022 09:40:13

    Rabbimiz bir kez daha ikaz etti hafifçe. Yatak uyandıracak kadar sallandı. Rabbim iman-ı kamil ve hüsn-ü hatime versin.

(*)

Namaz Vakitleri

  • İmsak

  • Güneş

  • Öğle

  • İkindi

  • Akşam

  • Yatsı