Yeni bir anayasa yapılması tekrardan Türkiye’nin gündemini meşgul ediyor. Esasen, ‘iyi’ olduktan sonra ve ihtiyaç duyuluyorsa yeni anayasalar her zaman tartışılabilir ve tercih edilir. Ancak ülkemizde durum biraz farklı.
Bu farkı “Bize göre” şeklinde açıklamaktan ziyade, anayasa ve kanunların ne kadar uygulandığına da bakmak lâzım. Yeni bir anayasa yapılması noktasındaki tartışmalar başladığında, her zaman “daha iyi olmak ve ‘eski’sini aratmamak şartıyla yeni anayasaya evet” demek lâzım geldiği beyan edilmiş durumdadır. Ülkemizin halen 1980 askerî darbesinden sonra hatırlanan ve millete zorla kabul ettirilen “1982 Anayasası” ile idare edilmesi elbette doğru değildir. Bu yanlışlarda, bütün siyasî partilerin az ya da çok dahli vardır. Şimdiye kadar bu darbe anayasasının pek çok maddesi değiştirildi, ama olması gereken bu anayasanın tamamen, ama çok daha erken ‘iyi yönde’ değiştirilmesiydi.
Dolayısıyla tartışmaya “yeni anayasa yapılsın mı yapılmasın mı?” tercihinden ziyade; “Daha iyi ve daha demokrat bir anayasa yapılacak mı?” penceresinden bakmak icap eder. 1982 darbe anayasasını aratacak bir ‘yeni anayasa’ yapılmak istenirse buna taraftar olmak mümkün mü?
Peki şu anda yapılmak istenen nedir? Bu sorunun tam cevabı şu an için verilmiş değil. Türkiye daha hür, daha demokrat, daha âdil bir ülke olacaksa ve bunun yolu da ‘yeni anayasa’dan geçiyorsa mesele yok. Ancak bakıldığında mevcut anayasanın insanlara tanıdığı bazı hakların ‘lüks’ görüldüğü ve hürriyetler lehindeki maddelerin göz ardı edildiği anlaşılıyor. Böyle bir durumda “Yeni anayasa yapılsın, Türkiye daha hür, daha âdil, daha demokrat olsun” vaadi bir anlam ifade eder mi?
Yapılması gerekenler prensip olarak bellidir: Türkiye mutlak surette daha hür, daha demokrat ve daha âdil bir ülke olmak mecburiyetindedir. Ülkemizde yaşayan herkes bunu hak ediyor. Aynı zamanda ülkemiz, vakit kaybetmeden Avrupa Birliği’nin maddî imkânları seviyesinde ulaşacak şekilde çalışmalı. Bunu sağlayacak olan adımlar ne ise vakit kaybetmeden bu adımlar atılmalı.
Türkiye’yi idare edenlerin ‘yeni ve daha iyi bir anayasa’ noktasındaki sözlerinin inandırıcı olabilmesi için bir gün dahi beklemeden mevcut anayasadaki ‘hak’ maddelerini hayata geçirmeleri icap eder. Daha doğrusu, insan hakları ve hürriyetleri konusunda var olan hak ve hürriyetleri her geçen gün daraltıp, sonra da ‘daha iyi bir anayasa’ vaadinde bulunmak güven vermiş olmuyor.
İsimlerin ve resimlerin değişmesiyle hakikatlerin değişmeyeceğini bilmek lâzım. Muhtevası daha ‘kötü’ olan bir anayasa ‘yeni’ demekle o faydalı bir anayasa olur mu? Ya da çok iyi maddeleri olan, ama bu ‘iyi’ maddelerin uygulanmadığı bir bir anayasa kime ne fayda verir? “Birinin suçu bir başkasına yüklenmez” ya da “Kişi, suçu ispatlanıp hukuk önünde mahkûm olana kadar masumdur” prensibi varken ve bunlar dikkate alınmazken ‘yeni vaadler’ ne kadar inandırıcı olur?