Uruguay’ı 2010-2015 yılları arasında yöneten ve mütevazı hayat tarzı sebebiyle “dünyanın en yoksul başkanı” olarak bilinen José Alberto Mujica Cordano, 13 Mayıs 2025 tarihinde 89 yaşında hayatını kaybetmiş.
José Alberto Mujica’nın ölüm haberini verenlerin tamamı “dünyanın en fakir devlet başkanı” tabirini kullanmaktan geri kalmamış. Bu tabir, hele günümüzde bütün idarecilere ve insanlara büyük bir ibret ve ders vermiş olmuyor mu?
Mujica’nın ölüm haberinde şöyle denilmiş: “Mujica devlet başkanı olarak sade hayat tarzı, tüketim çılgınlığına yönelik eleştirileri ve desteklediği sosyal reformlar sebebiyle Latin Amerika’da ve ötesinde tanınmış bir siyasi figür haline gelmişti. Sadece 3,4 milyon nüfuslu Uruguay’ın bir devlet başkanı için alışılmadık bir küresel popülarite kazanan Uruguay Devlet Başkanı’nın mirası da bazı tartışmalara yol açmıştı.
(Örgüte katılma sebebiyle) 1970’ler ve 1980’lerde 14 yıl hapishanelerde kaldı. Serbest bırakıldıktan birkaç yıl sonra milletvekili olarak görev yaptı ve 2010 yılında da Uruguay Devlet Başkanı seçildi. Mujica görevdeyken, dünya genelinde devlet başkanlarının aksine, bir malikane olan başkanlık konutuna taşınmayı reddetti. Bu durum maaşının büyük bir kısmını dağıtmasıyla birleşince bazı medya kuruluşları onu “dünyanın en fakir başkanı” olarak adlandırdı. Ancak Mujica bu unvanı her zaman reddedip, ‘Yoksullar daha fazlasını isteyenlerdir [...] çünkü sonsuz bir yarış içindedirler’ der.” (https://www.bbc.com/turkce, 14 Mayıs 2025)
Elbette Mujica’nın da pek çok eleştirilen yönü olmuş. Bununla birlikte yolsuzlukla anılmaması ve sade bir hayat yaşaması ile diğer ‘başkan’lardan ayrılmış.
Aldığı maaşın büyük kısmını fakirlere dağıtan, eski bir arabaya binmesi ve ‘gecekondu’ denilebilecek bir evde yaşaması bilhassa dikkat çekmiş. Türkiye şartlarında ‘iktisat’lı yaşayan siyasetçi ve yönetici kalmadığı için bu haberler özellikle ülkemizde ilgi görmüştü.
Mujica, 2015 yılında 10 günlük bir ziyaret için Türkiye’ye gelmiş ve çeşitli ziyaretlerde bulunmuştu. Belki de en çok ilgi gördüğü ülkeler arasında Türkiye vardı. Çünkü ülkemizdeki idareciler ‘lüküs hayat’a alaşmış vaziyette. Hatta o günlerde Mujica’nı bu yönüyle Türkiye’deki idarecilere örnek gösterilmesinden rahatsızlık duyanlar bile olmuştu. Onalara göre “Uruguay zaten küçük bir ülke. Ne olmuş onların ‘başkan’ı eski arabaya biniyorsa? Türkiye büyük ülke. İdareciler onun gibi yaşayamaz” benzeri itirazlar ileri sürülmüştü.
Mujica, Türkiye’yi ziyareti esnasında; “Siyaset para biriktirmek için değildir. Halka hizmet ederek kendini mutlu hissetmek içindir. Basit olmaktır ve halk gibi olmaktır, sıradan bir vatandaş gibi olmaktır” demişti.
Esasında Uruguay eski Devlet Başkanı Mujica, sadece idarecilerimize değil hepimize bu yönüyle örnek olup gitti. Ders alan kazanır. Ders almayıp ‘israf içinde yüzenler’ öbür âlemde hesabını verir vesselam.