Türkiye İstatistik Kurumu (TÜİK) tarafından açıklanan rakamlarla Enflasyon Araştırma Grubu’nun (ENAG) açıkladığı rakamlar arasında ciddi farklar var. Türkiye’yi idare edenler TÜİK’in ramaklarını esas alsa da, vatandaş bu rakamları güvenli bulmuyor. Çünkü çarşı, pazar ve marketlerdeki rakamlar TÜİK’i doğrulayan rakamlar değil.

Nasıl ki görünen köy kılavuz istemez, Türkiye’deki enflasyon ramakları da araştırma istemeyecek derecede net ve yüksek. Herkes geçen yıl bu günlerde aldığı ekmek fiyatıyla bugün aldığı ekmek fiyatını kıyaslayabilir. Elbette tek ürünün fiyatı ölçü olmaz, fakat fiyatı ‘az artan’ hiç bir ürün yok ki!

ENAG kurucularından Prof. Dr. Veysel Ulusoy, TÜİK ile ENAG’ın enflasyon rakamları arasındaki farkı sebebini şöyle anlatmış: “Bizim kullandığımız metodumuz, enflasyon sepetimizdeki 409 ürün ve onun altındaki ürün çeşidi de ağırlıkları da TÜİK ile aynı. Biz sadece daha dinamik bir şekilde saatlik ve günlük enflasyonu buluyoruz. Onu da aylığa çevirebiliyoruz. Yani günlük 250 bin veriyi elde edebiliyoruz. Oysa TÜİK’in aylık veri sayısı sadece 550 bindi. ENAG’tan sonra bizim metodolojimizi uygulayarak bunu 1 milyona çıkardılar. Bizim aylık verimiz 7,5 milyon. Yani biz enflasyonu TÜİK gibi tahmin etmiyoruz, biz enflasyonu dinamik bir şekilde hesaplıyoruz.

“Artık insanlar internette ve sosyal medyadaki ürün fiyatlarıyla kıyaslama yapıyorlar. Fiziki olarak markete gitseler de internetteki fiyatlarla kıyas yapıyorlar. Biz sadece farkımız markete gitmiyoruz, piyasaya inmiyoruz. Tüm internetteki fiyatları alabiliyoruz. Bu kadar basit.” 

Gazeteci Cüneyt Özdemir’in “İktidar çok rahat. Sanki böyle bir problem yok gibi davranıyor. Bunu nasıl açıklarsınız?” mealindeki soruyu da cevaplandıran Prof. Dr. Ulusoy’un “İnsanları kandırıyorlar” demesi çok dikkat çekici. İşte Prof. Dr. Ulusoy’un sözleri: “Ekonomide ‘cek’ ‘cak’ yoktur. Tamam gelecek vardır ama gelecekteki bir beklentiyi şekillendiren yapı bizdeki modeldir, ekonometridir, istatistiktir. Bunlar olmadığı sürece ayağınız havada gezer ve sadece algı satarsınız insanlara. Zannedersem hükümetin de yaptığı bu. Seçime kadar ben ‘ceklarla caklarla’ süre vererek, şu olacak bu olacakla gideyim... İşte ne kadar kandırabilirsem... Bakın bu ‘kandırma’yı direkt söylüyorum, hani çekinerek değil, direkt söylüyorum. İnsanları tamamen kandırıyorlar. Başka da bir şey değil.” (Gazeteci Cüneyt Özdemir’in programı, 4 Ağustos 2022)

Üstelik Prof. Dr. Ulusoy, ‘İnsanları kandırıyorlar” tespitini bir defa değil, ısrarla ve bilerek tekrarladığını hatırlattı. İşin özü bu noktada düğümleniyor olsa gerek. Türkiye’yi idare edenler sadece enflasyon rakamları konusunda değil, pek çok konuda insanları yanıltmayı, oyalamayı ve ‘hayat satmayı’ tercih ediyorlar. Peki böyle devam eder mi? Etmez ve etmemeli vesselam.