"Ümitvar olunuz, şu istikbal inkılâbı içinde en yüksek gür sada İslâm'ın sadası olacaktır."

Piyasalar

Köy bayramları

Faruk ÇAKIR
15 Mayıs 2021, Cumartesi
Maskeli, mesafeli ve 'yasaklı' Ramazan Bayramını Senoz Vadisi'nde (Çayeli) karşılamak nasip oldu.

Virüs salgını öncesindeki köy bayramları çok daha canlı ve hareketliydi. Bu defa 'seyahat yasağı' olduğu için büyük şehirlerde yaşayan gurbetçiler bayram vesilesiyle köylere gelemediler. Dolayısıyla köylerde, geçen yıllara nispetle daha sakin bir bayram idrak edilmiş oldu.

Köyümüzün camisinde kılınan bayram namazı sonrasında herkes birbiriyle uzaktan bayramlaştı. Tokalaşma, kucaklaşma ve musafaha olmadı. Salgın tedbirleri sebebiyle böyle olması da isabetli oldu. Bir bakıma komşuları birbirine 'küs' gibi davranarak uzaktan el sallamakla iktifa etti.

Son yıllarda kısmen değişmiş olsa da Senoz Vadisi köylerinde farklı bayram adetleri vardır. Meselâ köyümüz üç mahalleden oluşur. Her bayramda bir mahalle, diğer iki mahallede oturanları bayram namazı sonrası kahvaltıya dâvet eder. Bu dâvete çok ciddî bir mani yoksa herkes icabet eder. Hatta komşular, daha çok kişi dâvet etmek için adeta birbiriyle yarışır. Kahvaltı sonrası gruplar halinde köydeki bütün evler ziyaret edilir ve yaşlılarla, hastalarla bayramlaşılır. Son yıllarda köyde yaşayanların sayısı azaldığı için bu adetler de değişmeye başladı. Artık 'köy odası'nda toplu kahvaltı verilmeye çalışılsa da yaşlılar bu uygulamaya pek itibar etmiyor.

Köydeki komşuluk ilişkileri şehirlerle kıyaslanmasa da buralarda da bir aşınmadan söz edilebilir. Komşuluk hakları konusunda öğreneceğimiz çok şey var. Başta Diyanet camiası olmak üzere 'kanaat öncüleri'nin bu hususlara daha fazla ağırlık vermeleri gerekir. Bazı köy mahallelerde muhtaçlar olduğu halde bunların durumu yeterince bilinmiyor. Yaşlı insanların ne olursa olsun köyde yaşama arzusu, onlar için beraberinde bazı sıkıntıları da getiriyor. Şehirlerde yaşayan oğullar ve torunlar aile büyüklerinin köy hasretine anlam veremese de yaşlılar köyleri tercih ediyor. Tabiî ki her şeyin para ve maddî imkânlarla karşılanması mümkün değil. Düşünün ki köyde tek başına yaşayan bir nine, ihtiyacından daha fazla parası bile olsa arzu ettiği yemeği pişirip yiyebilir mi? Kusura bakmayın, köylerimizde 'alo paket servisi' de yoktur. Dolayısıyla yaşlıların ihtiyacını karşılayabilecek organizasyonlara ihtiyaç vardır. Bunun ilk yolu da komşuluk ilişkilerini canlı tutmak ve teşvik etmektir. Aynı köyde yaşayan ve komşusunun kapısını bayramdan bayrama açan ve hatta bunu da yapmayanlara 'komşu' denilebilir mi? 

Bazı idareciler, "Kimse aç ve açıkta değil. İhtiyacı olana her türlü yardım yapıyoruz" diyebilir. Haklı da olabilirler. Ancak tekrar hatırlatmakta fayda vardır ki, bir köy evinde tek başına yaşayan bir ninenin dolabı gıda ve cebi para dolu olsa bile iftar ve sahurdaki yemek ihtiyacını iyi şekilde karşılayabilir mi?

Elbette bu meseleler kolay meseleler değil, ama bunu 'mesele' olarak görüp çare aramak gerekir. Acaba ne yapabiliriz ve nasıl yapılabilir? Bu meseleye akıllı bir çözüm bulmak hepimizin derdi olmalı. 

Unutmayalım, komşumuzun kapısını 'tık'lamıyor ve halini sormuyorsak doğru yapmıyoruz demektir. Hele köyde, hele köylerimizde...

Okunma Sayısı: 1637
YASAL UYARI: Sitemizde yayınlanan haber ve yazıların tüm hakları Yeni Asya Gazetesi'ne aittir. Hiçbir haber veya yazının tamamı, kaynak gösterilse dahi özel izin alınmadan kullanılamaz. Ancak alıntılanan haber veya yazının bir bölümü, alıntılanan haber veya yazıya aktif link verilerek kullanılabilir.

Yorumlar

(*)

(*)

(*)

Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış, Türkçe karakter kullanılmayan ve tamamı büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır. İstendiğinde yasal kurumlara verilebilmesi için IP adresiniz kaydedilmektedir.
    (*)

    Namaz Vakitleri

    • İmsak

    • Güneş

    • Öğle

    • İkindi

    • Akşam

    • Yatsı