Türkiye’nin aşamadığı tuzaklardan biri de ‘orta gelir tuzağı’ olarak isimlendiriliyor.
Daha çok ekonomideki gelişmelere dikkat çeken bu tabir, esasında başka sahalarda da önümüze çıkabilir. Ekonomimiz ‘orta gelir’ seviyesinde çıkılıp kalmışsa, demokrasimiz, adalet sistemimiz, hak ve hukuk anlayışımız ‘orta seviye’yi aşabilmiş mi?
Ankara Sanayi Odası (ASO) Başkanı Nurettin Özdebir, Türkiye’nin orta gelir tuzağından kurtulması gerektiğine dikkat çekmiş ve bunun için de ‘yüksek teknoloji’ye sıçramanın şart olduğunu ifade etmiş.
Özdebir, Ankara’da düzenlenen bir programda yaptığı konuşmada şöyle demiş: “Türkiye’nin orta gelir tuzağından kurtulması ve belirlenen ekonomik hedeflere ulaşması için ilk önce şu anda içinde bulunduğu orta teknoloji segmentinden yüksek teknolojiye sıçramasını sağlayacak teknoloji girişimlerine ev sahipliği yapması gerekiyor. Hızlı büyüyen KOBİ’ler üzerine yapılan çalışmalar göstermiştir ki bu firmaları yenilikçi genç girişimciler kurmaktadır. Bu noktada hiç kaybetmemeniz gereken iki temel kavram girişimcilik ve yenilikçiliktir. Yeni dijital dünya ve teknolojik gelişmeler yeni düşünce yapılarını da gerektiriyor. Dijital liderler artık sadece şirketlerini dijital ürünlerle donatanlardan ziyade, bir ekosistem oluşturabilme vasıflarını bulunduranlar olacaktır. Bu liderler önce düşünce yapılarını ve alışkanlıklarını, daha sonra modern gereksinimlere göre iş yapma şekillerini değiştireceklerdir.” (AA, 15 Ekim 2019)
Ülkemiz son yıllarda ‘orta gelir tuzağı’ndan kurtulmak istediğini beyan eden açıklamalara şahit oldu. Bir miktar bu tuzaktan kurtulur gibi olunsa da, dertlere kalıcı çareler bulunmaması sebebiyle henüz bu tuzaktan kurtulabilmiş değiliz.
Müstakil Sanayici ve İşadamları Derneği (MÜSİAD) da bu tuzağa dikkat çeken sivil toplum kuruluşları arasında yer aldı. Pek çok raporunda ve toplantısında ‘orta gelir seviyesi tuzağı’na dikkat çekildi ve mutlaka bu tuzaktan kurtulmak gerektiği ilân edildi. 2015’deki bir programda dönemin MÜSİAD Genel Başkanı Nail Olpak, Bilgi Teknolojilerinin, ‘Orta Gelir Tuzağı’ndan çıkış reçetelerinin en önemlilerinden biri olduğuna dikkat çekmiş. (musiad.org.tr, 17 Eylül 2015)
Ekonomiye kurulan ‘orta gelir seviyesi tuzağı’nı bir şekilde bertaraf etmek mümkün, ama esasında öncelik demokrasimize kurulan tuzakların devre dışı bırakılması olmalıdır. İdareciler ve siyasetçiler ekonomiye kurulan tuzaklarla daha fazla ilgilenirken, demokrasi, hak, hukuk ve adalete kurulan tuzakları görmezden geliyorlar. Kabul etmek gerekir ki, demokrasimize kurulan tuzakları bertaraf ettiğimiz ölçüde ekonomiye kurulan tuzaklar da devre dışı kalacaktır.
Önceliği hak, hukuk, adalet ve insaniyetin tesisine vermek milletimizin ve memleketimizin menfaatinedir.
Aksi halde hem ekonomimiz hem de adalet sistemimiz arzu edilen seviyeye ulaşamaz ve ‘orta seviye’ tuzağından kurtulamayız.
‘Orta gelir tuzağı’ndan kurtulabilmiş ülkelerin büyük ölçüde ‘orta seviyeli demokrasi, orta seviyeli adalet, orta seviyeli hukuk’ tuzağından kurtulabilmiş olması tesadüf olabilir mi?
Birlikte ve beraberce çalışarak; milletimize kurulan her türlü tuzağı bozalım ve en iyi, en üst, en güzel seviyelere ulaşalım inşallah.