En büyük düşmanımız ‘cehalet, fakirlik ve ihtilâf’ olduğuna göre bu düşmanları mağlûp etmek için açılan kampanyalara dört elle sarılmak, herkesi bu kampanyalardan haberdar etmek icap etmez mi?
Yeni Asya Neşriyat’ın “Herkes okusun diye”rek başlattığı “Yeni tanzim büyük boy Risale-i Nur Külliyatı” kampanyası bu çerçevede düşünülmeli. En büyük düşmanlar arasında yer alan cehalet, okumaktan başka ne ile mağlûp edilebilir ki?
Türkiye’yi idare edenler bu gerçeği tam olarak anlamış olsa okumayı belki de yüz kat teşvik eden çalışmalara imza atarlardı. Cehalet, fakirlik ve ihtilâfların çaresi ve çözümü okumakta olduğuna göre ‘kitap’ları dost bilmeyen anlayışla bir yere varmak mümkün olur mu?
Cehalet ve ihtilâfların bertaraf edilmesi, netice olarak fakirliğin de sona ermesine yol açar. Peki, cehalet ve ihtilâflara karşı en iyi reçete Risale-i Nur Külliyatı’nda değil mi? Zaten baştan başa ilim, fikir ve ispatın yer aldığı bu eserleri okuyanlarda cehaletin zemin bulması mümkün olur mu? Hatırlanacağı üzere Üstad Bediüzzaman Said Nursî Hazretleri, “Bir sene bu Risaleleri ve bu dersleri anlayarak ve kabul ederek okuyan, bu zamanın mühim, hakikatli bir âlimi olabilir” demiştir. (Lem’alar, Yirmi Birinci Lem’a, s. 171)
Cehaletin hüküm sürdüğü bir devirde, bundan daha büyük ‘müjde’ olabilir mi? Ve cehaletle savaşmak isteyenlerin yapması gereken işlerden ilki, bu eserlerin okunmasını teşvik etmek değil mi?
Muhtemelen bazıları bu anlatılanları ‘abartılı’ bulabilir. Oysa Risale-i Nur’un milyonlarca insanı cehalet bataklığından çekip aldığına hem tarih hem de günümüz şahittir. Risale-i Nuru okuduktan sonra hayatına çeki düzen veren ve muhatap olduğu kişilerce ‘uzman/âlim’ itibarı gören milyonlarca insan var.
“Bismillah her hayrın başıdır” diyerek başlayan “Birinci Söz” bile Risale-i Nur’un farkını görmeye yeter. Okudukları “Küçük Sözler”le hayatı değişen binlerce kişi de ayrıca buna delildir.
14 kitap ve 5.420 sayfadan oluşan yeni tanzim Külliyatın hediye fiyatı da günümüz şartlarından gayet uygun. 750 TL yerine kampanya müddetince 450 TL’ye bu eserlere sahip olmak mümkün. Muhtemelen Yeni Asya okuyucularının evinde bu eserlerin ilk baskılarından vardır. Ancak ‘her eve değil, her kişiye bir Külliyat’ anlayışıyla kampanyaya katılmakta fayda var. Ya da imkânı olanların bilhassa öğrencilere bu Külliyattan hediye etmesi büyük hizmetlere vesile olabilir. Bu eserlere sahip olmak isteyen, ama maddî imkânları yetersiz olan çok sayıda öğrenci vardır. İnşallah bu kampanya onların da ihtiyacına cevap vermiş olur.
Nihayetinde esas olan, Kur’ân tefsiri Risale-i Nur’u okumak ve ondan istifade etmektir. Böyle kampanyalar daha çok okumaya vesile ve vasıta olur. Bu eserlerden alalım, imkânımız varsa özellikle öğrencilere hediye edelim ve tabiî ki her gün nefsimizin terbiye olması için okuyalım.
Bediüzzaman’ın talebesi merhum Zübeyir Gündüzalp Ağabeyin sözünü de unutmayalım: Şimdi oku, kabirde okuyamazsın!