Türkiye de haklı olarak seneler önce “Büyük Türkiye” hedefini önüne koymuş ve buna uygun politikalar geliştirmeye çalışmış. Ne var ki ‘darbeler’ Türkiye’nin bu büyük hedefe ulaşmasına mani olmuş ve olmaya da devam ediyor.

“Büyük Türkiye” hedefine varmak için el ele verip kararlı adımlar atmaktan başka çere de yok. Bu hedefe ulaşmanın önündeki engellerden biri de elbette terördür. Terörün ülkemize maliyeti, hesaplanamayacak kadar büyüktür. Kimi uzmanlar geçmişte bunu 100 milyar dolar, kimi uzmanlar 250 milyar dolar olarak açıklamıştır. Bir defasında bir il valisi, terörün sadece hayvancılığa vurduğu darbenin yıllık 100 milyar dolar civarında olduğunu söylemişti ki daha fazla olması da mümkündür.

Netice olarak “Büyük Türkiye” için en başta terörün sona erdirilmesi ve ülkenin huzura kavuşmasında sayılamayacak kadar fayda vardır.

İş insanı olduğunu ve ticaret dışında başka bir şeyden anlamadığını ifade eden Türkiye Odalar ve Borsalar Birliği (TOBB) Başkanı Rifat Hisarcıklıoğlu da Siirt ziyareti sırasında ‘huzur’a dikkat çekip şöyle demiş: “Dünyada gördüğüm bir şey var, herkes zengin olmak istiyor. Zenginlik nereden geçiyor? Ticaretten geçiyor. Ticaret olmadan zenginlik yok, dünyanın hiçbir yerinde yok. Yani yerin altından çıkanlardan hiç fayda yok size. Petroldür, doğal gazdır bunların halka hiçbir faydası yok. Esas işin özü ticaret. Peki ticaret ne ister? Ticaretin artması, yatırımın atması, zenginliğin gelebilmesinin yolu huzurdan geçiyor. Huzur olmadan ticaret yok, ticaret olmadan da zenginlik yok. Bunu aklımızdan çıkarmayın. Bunu sağladığımızda yatırımcı da gelir. Huzur ortamındayız. Huzur ortamında Siirt’te yatırımcılar buraya gelmek istiyor. Bu müthiş bir fırsat, altın bir fırsat. Bunu iyi değerlendirmek lazım.” (AA, 23 Eylül 2022)

“Huzur” olmadan ticaret olmadığı gibi, esasında “siyaset” de olmaz. Fakat ‘huzur’dan ne anladığımız ya da ‘huzur’un içinde neler olduğunu da tespit etmekte fayda var. Bir ülkede hak, hukuk ve adalet yoksa o ülkede gerçek anlamda bir huzurdan bahsedilebilir mi? Huzuru sadece, ‘terör’ün olmaması şeklinde anlamak ne ölçüde doğru olur? Böyle anlaşılırsa, görünüşte terörün olmadığı onlarca ‘yabancı’ ülke var. Peki, o ülkeler dünyadan yatırım alabiliyor mu? 

Dolayısı ile ‘huzur’ denildiğinde işleyen demokrasi, hesap veren bir idare, adil bir yargı sistemi, kaliteli bir eğitim, milletin taleplerini dikkate alan bir siyasi iradeyi de anlamak gerekir. Bunların olmadığı bir sistem, bir idare, bir yapı; görünürde huzurlu olsa da esasta huzuru hasret duyuyor demektir.

Bugün için ülkemiz arzu edilen nispette yabancı yatırımcı çekemiyorsa bunun sebeplerini iyi düşünmek icap eder vesselam.