En başta ifade etmek gerekir ki uzmanların da ifadesine göre PKK terörü, 12 Eylül 1980 darbesinin ürünüdür. Darbeciler güya ‘sağ-sol çatışmalarını’ durdurmak ve ülkeye huzur getirmek için darbe yaptıklarını söyler, ama neticelerine bakıldığında PKK terörünün bu tarihten sonra ortaya çıktığı görülür. Hatta bu tenör örgütünün temellerinin o günkü cezaevi şartlarında atıldığını söyleyenler de vardır. Netice itibarıyla PKK terör örgütü ‘ifsat şebekeleri’nin de desteğiyle binlerce ailenin sönmesine ve göz yazı dökmesine sebep olmuştur.

Yetkililerin açıklamasına göre Irak’ın kuzeyindeki Gara bölgesinde bir mağarada tutulan 13 kişi PKK’nın katletmesi sonucu şehit oldu. Evvela bütün şehitlerimize Allah’dan rahmet ve yakınlarına da sabırlar diliyoruz. Yine açıklamalara göre bu 13 kişi, 2015 yılında görev yaptıkları yerlerden kaçırılarak Kuzey Irak’a götürülmüş. Irak’ın kuzeyindeki Gara bölgesindeki teröristlere ait hedeflere yönelik gerçekleştirilen “Pençe Kartal-2 Harekatı” devam ederken, teröristlerce daha önce kaçırılan 13 kişiyi katlettikleri ortaya çıkmış oldu.

13 kişinin kaçırılarak terör örgütünün elinde tutulduğunu kamuoyu büyük ölçüde ancak ‘şehit edildiklerinde’ öğrenmiş oldu. Bu yönde bilgilerin medyada yer almaması normal midir? Acaba bu mesele daha önce icap ettiği ölçüde gündeme gelmiş olsa bu katliam önlenebilir miydi? 

Hatırlanacağı üzere daha önce de benzer kaçırma olayları yaşanmış ve bazen kaçırılan asker ya da sivil insanlar katliamdan kurtarılmıştı. 

Milletimizin aleyhinde faaliyet gösteren terör örgütleri ve bilhassa PKK’nın, ‘uluslar arası ifsat şebekeleri’nden destek aldığını her halde en iyi Türkiye’yi idare edenler bilir. Bu bakımdan başta PKK terörü olmak üzere bütün terör örgütlerine karşı devam eden ‘uluslar arası desteğin’ mutlaka öncelikli olarak kırılması icap eder. PKK terörünün bunca yıl devam etmesi her halde bu sebeple açıklanabilir. Uluslar arası destek olmasa bu kanlı örgütünü bunca yıl ayakta kalması mümkün olur muydu?

O halde mesele gelip diplomasiye dayanıyor. Terörün her ülke için kötü olduğunu, ‘terörü destekleyen ülkeler’e de anlatmak lazım. Dışardan devam eden bu destek kırılabildiği ölçüde terör örgütleri de devre dışı kalacaktır.

Gerek asker ve gerek sivil idareciler tarafından onlarca defa ‘bittiği’ ilan edilen bir terör örgütü halen böyle katliamlar yapıyorsa, bir değil bin defa daha teyakkuzda olmak icap eder. 

Terörle mücadele en tabii haktır ve aksi zaten düşünülemez. Ancak mücadelenin akılla, diplomasiyle, tecrube ile, kararlılıkla ve doğru bir şekilde yapılması icap eder. Bunu yapalım ve inşallah bir daha böyle acılar yaşamayalım. 

Bu vesile ile şehitlerimize bir defa daha Allah’dan rahmet diliyor ve yürekleri dağlanan ailelere sabır temenni ediyoruz. Amin.