Peki, Birleşmiş Miletler dahi “Savaş dursun” diye karar aldığı halde nasıl oluyor da bu zulüm hız kesmeden devam ediyor? BM, aldığı kararın takibini yapıp uygulanmasını sağlayamadıktan sonra “iyi ve doğru karar” almasının bir anlamı oluyor mu?

Gazze’deki hükümetin Medya Ofisinden yapılan açıklamada, İsrail’in Gazze’ye 180 gündür sürdürdüğü saldırıların sonuçlarına ilişkin bilgi verilmiş. Açıklamada, İsrail ordusunun “7 Ekim 2023’ten bu yana Gazze Şeridi’nde 2 bin 922 katliam gerçekleştirdiği” bildirildi. İsrail ordusunun Gazze Şeridi’ne yönelik saldırılarında 14 bin 500 çocuk ve 9 bin 560 kadının hayatını kaybettiği belirtilen açıklamada, 7 bin kişinin enkaz altında veya kayıp olduğu, hastanelere ulaşan ölülerin sayısının 32 bin 975 olduğu, 75 bin 577 kişinin de yaralandığı hatırlatılmış. 

İsrail’in halkı zorla aç ve susuz bıraktığı, yardımların girişini engelleyerek insanî felakete sebep olduğu Gazze’de 30 çocuğun yetersiz beslenme ve sıvı kaybı nedeniyle hayatını kaybettiği de ifade edilmiş.

Gazze merkezli devam eden zulüm tablosunda şunlar da var: “İsrail ordusunun 7 Ekim’den bu yana Gazze’ye 70 bin tondan fazla patlayıcıyla saldırı düzenlediği aktarılan açıklamada, sağlık sektörünü de hedef alan İsrail saldırılarında Gazze’de 484 sağlık çalışanı ve 65 sivil savunma görevlisinin yaşamını yitirdiği kaydedildi. Gazze’de 140 gazetecinin İsrail saldırılarında öldüğüne dikkati çekilen açıklamada, İsrail saldırıları nedeniyle Gazze’de 17 bin çocuğun ebeveynlerinden biri veya her ikisinden yoksun şekilde yaşadığı vurgulandı. Hayatî tehlikesi bulunan ve yurt dışında tedavi edilmesi gereken yaralı sayısının 11 bin olduğu, yetersiz sağlık hizmeti nedeniyle 10 bin kanser hastasının ölüm tehlikesiyle karşı karşıya bulunduğu belirtildi.

“Yerinden edilen Filistinlilerin sığındığı kalabalık barınma merkezlerindeki gayriinsani duruma işaret edilerek, yerinden edilme sonucu 1 milyon 88 bin 764 bulaşıcı hastalık ve 8 binden fazla “Hepatit A” vakasının tespit edildiği bilgisi verildi. Gazze’de sağlık bakımı verilemediği için 60 bin hamile kadının, ilaç eksikliği nedeniyle de kronik hastalığı bulunan 350 bin kişinin hayati tehlikesinin olduğu kaydedilen açıklamada, İsrail güçlerinin 310 sağlık çalışanı ve 12 gazeteciyi alıkoyduğu, 2,3 milyon nüfuslu Gazze Şeridi’nde 2 milyon kişinin yerinden edildiği vurgulandı. İsrail ordusunun Gazze’de 229’unu tümüyle yıktığı 297 camiye zarar verdiği ve 3 kiliseyi hedef alarak yıkımına neden olduğu aktarıldı.” (AA, 3 Nisan 2024)

İsrail’in zulmün bunlarla da sınırlı kalmıyor. Bu kadar net ve tartışmasız zulüm ve katliam karşısında dünya idarecilerinin ekseriyetle sadece kınama yayınlaması ya da ölü sayısını tespit etmesi çare midir?

Lütfen, insanlığın gereği olarak bu zulme engel olunsun.