Endülüs medreseleri tam manasıyla yüksek üniversitelerdi. Onlarda yalnız tedrisat değil, ilmî araştırmalar da yapılırdı. Avrupalılar onları taklit ederek üniversiteler açtılar. 1220’de Kardinal Konrad, Monbelie Tıbbiyesi’ni kurdu. Burada İbn-i Sinâ ve İslâm filozofları okutulurdu. Yalnız üniversitelerde değil, Avrupa’nın bütün manastır hastahanelerinde de bu İslâm filozofları ve hekimleri itibarda idi. Bütün hastalar ve hastalıklar hep onların eserindeki usûllerle tedavi ediliyordu. Bu tesir 17. asır ortalarına kadar devam etti.”
Kaynak: Prof. Dr. Tricot-Royer, İbn-i Sina 2. etüd.