Biz ise denenmiş, demokrasilerde yeri olmayan ‘tek adam ucube sistemi’ yerine, milletin kalbi mesabesinde olan parlamenter sistem ile ülkeyi idare ediyoruz diyebilseydiniz muhalefete yönelik itiraz ve tenkitleriniz daha inandırıcı ve etkili olurdu.

Maalesef böyle yapmayıp, onların geçmişte yaptıkları ‘tek adam ucube sistemini’ yıllar sonra sizin tekrar ihdas ederek, aynısı veya benzeri uygulamalarla ülkeyi hiç de hak etmediği sıkıntılara sokuyorsanız dönüp de onlara; “geçmişinize bakın” demenizin inandırıcılığı olamaz.   

“Geçmişte ihdas ettiğiniz uydurma mahkemelerle, atadığınız emir ve talimatlarınıza amade hâkim ve savcılar eliyle, yalan yanlış isnat ve suçlamalarla hatta yargısız infazlarla nice canları yaktınız, nice mağduriyetlere sebep oldunuz. Geçmişte sizin yaptığınız hukuksuzlukları, keyfilikleri yapmıyoruz. Hiçbir merciden, hiçbir makam mevkiden tavsiye, emir ve talimat almayan hâkim ve savcılarımız eliyle herkese eşit adalet dağıtıyoruz. Suçun şahsiliği çerçevesinde kurunun yanında yaş olanı yakmıyoruz. Bu sayede bizim dönemimizde yargıya olan güven zirve yaptı” diyebiliyorsanız ne âlâ. Hemen her fırsatta tekrarladığınız şu söyledikleriniz gerçekten doğru ise ve yaptıklarınız söylediklerinizi tekzip etmiyorsa ne güzel... 

Yoksa söyledikleriniz hep lâfta kalıyorsa... Çoğu zaman söylediklerinizin tam tersini yapıyorsanız... Yani yargısız infazlarla nice mağduriyetlere imza atıyorsanız.. Size biat edenler eliyle nice kanunsuzluklara sebep oluyorsanız. Suçun şahsiliğini hiçe sayarak, işlenen suçlarla alâkası olmayan nice masumları olmadık cezalara çarptırarak, işinden aşından ediyorsanız... Dönüp de onları geçmişte yaptıklarından dolayı tenkit etseniz dahi, suçlamalarınızın herhangi bir inandırıcılığı olamaz.

“Sizin döneminizde devletin valileri, kaymakamları olması gereken ve millete hizmetle mükellef olan makam sahipleri partinizin asıl üyeleri idi. Yalnız valiler kaymakamlar değil; hemen hemen bütün amir ve memurlar partinizi temsil eden elemanlar olarak çalışıyorlardı” deyip de aradan geçen bunca zamandan sonra siz de aynı veya benzeri yanlışları yapıyorsanız; bir inandırıcılığınız kalır mı?