Bediüzzaman’ın yıllar önceden; “Karşımda müthiş bir yangın var. Alevleri göklere yükseliyor. İçinde evlâdım yanıyor, imanım tutuşmuş yanıyor. O yangını söndürmeye, imanımı kurtarmaya koşuyorum.. “ diyerek niçin feveran ettiğini merak edip, dikkate alan var mı acaba?
Bu yangın söndürüldü de yoksa biz mi göremiyoruz!.. Yoksa bir asır önceden üstadın gördüğü bu dehşetli yangını görmezlikten mi geliyoruz veya görmemek için gözlerimizi mi kapatıyoruz?
Ar damarlarını çatlatan müstehçenlikler. Sınır tanımayan iffetsizlikler... Artarak devam etmekte olan kavgalar, işlenen cinayetler... Alışkanlık haline gelen ailevi geçimsizlikler ve boşanmalar... % 129 a varan hapishanelerdeki doluluk oranları. 2 milyonu bulan alkol bağımlısı insan.. 2 milyon sanal kumar müptelası. 3 milyon teknoloji ( cep telefonu, internet) bağımlısı insan.. 1 milyon 300 bin uyuşturucu bağımlısı insan, v.s...
Üstad Bediüzzaman’ın manevi yangın diyerek haber verdiği bu tüyler ürpertici tablo karşısında ehl-i din olarak ürperip kendimize gelmiyorsak, içine düştüğümüz bu gaflet uykusundan uyanmıyorsak, bu korkunç gidişata karşı rahatsız olmayıp, bu yangını görmemek için gözlerimizi kapatıyorsak veya deve kuşu gibi kafamızı kuma sokuyorsak vay bizim halimize diyorum!..
Dünyalık zevk-ü sefalarından başka bir gayeleri olmayan, midelerinden başka bir şeyleri düşünmeyen şikemperver bazı dünyalık insanlar mı bu korkunç yangını söndürecek? Böyle abes bir beklenti içinde isek yazıklar olsun bize!
Yukarıda istemeyerek ve esefle nazarlara verdiğimiz bu dehşet verici tablonun güya dindar olarak bilinen bir iktidar döneminde vücuda gelmesi düşündürücü değil mi sizce? On sekiz senedir hal çaresine bakılamadığı gibi, artarak devam etmekte olan toplumdaki bu çürümüşlük, bu manevi yangın, bu korkunç savrulmalardan ibret alıp ders çıkarmayıp, halen bu siyasi kadrolardan devam etmekte olan bu manevi yangının söndürülmesini bekliyorsak yazıklar olsun bize!
Kısaca üstad Bediüzzaman’ın yıllar önceden haber verdiği milletin, imanını inancını yakan o manevi yangının söndürülmesi bir tarafa, hatta deyim yerinde ise benzin dökülerek devam ediyor. Geçmişte o yangını çıkaran zındıka komiteleri o kahraman din büyüğü üstadı ve talebelerini o yangını söndürmeye mani olup, köstek olmaya çalışmışlarsa da üstad hayatını ortaya koyarak bir avuç fedakar talebeleriyle beraber o manevi yangın söndürmek için çalıştı çabaladı.
Bu günde bu manevi yangını söndürme işi bu korkunç tehlikeyi görebilen başta Nur hadimleri olmak üzere bütün ehl-i dine düşüyor herhalde.