"Ümitvar olunuz, şu istikbal inkılâbı içinde en yüksek gür sada İslâm'ın sadası olacaktır."

Piyasalar

Şu tabloya bakın

Hüseyin GÜLTEKİN
03 Şubat 2020, Pazartesi
Adalet Bakanlığı’nın açtığı arabuluculuk sınavına katılan aralarında eski bir Adalet Bakanı’nın da bulunduğu hukukçu iki yüz milletvekilinin hiçbirisi başarı barajını aşamamış,

Mevcut rektörlerin 68’inin bilimsel atıf sayısı (yurt dışında yayınlanmış yazı veya eser) sıfır.

Öğretmenlerin yaklaşık % 80’inin kitap okuma alışkanlığı yok. 

YKS verilerine göre Üniversite Sınavı’nda 628 bin 796 kişi barajın altında kalmış. 15 bin öğrenci de yarım neti bile yapamamış.

Bir de ÖSYM’nin 2019 sınavında ortaya çıkan şu tabloya bir bakalım: Matematik: 40 sorudan 4.7 doğru. Fizik 13 sorudan 1.03 doğru. Kimya: 13 sorudan 0.96 doğru. Biyoloji: 13 sorudan 1.29 doğru. Türk Dili Edebiyatı: 24 sorudan 4.9 doğru.

İlkokul dördüncü sınıf öğrencilerinin ortalama % 40’ının okuduklarını anlayamadıklarını ifade ediyorlar.

Sıradan insanların ötesinde bakanlık yapmış, rektörlük makamına kadar yükselmiş, makam ve kariyerleriyle nam salmış nice Milletvekili ve akademisyenlerin, öğrencilerine okumayı aşılamakla vazifeli öğretmenlerin bu içler acısı başarısızlıklarını görünce öğrencilerin başarısızlıklarını çok da yadırgamaya veya ayıplamaya hakkımız yok.

Standart net cevapları olan soruların ötesinde yorum yaparak yeni bilgilere ulaşma istidat ve kabiliyetlerine sahip olan öğrencilerin sayısı denizde damla. Çünkü ezbere dayalı bir eğitim görüyorlar öğrenciler.

Demokrasi nedir? Parlamenter sistem ile tek adam rejimi arasındaki fark nedir? İstibdat nedir? Dinde istibdatın yeri var mıdır? Hak ve hürriyetlerimiz nelerdir? Bunlar olmadan dinî yaşantı olur mu? Fikir ve düşüncelerimizi ifade hürriyeti neden önemlidir? Hak ve hürriyetlerimizi koruma ve kollama yolunda ne gibi bir çaba ve gayretin içinde olmalıyız? gibi suallere bırakın Lise düzeyindeki gençlerin, Üniversiteli gençlerden, hatta diplomalı memur veya bürokratların ne kadarından tatminkâr, müsbet cevaplar alabiliriz acaba?

İlim üretmekle vazifeli Üniversitelerimizde yapılan ehliyet ve liyakata dayalı olmayan siyasî tarafgirliğe göre yapılan tayin ve terfilere ilâve olarak, yapılan siyasî baskı ve tazyiklerle korku ortamında mesai yapan akademisyenler mi çevrelerine ilim irfan yayacaklar?

Kemalizm’in cenderesine sıkıştırılmış, ezbere dayalı, tek tip insan yetiştirmekle vazifeli eğitim kurumlarında çalışan ve kendileri dahi okumayan öğretmenlerimiz mi öğrencilerine isteyerek okuma, okuduklarını anlama ve uygulama kabiliyetini kazandıracaklar.

Çocuklarına en modern, en pahalı cep telefonlarını, tabletleri almayı vazife bilen ve kendileri zamanlarının önemli bir kısmını ekran başında geçirmeyi alışkanlık haline getiren, okumaya zaman ayırmayı akıllarına getirmeyen anne babalar mı çocuklarına okuma alışkanlıklarını aşılayacaklar.

Velhasıl kitaptan uzak, okumayan, okuduklarını yaşamayan bir toplum haline geldik maalesef. Okumayan toplumlarının akibetini tahmin etmek zor olmasa gerek.      

Okunma Sayısı: 4294
YASAL UYARI: Sitemizde yayınlanan haber ve yazıların tüm hakları Yeni Asya Gazetesi'ne aittir. Hiçbir haber veya yazının tamamı, kaynak gösterilse dahi özel izin alınmadan kullanılamaz. Ancak alıntılanan haber veya yazının bir bölümü, alıntılanan haber veya yazıya aktif link verilerek kullanılabilir.

Yorumlar

(*)

(*)

(*)

Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış, Türkçe karakter kullanılmayan ve tamamı büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır. İstendiğinde yasal kurumlara verilebilmesi için IP adresiniz kaydedilmektedir.
  • Abdulkadir Turan

    3.2.2020 16:47:09

    Ağlanacak halimize,gülüyor vaziyetteyiz resmen.Garabetlerle dolu bir dönem yaşıyoruz.Eski bir Adalet bakanının bile,adalet sınavından başarısız olması,Öğretmenlerin %80'inin kitap okumaması,üniversite sınavında;yarım milyondan fazla öğrencinin,barajın altında kalmış olması,hakikaten bizleri derinden düşündürmeli.Nerde hata yapıyoruz yahut nerede bir sıkıntı veya arıza var.Bunu,oturup ciddi şekilde düşünüp,müzakere etmeli ve sonuçları ona göre tatbik sahasına koymaya gayret göstermeliyiz.En iyi ve mantıklı çözüm şekli budur.

  • Osman YILDIRIM

    3.2.2020 14:08:38

    Bu tesbitlere katılmamak mümkün değil.Her birimiz yaşadığımız alanda bu manzaralarla kaşılaşmaktayız.Mühendislik ünvanı almış bir devlet görevlisinin dilekçe yazmayı beceremediğini ve hayatında hiç bir dergi veya kitabı okumadığına şahitliğimiz vardır.Bu bakımdan söyledikleriniz toplumumuzun acı bir gerçeğidir.

(*)

Namaz Vakitleri

  • İmsak

  • Güneş

  • Öğle

  • İkindi

  • Akşam

  • Yatsı