"Ümitvar olunuz, şu istikbal inkılâbı içinde en yüksek gür sada İslâm'ın sadası olacaktır."

Piyasalar

Bediüzzaman ve demokrasi

İbrahim ERSOYLU
28 Mayıs 2021, Cuma
Üstad Bediüzzaman, Mutlâkiyet (1908 öncesi padişahlık dönemi), Meşrûtiyet (padişahın bir kısım yetkilerini Parlamentoya devrettiği 1908’den sonraki dönem) ve Cumhuriyet dönemlerinde her hal ve şartta istibdada ve diktatörlüğe karşı çıkmış, Kur’ân ve Sünnet ışığında adalet, meşveret ve kanun hâkimiyeti gibi esaslara dayanan Meşrûtiyeti şimdiki ifade ile demokrasiyi müdafaa etmiştir.

Bediüzzaman, 1908’de ilân edilen Meşrûtiyeti, Cumhuriyet ve Demokrat manasında “meşrûa” kaydını kullandığını ifade etmiş ve onu Şeriat namına alkışladığını ifade etmiştir. 1

Ayrıca o, Avrupa devletlerinin bizdeki cehalet ve taassup müsaadesiyle, Şeriat görüntüsünde padişah yönetiminin baskıcı uygulamaları karşısında Şeriatı -haşa ve kella- istibdada müsait zannettiklerinden nihayet derecede kalben üzüldüğünü, onların zannını tekzip etmek için, 1908’de ilân edilen 2. Meşrûtiyeti herkesten ziyade Şeriat namına alkışladığını beyan etmiştir. 2

Meşrûtiyeti Şer’î delillerle kabul ettiğini, başka medeniyetçiler gibi taklidî ve Şeriat aykırılığı olarak telâkki etmediğini belirten Bediüzzaman, hürriyetçi bir Anayasa rejiminin prensiplerini “sarahaten/açık, zımnen/gizli ve iznen/ onların iznine dayanarak dört mezhepten çıkarılmasının mümkün olduğunu söylemiştir. 3

Bediüzzaman, Meşrûtiyetin /demokrasinin dayanaklarının, Kur’ân’daki “Onlarla iş hususunda istişare et” 4 ve “Onların/ Müslümanların işleri aralarında istişare iledir” 5 âyetlerinin olduğunu belirtmiştir.

O, dinin emirleri dairesindeki meşveretin adalet olup hakka dayandığını, kalbinin ilim ve marifet, lisanının muhabbet, aklının şahıs değil kanun olduğunu, onda hukukun üstünlüğünün esas olduğunu, milletin hâkimiyeti olup insanların saadetine vesile olacağını, hakkıyla hayata uygulanması halinde insanlardaki yüksek hisleri uyandıracağını söylemiştir. 6

O, Meşrûtiyetin ayrıca istibdadın “tek görüşü”nü, sarsılmaz bir kamuoyuna dönüştüreceğini, irade ve tercih hürriyetini temin edeceğini, İslâm’ın bahtını, Asya’nın talihini açacağını ve milyonlarca Müslümanı birbirlerine bağlayacağını ifade etmiştir. 7

Bediüzzaman, Demokrasinin İslâm’daki dayanaklarından birinin, “Kavmin efendisi onlara hizmet edendir” 8 Hadisi olduğunu, bu hadisin sırrı ile “Şeriat âleme gelmiş; ta istibdadı ve zalimane tahakkümü mahvetsin” buyurmaktadır. 9

Ne yazık ki gerek ülkemizde ve gerekse İslâm dünyasında önemli bir Müslüman kitlesinin, cehaletten kaynaklanan bir saikle, demokrasinin Şeriat’a aykırı olduğunu iddia ederek, istibdat rejimlerinin devamına bilerek veya bilmeyerek destek vermektedirler.

Son söz: Ülkemizde ve İslâm dünyasında Müslüman kitleler, istibdat idarelerinin ağır kayıtlarından kurtulmak için, Üstad Bediüzzaman’ın Kur’ân’ın çağımıza yönelik mesajını ortaya koyan yukarıdaki görüşlerine itibar etmeleri ve hayata tatbik etmeleri gerekmektedir. Aksi halde onlar, dindar kimlikli müstebit idarelerin ağır ve zalimane baskıları altında daha uzun seneler boyunca yaşamak zorunda kalmaları kuvvetle muhtemeldir.

Dipnotlar:

1- Divan-ı Harbî Örfi, s. 69.

2- A.g.e. s. 24.

3- A.g.e. s. 25.

4- Al-i İmran,159.

5- Şûrâ, 38.,

6- Münâzarât, 23.

7- A.g.e. 23.

8- Fethul Kebir, 2/195; Müsnedü’l Firdevs, 2/ 324.

9- Divan-ı Harbi Örfi, s. 22.

Okunma Sayısı: 2998
YASAL UYARI: Sitemizde yayınlanan haber ve yazıların tüm hakları Yeni Asya Gazetesi'ne aittir. Hiçbir haber veya yazının tamamı, kaynak gösterilse dahi özel izin alınmadan kullanılamaz. Ancak alıntılanan haber veya yazının bir bölümü, alıntılanan haber veya yazıya aktif link verilerek kullanılabilir.

Yorumlar

(*)

(*)

(*)

Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış, Türkçe karakter kullanılmayan ve tamamı büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır. İstendiğinde yasal kurumlara verilebilmesi için IP adresiniz kaydedilmektedir.
  • Halil İbrahin KARAHAN

    28.5.2021 20:59:23

    Allah razı olsun.

(*)

Namaz Vakitleri

  • İmsak

  • Güneş

  • Öğle

  • İkindi

  • Akşam

  • Yatsı