"Ümitvar olunuz, şu istikbal inkılâbı içinde en yüksek gür sada İslâm'ın sadası olacaktır."

Piyasalar

Nur Talebeleri ve Süleyman Demirel

İlimdar Kaya
09 Aralık 2020, Çarşamba
Bizim kuşağın ateşli hatibi Süleyman Demirel, Nurlu Süleyman, Çoban Sülü, Baba ve Barajlar Kralı olarak anılırdı, bir döneme damga vurup, siyaset meydanlarını dalgalandırmıştı.

Süleyman Demirel 1924’te Isparta’nın Atabey ilçesine bağlı İslâmköy’de dünyaya gelir. Babası Paşa Dayı (Yahya Demirel) annesi ise Ümmühan Teyze olan Süleyman Sami Demirel ilk ve orta öğreniminden sonra İstanbul Teknik Üniversitesi’nden İnşaat Yüksek Mühendisi olarak mezun olur. İlk önce Adalet Partisi Genel İdare Kurulu’nda görev alır, daha sonra da Adalet Partisi Genel Başkanlığı’na seçilir. İlk seçimde Adalet Partisi’nin Tek başına iktidara gelmesi ile meydanlarda büyük kitlelerin haykırdığı gibi Nurlu ufukların, Nurlu Başbakanı ortaya çıkar. 

Süleyman Demirel din, iman ve Kur’ân’a yabancı biri değildir, bu değerler ile iç içe büyümüştür. Babası Yahya Çavuş ve annesi Ümmühan Teyze ikisi de hacıdır, her akşam evlerinde sesli Kur’ân okunur. Süleyman Demirel’in kendi ifadesi ile babası Barla da Bediüzzaman Said Nursî ile görüşür ve sohbetlerini dinlerdi. Süleyman Demirel Barla Sıddıklarından olan ve daha sonra da Bediüzzaman’ın yerine Denizli Medrese-i Yusufiyesi’nde şehid olan Hafız Ali’nin (Ergün) akrabasıdır, çocukluğunda ondan Kur’ân dersi alır. Hatta kendisi elle yazılan Risale-i Nur parçalarının İslâmköy’de dağıtıldığını söyler. Bediüzzaman Said Nursî Hazretleri “Ben İslâmköy’ünü Nurs Köyü gibi biliyorum… Nur Fabrikası o köyde dağdağasız teessüs etti…” 1 diyerek İslâmköy’de Nur Risaleleri’nin yazıldığını ifade eder. Risale-i Nurlar’ın yazılıp çoğaltıldığı bir yerde yaşayan birisinin Risale-i Nur’u tanımaması, okumaması mümkün mü? Bir rivayete göre de Bediüzzaman’ın Süleyman Demirel’in çocukken başını okşayarak, onun için “büyük adam olacak” dediği belirtilir. Sanki kader istikbal için Süleyman Demirel’i Nur Talebeleri ile teşriki mesaiye hazırlıyordu.

İslâmköy’lü Nur Postacılarından Abdullah Çavuş (Kula) yazılan Risale-i Nurlar’ı yerlerine dağıtarak çok büyük hizmetler yapmıştır. Abdullah Çavuş “Üstad bir mektup yazmıştı, elli yıldır mektubu saklıyordum” diyerek hatıralarında anlatır. Üstad bu mektubunda “İslâmköy’ünden bir insan çıkacak, bu milletin başına geçecek. Eğer Kur’ân’a dayanırsa muvaffak olacak. Eğer Kur’ân’a dayanmazsa atisi vahimdir” 2 der. Bediüzzaman bu mektup ile Demirel’e yol gösterir. Gayr-ı meşrû yollarla iktidardan altı defa götürülen Demirel’in burnu dahi kanamaz. Nurlu Ufukların, Nurlu Başbakanı olan Süleyman Demirel yedinci sefer tekrar iktidara gelir. Bunda helâket ve felâket asrının sahibi Bediüzzaman’ın ve Nur Talebelerinin payı büyüktür, nokta-i istinat olmuşlardır Süleyman Demirel’e.                                         

Öğrencilik yıllarımda yapılan 1977 milletvekili seçiminde Kırşehir’de gece geç saatlere kadar seçim çalışması yapıp, ertesi gün okulda sırada uyuduğumu hiç unutamam. Bütün Türkiye’de Nur Talebeleri aynı hummalı çalışmayı yaparak dönemin Demokratları olan Adalet Partisi’ne destek vermişti. Adalet Partisi iktidar olamamıştı, ama CHP nin de tek başına iktidar olması önlenmişti. 

1987’de siyasî yasakların kaldırılması için yapılan halk oylamasında Nur Talebeleri olaya sahip çıkarak, duâ ve fiilî çalışmaları ile yasakların kaldırılması için çalıştılar. Siyasî yasaklar kalkınca Süleyman Demirel tekrar siyasete dönüp Doğru Yol Partisi’nin başına geçti. Nur Talebeleri sağ seçmenin bölünerek Demokratlar’ın iktidardan uzaklaşıp, istikrarın bozulmaması için vatan, millet ve Kur’ân namına her seçimde Demokratları destekledi.       

Süleyman Demirel’de her zaman Bediüzzaman ve Nur Talebelerine sahip çıkarak vefasını göstermiş ve onlara sırtını dönmemiştir. Bu vefa Süleyman Demirel vefat edinceye kadar devam etti. Haziran 1966 Senato kısmî yenileme seçimlerinde İsmet İnönü yurt gezilerinde “Demirel’in Nurcuları himaye ettiğini” ileri sürerek “Said Nursî’nin halifesi olduğunu” söyler. Demirel’de  “Allah’ın adı söylenmeyecek mi?” şeklinde cevap verir. Hasan Pulur derki “Demirel’in siyasî hayatında zikzaklar olmuştur, ama Said Nursî konusunda asla” 

Yeni Asya Gazetesi’nin Ankara Kocatepe’de Bediüzzaman için okuttuğu mevlide DYP Genel Başkanı olarak tebrik telgrafı gönderir. Süleyman Demirel “Said Nursî âlim değildir diyenin alnını karışlarım” diyerek Risale-i Nur düşmanlarına ders verir. Süleyman Demirel hiçbir tepkiden çekinmez. Nur Talebelerini bu hizmet ve bu mücadelede yalnız bırakmamıştır. Nur Talebeleri de onu zora sokacak hiçbir şahsî istek de bulunmamıştır.

SHP ile DYP koalisyon hükümeti iş başındaydı. Başbakan Demirel, Kültür Bakanı ise SHP’li Fikri Sağlar’dı. O dönem de bütün kütüphanelere Risale-i Nur Külliyatı kondu. Gazete ve billboard ilânları ile bu olay bütün ülkeye duyuruldu. Bu icraat ile Risale-i Nur’un basım ve dağıtımı önündeki engeller ortadan kalktı. Bu olay bile tek başına Süleyman Demirel’in Risale-i Nur’a ve Nur Talebelerine karşı olan samimiyetini isbat eder.

1997 Kasım’ında Bulgaristan’da vefat eden Bediüzzaman’ın talebelerinden Bayram Yüksel ile iki Nur Talebesinin cenazesi Türkiye’ye getirilemiyordu. O zaman Cumhurbaşkanı olan Süleyman Demirel’in devreye girmesi ile ertesi gün cenazeler Türkiye’ye getirilip Isparta’da defnedildi. 

Bu olaylar Nur Talebeleri ile Süleyman Demirel arasındaki bağların sağlam olduğunu ortaya koyar. Yalnız Süleyman Demirel çok şanssız bir insandır, Nur Talebeleri dışındaki dinî cemaatler ve milliyetçi kesim Demirel’i anlamamıştır. Demokratları bölmek isteyenlere alet olup iyi bir sınav vermediler, onun karşısında yer aldılar.

Nejat Eren Abiden Ali İhsan Tola Abinin yaptığı bir tesbiti dinlemiştim. Ali İhsan Tola Abi Süleyman Demirel’in vefatından önce “Süleyman Beyle hemen hemen aynı yaşlardayız. Hangimizin önce gideceğini Allah bilir. Kendisi vefat ettiğinde, şayet Ankara’da gömülürse, akıbetinin vahim olduğu ihtimalini kuvvetlendirir. Yok, eğer Isparta İslâmköy’üne getirilip defnedilirse, o takdirde Üstadımıza yakın olmuş ve kabre imanla girmiş denilebilir.” 3  

Ve Ali İhsan Tola Abinin bu söyledikleri gerçekleşerek Demirel vefat edince doğduğu yer olan İslâmköy’e defnedildi. 

Dipnotlar:

1- Kastamonu Lâhikası 286. shf.

2- Son Şahitler 1. cilt Nur Postacısı Abdullah Çavuşun hatıraları.

3- Sorularla Said Nursî com.tr sayfası.

Okunma Sayısı: 3773
YASAL UYARI: Sitemizde yayınlanan haber ve yazıların tüm hakları Yeni Asya Gazetesi'ne aittir. Hiçbir haber veya yazının tamamı, kaynak gösterilse dahi özel izin alınmadan kullanılamaz. Ancak alıntılanan haber veya yazının bir bölümü, alıntılanan haber veya yazıya aktif link verilerek kullanılabilir.

Yorumlar

(*)

(*)

(*)

Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış, Türkçe karakter kullanılmayan ve tamamı büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır. İstendiğinde yasal kurumlara verilebilmesi için IP adresiniz kaydedilmektedir.
  • Latif Salihoğlu

    12.12.2020 17:04:40

    Bu yazıda zikredilen hususların çoğunu, yıllardır bizzat kendim de ayrı ayrı yazı konuları şeklinde hep yaza geldim. Bayram Abilerin cenazelerinin Bulgaristan'dan Türkiye'ye getirtilmesi, Ali İhsan Tola Abilerin anlattıkları, hemen her vesileyle nazarlara vermeye çalıştık... Bu arada, son paragrafta yer alan Demirel'in vefat ve defin meselesiyle ilgili hatıranın asıl kaynağı 27 Mart 2020 tarihli Yeni Asya çıkan yazımız olup, o yazı bilahare "sorularlasaidnursi.com"da da aynen iktibasen neşredilmiştir. Bera-yı malumat.

  • Abdullah

    9.12.2020 07:16:25

    Ali İhsan Tola abe ehli kemal,veli bir zattır. Rahmetli Demirel'n kabri ve aki betiyle ilgil beyanı enteresandır. Haki katen Demirel, nurcuların samimi bir dostuydu. Ve hiç bir siyasi lider, Üstadı onun kadar anlamamış ve sevmemiş tir. Hayatı boyunca da Nur talebelerini himaye etmiştir. Ülkeye maddi ve ma nevi hizmetler yapmış,bilhassa ahrar lık konusunda tam bir örmek olmuş tur.Eğer önüne şiddetli engeller çıkma saydı,çok daha büyük hizmetler yapar, ülkeyi çok daha ileri seviyelere taşıya caktı. Bu vesile ile tekrar kendilerini rahmet ve hasretle anıyorum.Nur içinde yatsın.Mekanı cennet olsun inşaallah.

  • Hüseyin YÜKSEKDAĞ

    9.12.2020 00:20:41

    Allah razı olsun. Çok güzel ve ibretlik bir makale olmuş. Binlerce Tebrikler.

(*)

Namaz Vakitleri

  • İmsak

  • Güneş

  • Öğle

  • İkindi

  • Akşam

  • Yatsı