Bilindiği gibi, yılın 365 gününden ikisi Yeni Asya için özel bir önem ve anlam taşıyor: Biri kuruluş yıldönümümüz olan 21 Şubat, diğeri Bediüzzaman’ın vefat yıldönümü olan 23 Mart.
Bu iki günün de bahar mevsiminin başlangıç safhalarına tevafuk etmesi çok manidar.
21 Şubat, baharın müjdecisi olan cemrelerin düşmeye başladığı ve ilk cemrenin havaya düştüğü gün. 23 Mart ise Üstadın “Nevruz-u Sultanî” olarak isimlendirdiği bahar bayramının iki gün sonrasına tekabül ediyor.
Bu anlamlı tevafuklar, Üstadın 110 yıl önce istikbal nesillerine seslenişindeki “Ben acele ettim, kışta geldim; sizler cennet-âsâ bir baharda geleceksiniz” müjdesiyle bütünleşince çok farklı bir derinlik ve boyut kazanıyor.
Böylece yarım asırdır Risale-i Nur’un medyadaki dili olarak hizmetini sürdüren Yeni Asya’nın kuruluş yıldönümü ile, gazetemizin varlık sebebi olan Üstad Bediüzzaman’ın vefat sene-i devriyeleri, her yıl yeni bahar müjdelerini keşfetme ve iletme vesilesi oluyor.
Her bir 21 Şubat ve ardından gelen her bir 23 Mart, gerek manevî, gerek maddî kışların zorlu fırtınalarında bunalmış ruhları taze baharların esintileriyle ferahlatacak mesajlar getiriyor.
Çünkü Risale-i Nur, gerek tevhid, gerek haşir hakikatlerinin en kuvvetli delili olarak baharı gösteren Kur’an’ın has bir tefsiri. Kâinat kitabının yeryüzü formasında sürekli yenilenen bahar sayfasındaki Esma tecellîlerini okuyup okutan eşsiz bir tefekkür kılavuzu ve rehberi.
Yeryüzünde Rabbimizin sonsuz ikramlarıyla misafir edilip aynı zamanda imtihana tâbi tutulan insanoğlunun hayat serencamındaki inişli çıkışlı akışın doğru ve müstakim bir çizgide şekillenmesi için konulan fıtrat kanunları ve prensipler de aynı bütünü tamamlıyor.
“Her gecenin bir sabahı, her kışın bir baharı var” sözü, bu hakikatin en veciz ifadelerinden biri olarak, hem varlık âlemindeki şaşmaz düzenin, hem de mevsim dönüşümleriyle ilerleyen hayatın önemli bir kuralını ifade ediyor.
İnşirah Sûresinde peş peşe iki kez tekrarlanan “Her zorlukla beraber bir kolaylık vardır” prensibi de ayrı manayı teyid ederken, aynı zamanda rahmetinden ümit kesmememizi isteyen Rabbimizin bize ilettiği bir diğer ölçü olarak yolumuzu ve ufkumuzu aydınlatıyor.
Bize bu müjdeli manaları hatırlatan 21 Şubat ve 23 Mart gibi günlerimiz olduğu için de bahtiyarız.