"Ümitvar olunuz, şu istikbal inkılâbı içinde en yüksek gür sada İslâm'ın sadası olacaktır."

Piyasalar

Kurban fedakârlık zamanı

Kübra ÖRNEK KORKMAZ
28 Temmuz 2020, Salı
Hac ile birlikte kurban ibadetinin yapıldığı Zilhicce Ayını buruk bir sevinçle karşılıyoruz.

Salgın sürecinde haccın yapılamamasının üzüntüsünü, kurban ibadetini yerine getirebilmenin sevinciyle gidermeye çalışıyoruz. Kurban Bayramı ile taçlandırılacak olan bu mübarek günleri, dolu dolu geçirebilirsek ömrümüzü ebedî bayramlara kavuşturacağız inşaallah.

Kurban hazırlıklarının yapıldığı şu günlerde, kurbanın mahiyetini hakikî manada hatırlamak gerekiyor. Çoğunluğu Müslüman olan bir ülkede yaşıyor olsak bile, ne yazık ki kurbanın hikmeti tam olarak anlaşılmış değil. Çoğu insan kurban kesmiyor, kesse de nerede ve nasıl kesildiğinden bihaber olabiliyor. Sadece kurban parasının verilip gereğinin yapılması yetmiyor. Kurbanın hikmetini öğrenmek, ruhunu da anlamak gerekiyor.

Bir kere her ibadet gibi kurban keserken de niyet çok önemlidir. Öncelikle “kurban nedir, ne maksatla kurban kesilir, hangi gayeler gözetilir?” bunları bilmek lâzım. 

Kurban Allah'a yaklaşmak ve O'nun rızasını kazanmak için yapılan bir ibadettir. Bu bir bakıma ölçüdür aslında. Allah için yapabileceğimiz fedakârlığı, kurban ibadeti ile gösteririz. Tıpkı Hz. İbrahim’in, oğlu Hz. İsmail’i Allah yolunda feda etmesi gibi. Mesele, Allah için sevdiğimiz her şeyi verebilmemiz. Allah'a kurbiyet ve ibâdet niyetiyle kesilen kurbanlar, Allah’ın verdiği nimetlere karşı şükür, belâ ve musîbetlere karşı da kalkan vazifesini görüyor. “Kim gönül hoşluğu ile Allahtan sevap umarak kurbanını keserse onun için kendisini ateşten koruyan bir kalkan olur.”

Kurban kesmenin hükmü âyet ve hadislerle açık olarak ifade edilmektedir. Kur'ân-ı Kerîm'de, "Rabbin için namaz kıl ve kurban kes" 1, Hz. Peygamber’in (asm) hadislerinde "İmkânı olup da kurban kesmeyen bizim namazgâhımıza yaklaşmasın" 2 şeklindeki ifadeleri konunun önemini net olarak ortaya koymaktadır. 

“Akıl sağlığı yerinde, hür, mukim ve dinî ölçülere göre zengin sayılan mü’min, İlâhî rızayı kazanmak gayesiyle kurbanını kesmekle hem Cenab-ı Hakk’a yaklaşmakta, hem de maddî durumlarının yetersiz olması sebebiyle kurban kesemeyenlere yardımda bulunmaktadır.” 3 Kurban ibadetinin ruhunda insanlara yardım etmek de vardır. Allah’a yakınlaşmak istiyorsak, yine Allah için vererek fedakârlıkta bulunmak gerekiyor. Böylece insanlar arasında dayanışma, yardımlaşma gibi önemli değerlerin yaşatılarak toplumsal barışa da vesile oluyor. Allah’ın nimetlerinden ihtiyaç sahiplerinin faydalanması, sosyal adaletin gelişmesine de katkı sağlıyor.

Kurban ibadetini yerine getirmenin ehemmiyeti şu hadiste anlatılıyor. Peygamberimiz (asm), Kurban bayramı günü, kızı Hz. Fatıma’ya (ra) şöyle buyurmuştur: “Ey Fatıma! Kalk, kurbanının yanında bulun, şunu iyi bil ki; onun kanından yere düşen ilk damla ile, işlemiş olduğun günahların tamamı affedilir. Kurban kesilmeden önce şöyle duâ et: ‘Benim namazım, ibadetim, hayatım ve ölümüm âlemlerin Rabbi içindir. O’nun ortağı yoktur. Bana böyle emrolundu ve ben Müslümanlardanım.’ Bu sırada Peygamberimiz’in (asm) yanında bulunan sahabeden İmran b. Husayn şöyle bir soru sorar: ‘Ey Allah’ın Resulü! Bu (bağışlanma ve sevap) yalnız senin Ehl-i Beytine mi mahsustur, yoksa bütün Müslümanlar için de durum aynı mıdır?’ Resulü Ekrem (asm) şöyle buyurur: “Bütün mü’minler için aynı sevap vardır.” 4

İnsan zamanla gaflete dalıp, sahip olduğu herşeyin Allah'ın kendisine sunduğu bir lütuf olduğunu unutabiliyor. Sevdiği her şeyi, sanki onunmuş gibi sahipleniyor. Öyle ki ayrılıklarla, vefatlarla kaybettiğinde azap çekebiliyor. Bu noktada şu hakikatlere kulak vermek gerekiyor: “Sen burada misafirsin. Ve buradan da diğer bir yere gideceksin. Misafir olan kimse, beraberce getiremediği birşeye kalbini bağlamaz. Bu menzilden ayrıldığın gibi, bu şehirden de çıkacaksın. Ve keza, bu fâni dünyadan da çıkacaksın. Öyle ise, aziz olarak çıkmaya çalış. Vücudunu Mû’cidine feda et. Mukabilinde büyük bir fiyat alacaksın. Çünkü, feda etmediğin takdirde, ya bâd-ı hevâ zâil olur, gider, veya O’nun malı olduğundan, yine O’na rücû eder.” 5

İşte kurban, insana sâhip olduğu her şeyin Allah'ın bir ihsanı olduğunu ve asıl mal sâhibinin Allah olduğunu hatırlatır. Ve de bu dünyada Allah için vermedikçe, ahiret âlemlerinde saadete ulaşamayacağını gösterir. Bu sebeple Allah’ın bizlere sunduğu nimetlerden ne kadar O’nun için harcarsak, o kadar kazanacağız inşaallah.

Evet kurban, Allah’a yaklaşmak için güzel bir vesiledir. Kestiğimiz kurbanlar gibi nefsimizi, hevamızı, bütün sevdiklerimizi Allah yolunda verebileceğimiz itikada ulaşabilmek duâsıyla.

Dipnotlar:

1) Kevser, 108/2. 2) İbn Mâce, Edâhı, 2; Ahmed b. Hanbel, Müsned, II, 321.3) Serahsî, el-Mebsût, XII, 8; İbn Nüceym, el-Bahr, VIII, 197. 4) Heysemi, Mecmeu’z-Zevaid, c. IV, s. 17; Hakim, el-Müstedrek, c. IV, s. 222. 5) Mesnevî-i Nuriye,Yeni Asya Neşriyat, İstanbul, 2019, s. 158.

Okunma Sayısı: 3576
YASAL UYARI: Sitemizde yayınlanan haber ve yazıların tüm hakları Yeni Asya Gazetesi'ne aittir. Hiçbir haber veya yazının tamamı, kaynak gösterilse dahi özel izin alınmadan kullanılamaz. Ancak alıntılanan haber veya yazının bir bölümü, alıntılanan haber veya yazıya aktif link verilerek kullanılabilir.

Yorumlar

(*)

(*)

(*)

Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış, Türkçe karakter kullanılmayan ve tamamı büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır. İstendiğinde yasal kurumlara verilebilmesi için IP adresiniz kaydedilmektedir.
    (*)

    Namaz Vakitleri

    • İmsak

    • Güneş

    • Öğle

    • İkindi

    • Akşam

    • Yatsı