Lübnan'ın başşehri Beyrut'ta şehrin tarihine ışık tutan çok önemli bir eser var. Büyük Ömer Camii, tarihi serüvenine pagan tapınağı olarak başlayıp, daha sonra cami ve kiliseye dönüştürülerek çeşitli inanışlara hizmet etti. Büyük Ömer Camii ülkedeki iç savaşa kadar Osmanlı padişahları tarafından Müslüman halka hediye edilen 'kutsal emanete' ev sahipliği yaptı.
Kutsal emanete ev sahipliği yaptı
Caminin geçmişine baktığımızda, adını ikinci İslâm halifesi Hazreti Ömer'den alıyor. Beyrut'ta milâttan önce 3. yüzyılda inşa edilen pagan tapınağı, yıllar içinde meydana gelen depremler sonucu yıkılıyor. Beyrut, Müslümanlar tarafından fethedildiğinde ise tapınağın bulunduğu alandaki enkazın üzerine cami inşa ediliyor. Şehrin Hazreti Ömer'in halifeliği döneminde fethedilmesinden dolayı "Büyük Ömer" adını taşıyan cami, farklı dönemlerde çeşitli isimlerle de anılıyor. Cami, Memlûkler döneminde Haçlıların bölgeden çıkarılması dolayısıyla "İslâm Fetihleri Camii" olarak, Osmanlı döneminde ise Hazreti Yahya Peygambere ait olduğu iddia edilen makam ve kutsal emanetten dolayı "Yahya Camii" olarak da adlandırılıyor. Osmanlının son dönemlerinde padişahlar tarafından iki kez Beyrut'taki Müslümanlara hediye edilen Hazreti Muhammed (asm) saç telleri, 1975'teki iç savaşa dek bir sandık içinde camide muhafaza ediliyordu ve o yıllarda her Ramazan ayının 26'sında ziyarete açılıyordu, fakat edinilen bilgiye göre söz konusu sandığın iç savaşta kaybolmuş. Ayrıca restorasyon sırasında caminin altında Eyyubiler ve Memlûkler dönemine ait bir alan keşfediliyor.