Sağduyu ve anlayış onların yönetim anlayışlarına göre değil! Bunlardan birisi de hiç şüphe yok ki, ABD Başkanı Trump. Bir söylediği bir söylediğini tutmayan, kendi ülkesinde dahi yalancı kabul edilen güvenilmez bir lider. 

ABD’li oyuncu Morgan J. Freeman ülkesinin başkanını şöyle tarif etmiş: “Trump bir terörist, ırkçı, aldatma sanatçısı, ödlek, yalancı, dolandırıcı, sahtekâr ve suçlu!”

Bu sözlerinden sonra oyuncunun başına bir şey gelir mi bilemiyoruz, ama ülkesinin başkanını böyle görmesi önemli… 

ABD’de bu sene seçimler var. Tekrar aday olacak olan Trump seçilir mi, seçilmez mi göreceğiz. Trump’un “çılgınlığı”na bir de “baş belâsı”nı eklemek lâzım. Zira dünyanın başının belâsı oldu. Dünyanın böyle liderlerden kurtulması gerekiyor. Yoksa kan ve gözyaşı hiç bitmeyecek. Dünyanın halkını dinleyen, halkın sesine kulak veren, sağduyulu liderlere ihtiyacı var.

PERVASIZLIĞA BAK

Kanal İstanbul tartışmaları ABD ile İran arasındaki gerginlik sebebiyle gündemden düşmüş gözükse de, aslında durum öyle değil. 

Cumhurbaşkanı Erdoğan, bu meselede yapılan itirazlar ve binlerce iptal dilekçesi verilmesine rağmen “İsteseniz de istemeseniz de Kanal İstanbul yapılacaktır” noktasında durmaya devam ediyor.

Bu mesele gündeme geldiğinden itibaren başta Katar Emirinin annesi ve bazı Arapların Kanal İstanbul’un geçeceği bölgelerden arsa almaları gündeme gelmişti. İBB Sözcüsü Murat Ongun geçtiğimiz günlerde, Arapça olarak “İlgililere duyurulur: İstanbul Büyükşehir Belediyesi Kanal İstanbul’dan çekildi” şeklinde bir tweet atmıştı. 

Buna cevabın Kanal İstanbul’u yapmak isteyenlerden gelmesi beklenirken ses Katarlı medya patronu Haşimi’den gelmiş. Hem de Türkçe olarak, “Yine kanal etrafında arsa almaya devam edeceğiz” demişti, ama gelen yorumlar karşısında hem paylaşımını hem de hesabını askıya almış!

Özellikle Katarlıların bu bölgeye ilgileri merak uyandırırken, medya patronunun bu pervasızlık ve cüretinin nereden geldiği, Kanal İstanbul’un yapılacağından bu kadar nasıl emin oldukları daha da merak konusu oluyor.

“KHK MAĞDURLARI NE OLACAK?”

15 Temmuz darbe teşebbüsünden sonra çıkarılan Kanun Hükmünde Kararnamelerle (KHK) on binlerce kişi görevden uzaklaştırılırken, pek çok kurum kapatılmıştı. O tarihten bu yana geçen uzun sürede mahkemeler hâlen devam ediyor. KHK ile işinden atılanlar Olağanüstü Hal İşlemleri İnceleme Komisyonu’na başvurmuştu. Yıllardır devam eden incelemeler neticesinde geri dönenler olduğu gibi başvuruları reddedilenlerde oldu. Başvurusu kabul edilip göreve iade edilen insanların göreve başlatılmaması değişik vesilelerle gündeme geliyor, ama bir türlü işe başlatılmıyorlar. Bu da büyük mağduriyetlere sebep oluyor. 

Cumhurbaşkanlığı Yüksek İstişare Kurulu Üyesi Bülent Arınç’ın ‘KHK faciadır’ sözleriyle bu konu tekrar gündeme gelmiş, ama tartışma kapatılmıştı.

İnternethaber Yayın Grubu Yönetim Kurulu Başkanı Hadi Özışık’ın Youtube kanalına konuşan olan AKP Genel Başkanvekili Numan Kurtulmuş’un sözleri meseleye farklı bir boyut kazandırdı. 

Hadi Özışık, KHK’lar ve mağduriyetler noktasında nasıl adım atılacağı sorusunun sorulması üzerine Kurtulmuş, “‘KHK meselesi 15 Temmuz yokmuş gibi konuşulamaz. Eğer 15 Temmuz akşamı o 1,5 saatlik süre içerisinde milletin direnişi olmasaydı, FETÖ’cü bir darbe olsaydı; bugün KHK’lar ile atılmış olanların çok büyük bir kısmına devletin en üst düzey kademelerinde görev verilecekti” demiş…

Özışık, özellikle KHK mağdurlarından bazılarının uğradıkları haksızlık nedeniyle AK Parti’den uzaklaşabildiğine dikkat çekerken Kurtulmuş “Bu mesele AK Parti -FETÖ meselesi değildir’’ ifadesini de kullanmış… (https://www.internethaber.com/hadi-ozisik-sordu-numan-kurtulmus-cevapladi-khk-magdurlari-ne-olacak-2063735h.htm) 

Bu sözlerden sonra “KHK’ları kim çıkarıyor?” sorusu başta olmak üzere, “OHAL Komisyonunca göreve iade edilen, mahkemelerde beraat edenler neden göreve başlatılmıyor? İnsanların mağdur olmaları, rahatsız etmiyor mu?” soruları hemen insanların aklına geliyor.  

Adalet Bakanı Abdulhamit Gül, bu konu kendine hatırlatılınca “OHAL Komisyonu karar veriyor. Onların kararına karşı da mahkeme yetkisi var. Bir kişi bile haksız atılmışsa mahkeme yetkisi var” demişti.

Burada şu bilgiyi paylaşalım… OHAL İşlemleri İnceleme Komisyonu’nun görev süresi Cumhurbaşkanlığı kararıyla bir yıl uzatılırken, yıl sonu raporu açıklandı. Komisyona iki yıllık görev süresi içinde 126 bin 300 başvuru yapılırken, 98 bin 300’ü karara bağlandı. 88 bin 700 ret, 9 bin 600 kabul kararı verildi. 28 bininin ise incelemesinin devam ediyor…

Yazımıza Sayın Gül’ün, aynı günlerde söylediği “Yargı kılı kırk yararak masumla suçluyu ayırt etmeli. FETÖ mücadelesinde çuvala herkesi koymak yanlış. Selâm vermişti, burs almıştı vs. Tüm bunları FETÖ’cü çuvalına atarsanız zaafiyet ortaya çıkar” cümlesi ile tamamlayalım…

***

KEYFİ SOPA

Meclis şu anda tatilde… 14 Ocak günü tekrar çalışmalarına başlayacak. Anayasa Mahkemesi’nin iptal ettiği, kamuya personel alımlarında güvenlik soruşturmalarını AKP yeniden Meclis’e getirmeye hazırlanıyor. Konuyla ilgili İYİ Parti Sözcüsü Yavuz Ağıralioğlu’nun, “Güvenlik soruşturmalarının keyfi sopaya dönüştürülmemeli” şeklindeki sözleri dikkat çekici. AYM’nin iptal ettiği güvenlik soruşturmaları ile ilgili kanunu Meclis’e getireceklerin hem AYM’nin iptal gerekçesine, hem de bu “sağduyulu ve makul seslere” kulak vermesi gerekir…