"Ümitvar olunuz, şu istikbal inkılâbı içinde en yüksek gür sada İslâm'ın sadası olacaktır."

Piyasalar

Elinizi tutan mı var

Mehmet KARA
12 Temmuz 2020, Pazar
“İstanbul Sözleşmesi’nin imzalanması gerçekten yanlış”sa…

Meclis’te büyük tartışmalara sebep olan, Baro başkanlarının illerinden Ankara’ya yürümeleri, ardından Ankara’ya sonra Meclis’teki görüşmelere sokulmamaları ile başlayan “Çoklu Baro sistemi” diye bilinen tartışmanın başlangıcı İstanbul Sözleşmesi’ne kadar dayanıyor.

Mayıs ayının ilk günlerinde bütün dünya koronavirüs salgını ile uğraşırken, bir hutbe üzerinden yapılan tartışma Türkiye’nin gündemine oturmuştu. Diyanet İşleri Başkanı Prof. Dr. Ali Erbaş camilerin kapalı olduğu ve sadece bir camide kılınan namazda okuduğu “Cuma hutbesi”nde, “Zina ve eşcinsellik haramdır” sözü üzerinden Ankara Barosu açıklama yapmıştı. Bu açıklamaya büyük tepkiler gelmiş ve peşinden de “çoklu baro” konusunda bu noktaya kadar gelinmişti. Bu konu şu anda mahkemede, neticesi ne olur bilemiyoruz.

Son günlerde yine “ısıtılan” bu sözleşme ile ilgili ilginç bir tartışma devam ediyor. 

AKP Genel Başkanvekili Sayın Numan Kurtulmuş, İstanbul Sözleşmesi’nden çıkılabileceğini ifade ederek, “İstanbul Sözleşmesi’nin imzalanması gerçekten yanlıştı. İstanbul Sözleşmesi olmazsa Türkiye’de kadına karşı şiddet artar tezi de bir şehir efsanesidir; yalan, yanlış bir propagandadır” demişti.

Bir gün sonra toplanan AKP MYK ve İl Başkanları toplantısında AKP Genel Başkanı ve Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan’ın Sözleşme ile ilgili olarak “Çalışıp, gözden geçirin. Halk istiyorsa kaldırın” talimatını verdiği gazetelerde “kulis haber” yapıldı.

Kurtulmuş, Türkiye’de bütün siyasî partilerin tabanlarında İstanbul Sözleşmesi’nden çıkılması ya da bunun bir düzenlemeyle revize edilmesi konusunda çok ciddî beklentiler olduğu, aileye zarar verdiği konusunda endişeler olduğunu söylerken, “milletin böyle büyük beklentisi” varken, bigâne kalamayacaklarını bu sözleşme nasıl imzalanmışsa, aynı usûlü yerine getirerek bu sözleşmeden çıkabileceğini söylemesi “milletin bunu beklediği”nin bir ikrarı oldu.

***

9 YIL SONRA GELEN PİŞMANLIK

“Kadına yönelik şiddet” konusunda bağlayıcılığa sahip ilk uluslar arası sözleşme özelliğini taşıyan, 11 Mayıs 2011’de İstanbul’da imzaya açıldığı için de “İstanbul Sözleşmesi” ismiyle anılıyor. 1 Ağustos 2014’te yürürlüğe giren 81 maddeden oluşan sözleşme, Meclis’te 8 Mart 2012 (Dünya Kadınlar Günü’nde) tarihindeki görüşmelerinde Meclis’teki grubu olan bütün partilerin “ittifakı” ile kabul edilmişti! 

Sivil toplum kuruluşlarınca “Kadına yönelik şiddet ve ev içi şiddetten arınmış bir Avrupa meydana getirmek…” amacını taşıdığı belirtilen Sözleşme’nin özellikle “aile yapısına dinamit” koyduğu, açılan kampanyalarda panellerde, yazılarda, “toplumu ifsad eden, aileyi hedef alan İstanbul Sözleşmesi” ile ulaşılmak istenen sonucun son derece yıkıcı olduğu için imzalanmaması isterse de o dönemde bütün partilerce kabul edilmişti.

***

ERDOĞAN BAŞBAKANKEN DAVUTOĞLU İMZALAMIŞTI!

Dönemin Aile ve Sosyal Politikalar Bakanı Fatma Şahin, söz konusu sözleşmenin Meclis’e gelmesini “müjde” olarak ilân ederken, Başbakan Tayyip Erdoğan başkanlığındaki Bakanlar Kurulu’nda imzalandıktan sonra Meclis’e gelmiş ve dönemin Dışişleri Bakanı olan Ahmet Davutoğlu tarafından imzalanmıştı.

Sözleşme’nin ABD, Rusya, Kanada, Japonya, Meksika, Vatikan ve Azerbaycan tarafından imzalanmamış olması, Bulgaristan tarafından anayasaya aykırı bulunmasına rağmen Türkiye’de “fazla tartışılmadan” Meclis’te görülmemiş bir “ittifakla” kabul edilmişti! 

28 devlet anlaşmaya imza koyarken birçok maddesini uygulamayacağını deklare ederken, “Şerhsiz imzalayan” ülkeler arasında Türkiye, Arnavutluk, Belçika, Bosna Hersek, İzlanda, İtalya, Lüksemburg, Karadağ, Portekiz, San Marino’nun olması ayrıca dikkat çeken başka bir durum olmuştu.

“Sözleşme, AB dayatması” olduğunu söyleyenler var. Oysa, sözleşmeye AB üyesi ülkelerinden imzalamayan ülkeler de var. 16 AB üyesi ülke imzaladı ancak “şerh” koydu. 4 ülke ise imzalamadı. Bu yüzden “AB dayatması” olduğunu söylemek doğru değil. 

***

ÖYLEYSE YIRTIN ATIN!

Geldiğimiz noktada sözleşme için “olumlu oy” kullanan milletvekilleri teker teker pişmanlıklarını ifade ederken yanlış yaptıklarını itiraf ediyorlar. “Oy veren vekillerin kahir ekseriyetinin neye oy verdiklerini bilmeden el kaldırdığını” dahi söyleyen eski milletvekilleri oldu. Bu da okunmadan, incelenmeden imzalandığını gösterdi!

Cumhurbaşkanı Erdoğan ve Numan Kurtulmuş’un sözleri gözleri tekrar İstanbul Sözleşmesi’ne çevirirken, “İstanbul Sözleşmesi’nin imzalanmasının gerçekten yanlış” olduğu 9 yıl sonra itiraf edilmiş de oldu!

Sayın Kurtulmuş’un da ifade ettiği gibi “Aileye zarar verdiği konusunda endişeler vardır.” Baştan beri bu sözleşmeyle ilgili bu ve bunun gibi birçok endişe ifade edilirken 9 yılda bu endişelerin haklılığı delilleriyle ortaya çıktı. Bu en yetkili ağızlardan geç de olsa dillendirilmesi bunu gösterdi.

Aile; toplumun çekirdeği ve temel taşı… Aile korunamazsa yaşanılan birçok sorun katmerlenerek artar. İşte aile yapısını tehdit eden bu İstanbul Sözleşmesi’nin sadece birkaç maddesinin değil, tamamen yürürlükten kaldırılması gerekiyor. Gerekirse sözleşme yırtılıp atılmalıdır. Bunun yolu da sözleşmenin feshedilmesidir. Madem, yetkili ağızların söylediği gibi “ipin ucu kaçtı”, bir an önce kaçan ucu yakalamak gerekir…

Bakalım bu konuda irade kararlılık gösterilip eyleme dönüştürülebilecek mi? Yoksa gündemden tekrar çıkartılıp başka gündemlerin arkasına mı atılacak? Ya da “gündemsizlik”te oyalama adına tekrar gündem mi yapılacak? Bunu da göreceğiz.

Son sözümüz de şu olsun. Madem yanlışsa neden sözleşme iptal edilmiyor? Millet soruyor: “Elinizi tutan mı var?”

Okunma Sayısı: 2915
YASAL UYARI: Sitemizde yayınlanan haber ve yazıların tüm hakları Yeni Asya Gazetesi'ne aittir. Hiçbir haber veya yazının tamamı, kaynak gösterilse dahi özel izin alınmadan kullanılamaz. Ancak alıntılanan haber veya yazının bir bölümü, alıntılanan haber veya yazıya aktif link verilerek kullanılabilir.

Yorumlar

(*)

(*)

(*)

Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış, Türkçe karakter kullanılmayan ve tamamı büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır. İstendiğinde yasal kurumlara verilebilmesi için IP adresiniz kaydedilmektedir.
  • barış

    12.7.2020 14:38:47

    sözleşme işlevini yerine getirdi yeni bir aşamaya geçildi demekki. Allah muhafaza etsin

(*)

Namaz Vakitleri

  • İmsak

  • Güneş

  • Öğle

  • İkindi

  • Akşam

  • Yatsı