O tarihte cumhurbaşkanlığı için yarışan Sinan Oğan’ın ikinci turda Tayyip Erdoğan lehine çekilmesiyle başlayan tartışmalar hâlâ devam ediyor. Bu konuda kulislerde konuşulanlara girmeden şu olayı aktarmakla yetinelim:

Malumunuz, seçimin ilk turunda Tayyip Erdoğan yüzde 49,50, Kemal Kılıçdaroğlu, yüzde 44,90, Oğan ise yüzde 5,20 oy almış, ikinci tura kalan seçimde Oğan, Erdoğan’ı destekleyeceğini açıklamıştı. İkinci turda ise Erdoğan, yüzde 52,18 oy oranı ile üçüncü kez cumhurbaşkanı seçilmişti.

Ata İttifakı’nın cumhurbaşkanı aday Oğan’ın Erdoğan’ı destekleyeceğini açıklaması o dönemde çokça konuşulmuştu. Seçimin ardından pek görülmeyen Oğan, 2028 cumhurbaşkanlığı seçimleri için adaylığını açıkladığı bir toplantıda 48 kişi tarafından izlenmiş. Toplantıda dinleyicilerden birisi ile arasında ilginç bir diyalog yaşandı.

Oğan’ın, “Sayın Cumhurbaşkanı, cumhurbaşkanı adaylarının ismini sıraladıktan sonra bizim içinde ‘onu saymaya bile gerek yok’ demişti” sözlerine karşılık izleyicilerden birisinin, “Peki o zaman niye gittin yamandın ona?” sorusuna Oğan, “Hepsini anlatacağım sadece dinleyin. Bizim verilemeyecek hesabımız yoktur. Her attığımız hareketin, her attığımız adımın bir hesabı bir kitabı vardır” diye karşılık vermiş.

Oğan destek kararı ile ilgili yorum yapmış ama niye “yamandığını” net şekilde açıklamamış…

Elbette kendi kararı ama hâlâ bunun cevabı verilebilmiş de değil.

***

AYM’NİN KHK’YI İPTAL KARARI

Oğan’ın yaptığı hamle, az bir farkla kazanan Erdoğan’ın seçimi kazanmasında önemli bir etken oldu. Bugün Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sistemi’nden dönüş biraz daha zorlaşmışsa bundan Oğan’ın da etkisi var.

OHAL şartlarında yapılan referandumla yürürlüğe giren sistemin Meclis’i etkisizleştirdiği, Cumhurbaşkanı’nın çıkardığı karar ve kararnamelerin Meclis’in çıkardığı kanunlardan çok olduğu hep eleştirildi. Ama 2018’den beri komisyonlar kurulup rehabilite edileceği söylense de bugüne kadar bir adım atılmadı.

Daha CHS’nin ikinci yılında yayınlanan 31 kararnamedeki yanlışı düzeltmek için 23 yeni kararname yayınlanması da sistemin eksikliğini ve yanlışlığını göstermişti.

Anayasa Mahkemesi 703 sayılı Kanun Hükmünde Kararname’nin (KHK) iptali istemiyle yapılan başvuruyu karara bağladı. Merkez Bankası Başkanı’nın görevden alınmasından, YÖK Başkasını atamasına varıncaya kadar birçok düzenlemeyi iptal etti. Kanunla düzenlenmesi gereken konuların KHK ile düzenlenemeyeceği ve bir yıl içinde bu düzenlemelerin yapılması gerektiği ifade edildi.

OHAL şartlarında Anayasada yapılan değişiklikte bazı şeyler unutulmuş ya da atlanmış. Mesela, AYM’nin iptal kararında Adalet Bakan yardımcısının HSK’da temsil edilemeyeceği yer alıyor. Anayasa da “Adalet Bakanlığı Müsteşarı Hakimler ve Savcılar Kurulunun tabii üyesidir” yazıyor. Oysa, CHS’de  “müsteşarlık” makamı yok. Kararnameyle “bakan yardımcısı” olarak düzenlenmiş ama Anayasada bu hüküm kalmış!

Daha bunun gibi birçok düzenleme iptal edilirken, bakalım yeni düzenlemelerle neler getirilecek? Ya da AYM’nin kararına uyulacak mı?

***

CHS’Yİ DÜZELTMEK İÇİN UĞRAŞMAYIN

Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sistemi’nin neresinden tutsanız elinizde kalıyor derken, boşuna söylenmiyor.

Demokratik hukuk devletinin bütün kurum ve kurallarıyla işleyeceği, istişarenin tam manasıyla sağlanacağı, bir tek kişinin değil ortak aklın devrede olacağı bir sistem tesis edilmezse bunları daha çok konuşacağız.

Özetle; görüldü ki, ucube sistemi düzeltmek yerine sistemin tamamı üzerinde kafa yorulmalı…