Tergib ile daima Nurla tenevvür gerek. 

Usanmadan hahişle daim telezzüz gerek. 

Tedric ile her daim elbet tekemmül gerek. 

Nurlar’ın tarikında çalışmak gayret gerek. 

Aklı sönmeyenlere elbette tarif gerek. 

Kalbi ölmeyenlere elbette teklif gerek. 

Tebliği tefhim için elbet muarrif gerek.    

Cüz-i ihtiyariyi istimal etmek gerek. 

Allah için her zaman tebliği yap bilerek. 

Kavl-i leyyin esastır beliğ söz söyleyerek. 

Tebliğ ettiğin kişi akıl ve baliğ gerek. 

Rabbim dilediği an hidayet verir direk.  

Bunları yapar isen imanın kuvvetleşir. 

Son nefesinde ölüm imanla gerçekleşir. 

Üstadım Said Nursî bunu ediyor tebşir. 

Nurlar’a yapış artık günahtan kalmaz bir kir.   

Dünyevî ve uhrevî saadet böyledir bil. 

Huzur-u İlâhide daim ihlâsla eğil. 

Rast gele yaşamaksa bu elbet kulluk değil. 

Abdullah olduğunu daima bilmek gerek. 

Bunları bilmek için tahkiki iman gerek. 

Bu sırra ermek için elbette izan gerek. 

Hamlıktan kurtularak şüphesiz yanman gerek. 

İslâmın potasında her halde olman gerek. 

Hayatın iman ile hayat bulması gerek. 

İnsaniyet-i kübra İslâmiyet’tir gerçek. 

Kemalat İslâm’dadır bunda yoktur hiçbir şek. 

Saadet-i dareyndir imanla ölebilsek. 

Kâinat kitabını okursan dikkat ile. 

Kâinat nutka gelmiş ne konuşur bizimle. 

Kendini tanıttırır âlemdeki her şeyle. 

İman ve itaatle O’nu tanımak gerek. 

Allah’ı tanıyorsan her şey sana musahhar.

Daima Rabbim sana elbet yardımcı ve yar. 

Allah’a muti isen bu sana çok büyük kâr. 

Takva ve salih amel, iki kurtarıcın var. 

Eğer tanımıyorsan her şey sana düşman bar. 

Âlemde yapayalnız kalırsın elbet naçar. 

En çok güvendiklerin ukbada senden kaçar. 

Gideceğin yer ise elbet Cehennem ve nar. 

Fıtrat ayarlarına dönmelisin elbette. 

Saadet anahtarı Kur’ân’da ve sünnette. 

Mesut ve bahtiyarsın. Dünya ve ahirette. 

Allah’ın cemalini seyredesin Cennette.